Smart traduction Anglais
25,904 traduction parallèle
- Bu işte akıllı oynamak zorundayız.
- We'll have to play it smart on this one.
O heriflerde sendeki aklın yarısı var ve paraya para demiyorlar.
Those guys are half as smart as you, and they're loaded.
Senin kadar zevki ve aynı geçmişe sahip 500 öğrenci geçiyor benim kapımdan.
500 students as smart as you with your background walk through my doors.
Zeki kızdır, ama işiyle ilgili sorunları var.
Smart girl, but she's having trouble with her job.
- Kafam zehir gibi, değil mi?
Smart, right?
Oldukça zeki'dir.
He's pretty smart.
İkimizde senin için yeterince akıllı olmadığımı biliyoruz ve bu yüzden benimle çıkmıyorsun.
We both know that I'm not smart enough for you, and that's why you won't date me.
Kana kan. Bunu akıllıca yapmalıyız.
We do this smart...
- Uyanık davranmalıyız.
- We got to be smart about this.
Şey, hatırladığım kadarıyla o her zaman zeki bir çocuktu.
Well, he was always a smart boy, as I remember.
Sırtım ağrımaya başladığında
" When my back began to smart,
Bölüm başkanlarım yeterince akıllıysa onlar da aynısını isteyecektir.
And if my department heads are smart, they'll say the same thing.
Akıllı ve eğlenceli bir çocuktur.
She's so smart and hilarious.
Zekice bir hareketti ve işe yaradı.
It was a smart move, and it worked.
Hakim Kane zeki biridir.
Judge Kane is smart.
Seksi, zeki ve eğlencelisin.
You're hot, you're smart, you're funny.
Sen akıllı bir kızsın.
You a smart girl.
Gerek kalmadı, ben zekiyim!
I didn't have to, I'm smart!
Akıllıyım, cana yakınım
I'm smart, I'm personable,
Zeki adammış.
He's smart, then.
Fakir bir adam bile ayakkabısını silip parlatabilir.
See, a poor man can still buff his shoes to a smart shine.
Zekiceymiş.
That'll smart.
Ayrıca aramışken, şey için teşekkür etmek istemiştim. İsyan olarak tek başımıza fazla ilerleyemeyeceğimizi SwapMeet'i alarak güzel bir fikri önceden gördüğün için.
Yeah, okay, I also just wanted to call and say thanks for, you know, seeing that Mutiny Exchange wasn't something we could do on our own and that it was smart to buy SwapMeet.
Bence neşe dolu ve eğlenceli bir kadınsın ve o seni baya seviyor olmalı çünkü başka kimseye bu ayrıcalığı tanıyacağını sanmıyorum.
I just think you're fun and smart and she must really like you'cause she does not let a lot of people up here.
Zamanla parasını çıkaracak bu türde yatırımları....... akıllı yatırımcılar görürler.
Growth? The kind of investment that I'm talking about in time and money will pay off and smart investors will see that.
Şu durumdayken akıllı davranmamız gerek.
With how this looks, we need to be smart.
Travis Mack gibi defans koşmak için ne kadar akıllı olman gerek biliyor musun?
Do you know how smart you got to be to run a defense the way Travis Mack runs it?
Tamam, iyi bir defans olmanın yanında zekisin de.
Okay, so you're smart in addition to being a damn good tackle.
Zekice bir fikir.
Smart thinking.
Zekice ama aynı zamanda çok riskli çünkü gördüğün gibi mal sattığın herkesin adı artık elimizde.
Well, it is smart, but it's also very risky because, you see, now we have a list of everybody that you sold drugs to.
Benim notlarım pek iyi değil ama ablam çok akıllıdır.
My grade is not good, but Big Sis is very smart.
Ama ablam çok akıllı olduğu için bir sürü arkadaşı var.
But Sis is so smart, that she has a lot of friends.
Belki de benim hem zeki hem de güçlü olduğum gerçeği sizi korkutuyor.
Maybe the fact that I can be strong and smart just scares you all.
Seni ezdikten sonra o kadar da zeki olamayacaksın.
You're not so smart after I'm done smashing you!
Akıllıca.
Smart.
Belki de hem aptallık ederek, hem de zekice yapılacak bir şey vardır.
Well, maybe there's a way to be smart and stupid at the same time.
Bu kız çok zeki.
This girl's so smart.
Chloe akıllıydı.
Chloe was smart.
Yani tamam, adam zeki, ama alanı bu değil ki.
I mean, the guy's smart, but he's not playing on this level.
Çok zekisin.
So smart.
Isabella çok güzel.
Isabella's beautiful. And smart.
Keşke Marv'ın güçleri daha zeki yapsaydı seni bir de.
If only Marv's power had made you smart, too.
Bir tanrının önünde diz çökmek akıllıcadır.
It's a smart move to bow before a deity.
Üst sınıf bir savunma avukatıyla ortak olacak kadar zekiymiş ama.
Smart though, to partner up with a high-powered defense attorney.
Şimdilik aklını çelmiş olabilirsin ama Lucifer zekidir.
You may have him confused right now, but he's smart.
Tanrım, bu çok komik.
God, that has got to smart.
Millete vahşi bir şekilde işkence eden zeki ve kurnaz biriyle uğraşıyoruz sanıyordum. Ama şirketini küçük düşürürken kendini öldürmesi...
Thought we were dealing with someone smart and clever, who tortured with a brutal sense of irony, but killing herself whilst humiliating her company...
Güzel, zeki ve komik.
Peggy's amazing. She's beautiful and smart and funny.
- Kendini zeki sanıyor.
Oh, she thinks she's smart. Mom?
- Akıllıca.
Smart.
Akıllıca bir hareket.
That's smart.