Siz misiniz traduction Anglais
7,944 traduction parallèle
- Tümörümü teşhis eden doktor siz misiniz?
Are you the doctor that diagnosed my tumor? Yes.
- Sahibi siz misiniz?
You own the business?
Declan siz misiniz?
Are you Declan?
- Cole siz misiniz?
Are... are you Cole?
- Bay Teller siz misiniz?
- Are you Mr. Teller?
Ava Diaz'ın kocası siz misiniz?
You Ava Diaz's husband?
- Nolan Johnson siz misiniz?
- Are you Nolan Johnson?
Yoksa tahliye ekibi siz misiniz?
Or... are you it?
Majesteleri, gerçekten siz misiniz, yoksa rüya mı görüyorum?
Your Majesty, is it really you or am I dreaming?
- Taş dağıtan bayan siz misiniz?
Oh, are you the lady handing out rocks?
Adli tabip siz misiniz?
You're the medical examiner?
Sahibi siz misiniz buranın?
One of you guys the owner?
- Merhaba. - Will Freeman siz misiniz?
Ah, hello.
Siz annesi misiniz?
Are you her mom?
Siz de aynı şeyi diyebilir misiniz, çok şüpheliyim.
I doubt even you could say that.
Siz ciddi misiniz?
Are you serious?
Siz iyi misiniz?
Are you all right?
Ve siz de bu olayın içinde misiniz?
And you two are in on this?
Siz de ister misiniz?
Sir, you want anything?
- Siz kardeşlerden biri misiniz?
You're one of the brothers?
Siz içeride misiniz?
Are you guys in there?
- Siz de gidecek misiniz, Lord Sinderby? - Sanmam.
- Will you be going, Lord Sinderby?
Siz George Linder'ın eşi misiniz?
Are you George linder's wife? Yes, I'm dawn.
- Siz Max Zarella değil misiniz? - Ta kendisiyim.
Are... you Max Zarella?
- Siz de bir çekmek ister misiniz?
- You guys want a hit?
- Siz Aaron Rawley misiniz acaba?
Are you Aaron Rawley? Do I know you?
Siz de hayatımın benden koparıldığını anlayabilir misiniz?
Can you understand, I just had my entire life ripped from under me.
- Siz iyi misiniz?
You okay?
- Siz Hintli misiniz?
Are you Indian?
- Akshay, siz içkili misiniz?
Akshay, are you drunk?
- Siz ikiniz birlikte misiniz?
Are you two together? Oh, fuck, no.
Diğer hava bükücüleri bulduktan sonra siz de gelmeyecek misiniz?
YOU GUYS ARE HEADING UP AFTER FINDING MORE AIRBENDERS, RIGHT?
Kahve alacağım. Siz de ister misiniz?
I'm just gonna grab a coffee.
Ya siz Bayan Cochran, siz de müziğe yetenekli misiniz?
And you, Mrs. Cochran, are you musical?
Affedersiniz ama siz Beñat'ın eşi değil misiniz?
Excuse me, aren't you Beñat's wife?
- Afedersiniz, siz erkek misiniz?
- Excuse me, are you a man?
Siz polis misiniz?
Are you the police?
- Siz iyi misiniz?
You guys okay?
Siz Saray hanımı Kim değil misiniz?
Aren't you Handmaiden Kim?
- Siz bir şey yemeyecek misiniz?
Aren't you two going to have anything?
Pizzacıda dövülen siz değil misiniz?
Paīsa.Welcome you gaæhauvalaū..
Siz... Onunla görüşmeme izin verir misiniz?
You'd... you'd let me do that?
Büyük bir olay çözüldüğünde siz çocuklar içmez misiniz?
You guys don't celebrate when you close a big case?
Ben Los Angeles'ı çok severim. Siz sevmez misiniz?
- Well, thank you, Bubbles.
- Siz Hank misiniz?
- Are you Hank?
Siz ikiz misiniz?
So you guys twins?
Hava balonlarının nasıl işlediğini bilmez misiniz siz?
Do you guys not know how weather balloons work?
Siz aynı zamanda İncir Reçeli filminin senaristi değil misiniz?
Didn't you also write the screenplay for "Fig Jam"?
- Siz iyi misiniz?
- Are you guys okay?
Küçük Maria siz değil misiniz?
Aren't you little Maria?
Siz gerçekten Global Oyun'dan Joo Hong Bin misiniz?
You are really Joo Hong Bin from Global Games?