Spinning traduction Anglais
2,403 traduction parallèle
- Dönüp, Bella'yı almalıyım.
- Spinning, should Bella.
Köpüklü dalgalar Antarktika'dan dönerek gelmeye başladı ve son 24 saat boyunca güçlendi.
That frothy low that's been spinning off Antarctica has intensified over the last 24 hours.
Eğer böyle dönmeye devam ederse güneyden Doğu Kıyısı'na kasırga dalgaları vuracak. O yüzden siz J-bay'dekiler, ısınmaya başlasanız iyi edersiniz.
If it keeps spinning like that, we're due for a macking southerly groundswell to hit the East Coast, so you guys in J-bay better start waxing up.
Bir tabanca fabrikasını vuran ve ateşlenen tabancaları etrafta uçuşturan bir hortuma ne dersiniz?
What about a tornado that hits a handgun factory, and it's just spinning around shooting handguns?
Gezegen beş milyar yıldır dönüyor.
The planet has been spinning for five billion years.
Jenna'nın biraz başı dönüyor. Ama ben iyiyim.
Jenna's head is spinning, but I'm ok.
Ortalıkta olduğunu hissederim
♪ I can feel it spinning... ♪
Tahtalarımızla gitmeye hazırdık ve helikopter geldi pervaneleri kayalıklara değecek kadar yakın dönüyordu.
We all have our boards ready to go and the helicopter just comes in, blades are spinning a couple of feet away from the slope.
- Başın dönmüyor mu?
You don't get dizzy spinning around like that?
- Spinning'e gidecektim.
I'm going spinning.
- Spinning mi?
Spinning? Mm-hmm.
Ayrıca eminin ki tüm elamanlarına benim Batı'nın Kötü Cadısı olduğumu söylüyordur.
Although I'm sure he's spinning it to all his boys as if I'm the Wicked Witch of the West.
* Çünkü dönüyor durmadan dünya *
♪'Cause the world keeps spinning round and round ♪
Annesine yardım etmektense DJ'lik yapmayı yeğliyor.
She prefers spinning records to helping her mom.
Kaydıra kaydıra o yüksek zaferlere doğru gitmek
Spinning away to the height of their glory.
Öğlen arasında gidip vücut çalışmam lazım.
I got this lunchtime spinning class that I'm gonna go to instead.
Daha hızlı dönmesini sağlıyor.
Gets the... gets it spinning faster.
Dolayısıyla beyni parmağını sağa sola götürüyor olmalı.
His mind is spinning hence he is moving his finger here and there.
Başım da dönüyor zaten.
Anyway, my head is spinning.
Başım dönüyor.
The room's spinning.
Dön, dön, dön.
Spinning, spinning, spinning...
Onun etrafında bir dönüş alalım.
Let's get him spinning it around.
Aklın dönmeye başladı, ellerin terledi derin kaşınmaya başladı.
Your mind starts spinning, your palms get sweaty, Your skin starts itching. Am I close?
Biz çalışan kadınlar, aynı anda 50 tabak çeviriyormuş gibi hissederiz. Ama Kate'e 10 tabak daha verebilirsiniz. Çalışıyorken hepsini halledebilir.
All us working mothers feel like we're spinning 50 plates in they air at once, but Kate, you can give her ten more plates, all the size of manhole covers, and she just keeps going.
Pilates, Yoga, Bisiklet ve Krav Maga yapıyor.
She does Pilates, yoga, spinning and kraV maga.
Biliyorum kafan çok karışık bir halde... ama inan bana... sen doğru şeyi yaptın.
I know your head is probably spinning, but believe me, you did the right thing.
İçeride, biraz elimizdekilere göz attım. Elimizde hiçbir şey yok. Plastik bir anahtar, yatılı ziyaret.
I'm in there spinning a web of bullshit, and we've come up with nothing- - a plastic key, a conjugal.
Büyük bir Capoeira dönen tekmesi.
Big Capoeira spinning kick.
Dönen bir deliğe benziyordu sonra her şey kırmızıya döndü ve Cafe birden içine çöküp yok oldu.
It was like a spinning hole and then everything went red and the Cafe just collapsed and disappeared.
Bacakları ayırıp, direğe doğru çekip dönüp, bastırmak.
They had us spread our legs, grind against the pole. Spinning, thrusting.
Ve sonra, bütün bunların ortasında, küçük bir melodi önümde dönmeye başladı.
And then, in the midst of that, there was a little melody that was spinning in front of me.
Çalmaya ve yayılmaya başladı, ki... bütün O çirkin, felaket tellalı, ağır, çamurlu dünya silinmeye başladı.
And it just started spinning and expanded, and it ended up clearing away all that ugly, foreboding, gross, muddy realm.
Altın dişli, mücevher yaka düğmeli bir adam ve dönen sekiz numaralı top vardı, bu vuruş numarası mıydı bilemiyorum ya da o sırada bilardo oynuyorduk çünkü.
There's a guy with gold teeth and a diamond stud and a spinning eight ball, now I don't know if that's code for crack or it's because we were playing pool.
Çizgiyi aşıyorsun, Lowery.
You're spinning out, Lowery.
Başın dönüyor çünkü hayaletlerle dolu.
Your head is spinning because it's full of ghosts.
Sirenleri çalan bir ambulansın yol barikatlarında durdurulmayacağını biliyor tabii.
Gotta be our guy. He knew an ambulance with the cherries spinning'would fly right through a roadblock.
Dönmeyi bırakır mısın?
Can you stop spinning?
Bükümü hafif sağa doğru.
Spinning method : slight right twist.
Dün işteyken 72 saniyelik kendi rekorumu kırmak için alyansımı çeviriyordum.
Well, yesterday at work I was spinning my wedding ring, trying to break my record of 72 seconds...
1 litreyle yaklaşık 12 km yol alırken lastikleri döndürerek tepelere saldırıyorduk.
We were attacking hills, spinning tires, while still getting around 30 Miles per gallon.
Acayip başım dönüyor.
My head's spinning like crazy.
ve hafta 3 kez onunla bükme yapıyorsun.
And you do spinning with him three times a week.
Acziyetinin farkındayım ve yardım etmek isterim ama edemem çünkü Dennis'le yemeğe çıkıyoruz, ve ben gitmek zorundayım çünkü Larry'nin saldırısına maruz kalmış durumdayız.
I see that you're spinning out, and I would love to help you but I can't, because I am meeting Dennis for lunch, and I have to go, because we're under attack from Larry.
Hayır. Bir geceyi kendine ayırırsan dünyanın kendi ekseni etrafında dönmeyi bırakacağını sandığın kısmı.
No, the part where you feel like the world would stop spinning on its axis if you take a night off.
Çünkü Mickey O'Malley bu akşam ayağınızı yerden kesecek.
Because we have Mickey O'Malley spinning tonight.
Oda şu an dönüyor mu?
Is this place spinning right now?
Top hala donuyordu!
The ball was still spinning!
Yakında dünya kafamda dönmeyi kesecek.
Soon as the world stops spinning.
Tüm oda dönüyor.
The whole room is spinning.
Angel Dynamite birkaç çılgın likörle spin atıcak,
Angel Dynamite's going to be spinning some mad licorice, so watch out!
Mmm, breakthrough â ™ ª Up, down spinning all around â ™ ª Fly high falling to the ground â ™ ª Sometimes dreams can feel so far away â ™ ª Time keeps skipping out of beat â ™ ª Left, right, tripping on your feet
Mmm, breakthrough ♪ Up, down spinning all around ♪ Fly high falling to the ground