Steaks traduction Anglais

Beyler, bifteklerimiz bu gece muhteşem.

Gentlemen, the steaks are excellent tonight.

- Biftek bakımından neleriniz var?

- What have you in the way of steaks?

O kadar mutluyum ki üç biftek yiyebilirim.

I'm so happy I could eat three steaks.

- İki biftek ısmarlayacağım.

- I just wanna order two steaks.

Biftek düşünen kim.

I ain't interested in steaks.

- Ya o biftekler?

- Those steaks.

Ben de aile babasıyım, karımı seviyorum.

Now, I'm a family man, I love my wife but free steaks and beer!

Size çeşitli sandviçler verebilirim. Pastırmalı ya da jambonlu yumurta, ciğer, biftek...

Well, I can give you any kind of sandwiches, bacon and eggs, liver and bacon, ham and eggs, steaks...

İkinci servisimizde, biftek filetomuz var. Ben istemem.

Afterwards, we have steaks.

Biftekleri getirin ve fazlaca olsun.

Bring us steaks, and make them thick.

Bir su aygırını boğmaya yetecek kadar çok biftek pişirdim. Ayrıca Huggins soyadını onu aldığım gün gibi temiz tutmayı başardım.

Cooked enough steaks to choke an hippopotamus and kept the name of Huggins as fair as the day I found it.

Acıkmış olmalısın,... elmalı pasta var ve yanında da iki kızarmış biftek.

Yeah, I'll second that. You must be hungry. I got a large platter of steaks and apple pie.

Harika bifteği var.

Nice thick steaks.

Bay Mallenberg'in mangalı için biftek getirmiştim de.

Well, I've got some steaks for Mr. Mallenberg's barbecue.

Biftek mi?

Steaks?

"Mangallık bifteklerinin kişisel teftişi."

"Personal inspection of barbecue steaks."

- Mangallık biftek.

- Steaks for the barbecue.

Kimin biftekleri?

Whose steaks?

Biliyorum. Ama bu biftekleri, düzenlediği mangal partisi için Bay Mallenberg'e götürmem söylendi.

I was told to bring these steaks up to Mr. Mallenberg for his barbecue party.

Profesör, özel Greenville Club'da beni öğle yemeğine davet etti. Orada mavi kan, su gibi akar ve halılar, biftekten kalındır.

Now, the good professor's been kind enough to invite me to lunch with him at the exclusive Greenview Club, where the blue blood flows like water and the carpets are thicker than porterhouse steaks.

Arkamdan biftekleri götürdüğün içindir.

That's because you've been packing away steaks behind my back.

Aldığım maaşa rağmen nasıl biftek yapabiliyorsun?

How you manage steaks on my salary...

Seneye, Joyce anaokuluna başladıktan sonra üniversiteyi bitirene kadar bifteğe elveda diyeceksin.

Next year, when Joyce starts kindergarten... you'll have to kiss the steaks goodbye until she finishes college.

Evet ve hey, bakın, biftekler.

Yeah, and hey, look, steaks.

Çocuklar bifteklerden alabilirsiniz.

You boys can have the steaks.

- Burada biftek var mıdır?

- You got some steaks?

Tüm bu farklı şeyler... Pahalı şeyler yani, şampanya gibi ve kalın biftekler ve ipek kıyafetler...

I mean, the expensive ones, like champagne... and thick steaks and silk stuff.

Biftek, patates ve salata.

2-inch-thick steaks, French fries, and a big salad.

Aynı biftekleri yiyoruz. Aynı viskiyi içiyoruz.

We eat the same steaks, drink the same bourbon.

Bifteği harikadır.

Beautiful steaks.

Biftekleri unutturma Richie.

Now, don't let me forget these steaks, Richie.

Bu biftekler kimin için?

Who are all these steaks for?

Her gece biftek mi yiyeceksin?

Steaks every night?

Umarım biftekleri unutmamışsındır.

Well... I hope you didn't forget the steaks.

Bifteğini nasıl seversin?

How do you like your steaks?

Bir oturuşta kuzu yer.

He eats two steaks at a sitting.

Portakallar Kuzey Afrika'dan geliyordu, yumurtalar İsveç'ten... etler Arjantin'den.

They shipped in oranges from North Africa, eggs from Sweden, steaks from Argentina.

Şu büyük ve güzel bifteklerden yiyeceğim.

I'm gonna have one of those big, beautiful steaks.

Biftek pişirme zamanı!

It's time to cook the steaks!

Biftek, şampanya.

Steaks, champagne.

İki salçalı makarna ve iki biftek.

Two fettuccine with tomato sauce and two steaks.

- İyi kızarmış üç biftek.

- Three steaks with a lot of black.

Lazy "J" çocukları için kararmış üç biftek.

Three steaks, burnt black for the Lazy "J" boys.

Şu bifteklerden birkaç tane ama fasulyesiz.

Just a couple of those steaks and no beans.

Brophy'ler için kararmış bezelyeli biftek.

Steaks for the Brophy boys with black-eyed peas.

Bu biftekler tam bize göre yapılmış sanki.

These steaks look done just right for us.

Chu Chin Chow, ya da ismin her neyse, Biftekler önceden 400 derece ısıtılmış fırında... tam olarak 11 dakika pişecek.

Chu Chin Chow, or whatever your name is, the steaks are to be broiled for exactly 11 minutes on each side

Havyar biftek, baklava, her şey.

Caviar steaks, baklava, everything.

Yeni bir orkestra, Odel Otis ve Kansas City Steaks.

A new one, Odel Otis, and Kansas City Steaks.

Odel Otis ve Kansas City Steak için büyük bir alkış, Moonlake Casino'da dans keyfi yaşamanız için çaldılar.

How about a big hand for Odel Otis and his Kansas City Steaks, playing for your dancing enjoyment at the Moonlake Casino.

- Kaç biftek var?

- How many steaks?