Stockwell traduction Anglais
240 traduction parallèle
Ben Binbaşı Stockwell.
My name is Major Stockwell.
Teğmen Stockwell manganızı göreve istiyor Almanlar yarma yaptı.
Lieutenant Stockwell wants your squad on the double. Krauts busted through.
- Evet en az 2 gün sürer. - Joie Stockwell danışmaya lütfen.
Yeah, it'll take a good 2 days.
Stockwell'in istediği her şeyi yapıyoruz ve onun için teşekkür edecek kadar bile yeterli olmuyor.
We've done everything that Stockwell has asked, and he's never so much as even said thank you.
Size söylüyorum, Stockwell hayatımızı ele geçirdi.
I'm telling you, Stockwell has taken over our lives.
Stockwell anlaşmanın ona ait olan kısmına uyacak.
Stockwell will honor his part of the agreement.
Stockwell, Tadesco'nun konakta olacağını söyledi. Bu, güvenliğin iki katı olacağı anlamına geliyor.
Stockwell says Tadesco is going to be at the estate, which means the security will be doubled.
Adım, General Hunt Stockwell, fazla önemli bir konu olmasa da yine de kimin için çalıştığınızı bilmeniz gerektiğini düşündüm.
My name is General Hunt Stockwell, which is a matter of little importance. However, I feel that you should be informed of whom you're working for.
117'ye ayarla.
STOCKWELL : Switch to 117 scrambled.
Stockwell dedi ki, onun için çalışmazsam ödemeler sonsuza kadar kesilebilirmiş.
Stockwell said if I didn't work for him, the checks would just be lost forever.
Stockwell'in işi garantiye alacağını bilmeliydim.
I should've known Stockwell would take out insurance.
Stockwell her an burada olabilir.
Stockwell could be here any minute.
- Stockwell için mi çalışıyorsunuz?
You guys working for Hunt Stockwell?
Sadece Stockwell, uzak durmayı tercih ettiğim bir adam.
It's just that Stockwell is a man I'd just as soon stay away from.
Şimdi... Bunu halletmenin en iyi yolu Stockwell'i dışarıda tutmak.
Now, the best way to handle this is to keep Stockwell out of it.
Sadece Stockwell'in nerede olduğumu bilmesini istemiyorum.
I just don't want Stockwell to know where I am. I...
Bu şahsi bir istek gibi görünüyor.
STOCKWELL ON PHONE : That seems to come under the heading of a personal request.
Bahse girerim Stockwell, A.J.'in ölmek üzere olduğunu biliyordu.
Bet Stockwell knew A.J. was dying.
Hayır, hayır, hayır, sadece sen, ben ve Stockwell biliyor.
No, no, no, just you, me and... Stockwell knows.
Stockwell?
Stockwell?
Stockwell'e babamdan bahsettin ama bana söyleyemez miydin?
You told Stockwell about my father, but you can't tell me?
Stockwell ne zaman arayacağını söyledi?
What time did Stockwell say he'd call?
Bilirsin, Stockwell'in adamları arayıp seni soruyorlar.
You know, that guy Stockwell's people been calling here and asking for you.
Güçlü Dört ve Güçlü Altı geri dönmüş olmalıydı.
STOCKWELL : Able Four and Able Six should've been back by now.
Beni hafife alma Stockwell.
Don't underestimate me, Stockwell.
Bunu Stockwell'in dosyasından aldım.
I took this from Stockwell's folder.
Stockwell oraya adamlarını yollamıştır.
Stockwell's gonna have men there.
İnsan avı, bildiğiniz gibi on katı güçlü olacak.
STOCKWELL : A manhunt, as you knew it, will be increased to the tenth power.
Meslek değiştirmek için biraz yaşlıyım Stockwell.
I'm a little old to change profession, Stockwell.
Başlayalım mı baylar?
STOCKWELL : Shall we, gentlemen?
Sen hep çok yardımcı oldun Stockwell.
You've been very accommodating all along, Stockwell.
Sence Stockwell yapmış olabilir mi?
You think Stockwell could've done it?
Yani bunu Stockwell'in adamlarına bırakabiliriz.
I mean, we could let Stockwell's men do it.
Stockwell'in adamlarının hiçbir yerde olmaması şaşırtıcı değil mi?
Amazing how Stockwell's men are nowhere to be found, isn't it?
Belki biz Stockwell'in adamlarıyızdır.
Maybe we're Stockwell's men.
Dinle, sanırım uslu durmak için zamanım olacak ve oradaki General Stockwell beni yakın gözlem altında tutacak.
Listen, I'll probably be getting some time off for good behavior and, well, just so General Stockwell there has me constantly under close watch,
Stockwell, bu plan gerçekten yarışmanın galibi.
( Face ) Boy, Stockwell, this one really takes the cake.
General Stockwell Hong Kong'ta uzun yıllar ajan olarak görev yaptı.
General Stockwell was an operative in Hong Kong for many years.
Evet ama Stockwell burada kalıp giriş işlemlerini yaptırın dedi.
Yeah, but Stockwell said to stay right here and check in.
Uyandır onu.
( Stockwell ) Wake him.
Plütonyum hakkında ne biliyorsun?
( Stockwell ) What do you know about the plutonium?
Stockwell'e bunu neden söylemediniz?
Yeah, how come you haven't let Stockwell in on that one?
Stockwell, Hannibal'ın ölü ya da diri olmasıyla ilgilenmiyor bile.
Stockwell doesn't give a rat's tail whether Hannibal is alive or dead.
Stockwell şu anda onunla buluşmayacak mıydı?
Isn't Stockwell meeting with her right now?
Stockwell adına rezervasyonum vardı.
Reservation for Stockwell.
Hunt Stockwell.
Hunt Stockwell.
Hey dostum, Stockwell nerede?
Hey, pal. Where's Stockwell?
General Stockwell...
General Stockwell, did...
Evet, bize katılmanız ne hoş General Stockwell.
Well, how kind of you to join us... General Stockwell.
Belirtileri fark ettiniz mi?
( Stockwell ) You recognize the symptoms?
Tamam.
( Stockwell ) All right.