Ska traduction Anglais
2,180 traduction parallèle
Kenara çekil, sıska.
Move aside, wimp.
Küçük, sıska herifin tekiyim.
Scrawny little fuck.
Kısaydı, sıska, kıvırcık sarı saçlı.
HE WAS SHORT, SCRAWNY, CURLY BLOND HAIR.
Doğru düzgün yemek yemediği için çok sıska.
- He's small because he doesn't eat enough.
Üç çeşit gotik tip vardır, hepsi sıska değildir.
You get a group of three goths, they're not all gonna be skinny.
Afedersin şef Sıska sarışın seninle konuşması gerektiğini söylüyor.
Excuse me chief Skinny blond says she got to talk to you
Orta boylu, sıska.
Medium-height, skinny...
Bu akşam için iyi şanslar dilemek istedim, ki Atlanta'da sıska kıçına tekme vurabileyim.
Just wanted to say good luck tonight, so I can kick your bony ass in Atlanta.
- Sıska bir şeysin.
You're a skinny little thing.
Kendimize leziz bir köylü bulalım. Ağlamayı kes yoksa gırtlağını sökerim, seni sıska sıçan.
We'll get ourselves a nice juicy villager, now stop your moaning or I'll ring your neck, ya scrawny rat.
O sıska kıçını küvetten kaldır ve bu evden defol!
Get your goddamn skinny ass up off that tub, and get out of this house!
Kaba ve sıska.
Mean and bony.
Zaten sıska vücudun artık burada ilgi çekmiyor.
Your skinny body is not much of an attraction here anyway.
9 numaradaki şişman salakla, ya da 4 numaradaki sıska pislikle.
Like that fat idiot on 9, or that skinny jerk on 4?
Green'de Bir kaç küçük sıska asyalı vardı, dimi?
There's some little skinny asian fucker at the Green, right? ...
Sıska ve sarhoş bir adam gelmiş, ve ona sormuşlar : yaşamını nasıl sağlıyorsun?
A skinny, drunk man came up and they asked him : What do you do for a living?
Evet, pis, sıska bir piç.
Yeah, scruffy, scrawny bastard.
Pejmürde görünümlü sıska eskitilmiş kot ceket giyen bir piçi arıyoruz..
We're looking for a scruffy, scrawny bastard wearing a stone-washed denim jacket.
Sıska beyaz kıçını çok özleyeceğim.
I'm gonna miss your skinny white butt.
Bu sıska vücudu nerede görsem tanırım.
I'd recognize that skinny frame anywhere.
Gayet açık, dünya sıska kaltaklardan bıkmış bir durumda.
It's obvious. The world is fed up with those skinny bitches.
Genelde bunun gibi sıska ve çok aç olurlar.
Like this one, they are usually skinny and starving.
O sıska götünün üzerinde tüm gün oturman için para ödemiyorum sana.
I ain't paying you to sit on your scrawny arse.
Sıska bir herife göre oldukça kuvvetli.
He's quite strong for a skinny bloke.
Eğer senin o sıska popon, ben söylemeden bir yerlere gitmeye kalkarsa, artık en iyi arkadaşım olmazsın, anladın mı?
If your stupid, skinny ass goes anywhere before I say so, we are not best friends anymore, you got it?
Şimdi, yüzün biraz sıska ve ileri çıkık. Büzücü kaslar gibi. Anladın mı, çok...
Now your face is kind of pinched and forward... like a sphincter.
Üç ıska yasası.
Three strikes law.
Wilfrid Dierkes öyle garip bir çocuktu ki... ergenlik çağında aşırı derecede obezken... yetişkin hale geldiğinde nerdeyse sıska sayılırdı.
Wilfrid Dierkes was a weird little kid who grew into a morbidly obesed teenager, who shrunk back into a weird little adult.
- Sıska seviyor.
- Zippy does.
- Sıska hoşlanıyor.
- Zippy does.
- Sıska hoşlanıyor.
- Zippy do.
Bu keçi, Lizzie Siddal'dan bile sıska.
The goat's skinnier than Lizzie Siddal. I kept forgetting to feed it.
Sen kadınların oğlanlar gibi sıska olanlarını seviyorsun, öyle değil mi?
You like'em skinny like boys, don't you?
Dexter Morgan ve dört sıska velet.
And now Dexter Morgan and four skinny boys.
Evet, tek aklıma gelen şey ise şu Afrikalı sıska çocuklar.
Yeah, all I could think of is those commercials for the skinny kids in Africa.
- Elinden geleni yap sıska orospu.
- Bring it on, skinny bitch.
Bana vücut kontrolü çektin. Bu şey, sıska kızların yaptığı şeydir?
You have fathoms what the slim girls.
Kovboy gibi, sıska bir şey.
He was skinny, like a cowboy.
Oraya gidip sana söylediğimi yap siktiğim sıska dal yarağı!
Why don't you go the fuck over there and do your goddamn job, you skinny pantywaist fuck-stick!
Çok sıska, belli belirsiz ve çok şeytani bir görüntüsü vardır.
He is a skeletal figure, very demonic, and shadowy.
GPS'in ne olduğunu biliyorum, sıska.
I know what a GPS is, thin man.
Üçüncü ıska.
Strike three. You're out.
Aldığın şeylerin ne olduğunu bana da söyle, seni sıska sürtük.
Score me some of what you've been taking, you skinny bitch.
Bakıyorum, sen de hâlâ sıska suratlı kalleşin tekisin.
And I see you're still a hatchet-face prick.
Evet, bir büyük bir film starı olduğun bariz bi şekilde anlaşılıyor. Yağlanmış tuhaf göbeğin, sıska kolların ve koca kafan var.
Yeah, you're totally believable as a big movie star with your weird pot belly, spindly arms, and huge head.
Ama şimdi bu güzel kadına Fransızca konuşarak kur yapıp senin sıska bedeninin elinden kapacağım.
BUT NOW... ( CLEARS THROAT )
Bak, bak. Sen, onları ıska geçmeye çalıştıkça o geri zekalılar, sürekli karşılık veriyor.
Look, look, you try to shoot over their heads, but those bastards, they just keep shooting back.
Onun şişko ya da sıska olup olmadığını görmek istiyorum.
I would like to see if she is fat or skinny.
Bunu benim için yap. O sıska kont sorun olmayacak.
If you managed to do it to me, then this crummy guardian should be no problem.
Ne utanç ama, tam da seni arıyorduk sıska Dally!
What bad luck. We should've named you, "Shorty Grovy!"
Hadi, sert top öyleyse. İki ıska, başka hak kalmadı.
Two balls, no strikes.