Sis traduction Anglais
5,320 traduction parallèle
sis yiyen beton olarak Aksi takdirde bilinen
Otherwise known as smog-eating concrete.
Bir ah, oldu, ezilmiş kabukları ve diğer bir sis yiyen beton oldu, ve bir yer buldu bu malzemelerin her ikisi de doğruysa - Bu karavan parkı.
One was, uh, crushed shells and the other was a smog-eating concrete, and I found one location where both of these materials exist- - this trailer park.
Sanki hayatımın çevresinde bir sis bulutu vardı ve sen gelince birdenbire dağıldı.
It's like there's been this fog around my life, and with you, all of a sudden it's gone.
Ben sis lambası yazdım.
I wrote fog lights.
Eğer sis için değillerse neden sis lambası adını vermişler?
Why are they called fog lights if they're not for fog?
Gizli servis operasyonunda çocuğu kaybetme endişesini bırakman gerekli. Hatta bu departmanın tarihinde hiç olmadığı kadar. Bu basit bir şey.
You want to stop worrying that we'll somehow lose the kid in an SIS operation- - uh, even though that's never happened before in the history of this department- - it's easy.
Otoriter, sis düdüğü gibi ses ve nedense insanlar onu markette saygıyla selamlardı.
Kind of bossy, a voice like a foghorn, and for some reason, people used to salute her in the grocery store.
Şimdi ablamın evindeyim.
I'm at Sis'house.
Samanyolu'na içeriden baktığımız için gökyüzü boyunca uzanan bir sis şeridini andırıyor.
Since we are looking at it from the inside, it appears to be a band of milky fog across the sky.
Kızlar!
Sis!
O yüzden neden bize dürüst davranmıyor ve tüm bu sis perdesinin ardında olan gerçekleri bize anlatmıyorsun?
So why don't you level with us, and tell us what this smoke screen is all about?
Ben Emily'nin küçük kız kardeşinden faydalandığını bildiğini var sayıyorum doğru mu?
I, uh, assume Emily knows you took advantage of her baby sis?
"Kalın sis bahçeleri kaplarken..."
" As the thick mist swept over the gardens,
Sis oluşturmamız mümkün müdür?
Is it possible to create fog?
Burada sis oluştursak, Büyük Salon'da...
If we had fog here, in the Great Hall...?
Ama düğün günlerinin arifesinde bir sis öyle kalın ve garip bir sis çıktı ki tepedeki evi sardı.
But on the eve of their wedding this mist, a mist, a mist so thick and unnatural, they say..... settled...
Şey... abla?
Um... Sis?
Yakında o güzel yeşil duman ciğerlerini, sis de beyinlerini dolduracak.
Soon, that fine green smoke will fill their lungs, then fog their brains.
Champ Elly Sis'e.
To "Champ Elly Sis"?
- Az yardım eder misin, kardeşim?
LITTLE HELP, SIS?
- Al benden de o kadar, ablacım.
Right back at you, big sis.
- Bir de ablacığınla iş yapmak hoşuna gitmiyor mu?
And don't you like working with your big sis?
- Her zaman, ablacım.
Any time, sis.
Şehirde her yeri sis kaplayacak.
The fog is tight now in the town.
Dokunamadığı, sis boyunca parlayan yeşil ışığa bakarken Gatsby'nin hayatı umutla dolmuştu fakat Daisy, Gatsby için umut değil zehirdi.
While looking at the green light, shining through the fog, that he can't touch, Gatsby puts his hope in his life, but Daisy was not the hope for Gatsby, she was poison.
- Sis bombası atıyorum!
Ram's suit is freeze.
- Ama sis düdüğü duymuştum.
- But I heard foghorns.
Batan güneş. - Sis.
- The sun going down, the fog...
Sis farların açık.
Your fog lamps are on.
Sis yok.
There's no fog.
Sis yok.
No fog.
- Mi Joon!
Mi-jun. Sis!
Nuna, iyi misin?
Sis, what's up?
Nuna! Su torban var mı?
Sis, got any pain relief patches?
- Nuna! Başkan Han mı geldi?
- Sis, is Mr. Han here?
Diğer uzmanlar ise bu olayın kilisenin oluşturduğu... bir sis perdesi olduğuna inanıyor.
Others are calling it a smoke screen set up by the church itself.
Yoğun bir sis dumanı gibi geliyor bana.
It's become like a thick fog to me.
Etrafımı saran ölümün kaybolmayan sis dumanı yüzünden bazen yaşamı bile göremiyorum.
I can't see life sometimes because of the fog of death constantly hanging over.
Konuşmalarında sık sık yoğun bir sis de hissediyorum Corrie.
I, too, often feel that heavy fog you spoke of, Corrie.
Selam, kardeşim.
Hi, sis.
Görünüşe göre kız kardeşin yataktan çıkamayacak.
Well, looks like your sis is down for the count.
Philip Parker'ın sis makinesi olurken bizim pizzamız mı olacak?
Philip Parker's having a fog machine and we're having pizza?
Vay anasını. İkisi bir arada.
Sis-Blimey... bookends.
Bu sis yığınları yağmur vadetmiyor olabilir ama bizi başka bir büyülü dünyaya davet ediyorlar. Tam da bu kumların ötesinde.
These fingers of mist don't promise healing showers... but they beckon us towards another magical realm, just beyond these sands.
Silahlar ateşlenmiş, sis ortadan kalktığında da Glenn Charlock'un öldüğünü öğrendik ama Los Angeles Polisi için esas zorlayıcı şey ise Charlock'un o esnada koruyor olması gereken adamın yani Michael Z. Wolfmann'ın kaybolması olayı.
Firearms are discharged. When the dust settles, we find one Glen Charlock deceased. But more compellingly for L.A.P.D. is the man Charlock was supposed to be guarding.
Glenn Charlock'ın kız kardeşi mi?
Glen Charlock's sister, mother, sis...
- On gündür şiş.
- It's been swollen for ten days.
Sis mi?
Fog?
Nasıl oluyor da tek bildiğin kebap türü şiş kebap olabilir?
How come the only kind of kebab you ever hear about is shish?
Hala şiş duruyor.
It's still swollen.
Kardeşim.
Hey, sis.