Suratsız traduction Anglais
430 traduction parallèle
Seni bile öpebilirim suratsız çam yarması.
I even could kiss you, you big, homely brute.
Bilemezsin, suratsız herif.
You'll never know, sourpuss
"Suratsız herif" dedi.
"Sourpuss" he called him!
Seni suratsız, züppe anarşist!
You long faced, overdressed anarchist.
Suratsız katil Mösyö Durand...
"Mr Durand, the faceless killer."
Çok suratsız görünüyor.
She does look glum.
Suratsızın teki olduğunu düşünüyorsundur.
Bet you think he's a sourpuss. He didn't used to be that way, though.
Yakışıklı ve suratsız.
mealy boys and beef-faced boys.
Suratsız.
Mealy. Shhh.
ŞU suratsız şehvet düşkünlerinden, ama 20 yıl boyunca seni düşünerek evlenmedi.
What they call a sullen lech. But he's stayed single these 20 years for you.
Ayağıma basan o suratsız Cezayirliyi gördünüz mü?
Did you see that dirty-necked Algerian step on my foot?
Adam çok suratsız.
That man ain't happy.
Sözde suratsız birisi varmış, ama sadece önemsiz bir ayrıntı.
There'd be a sprinkling of sourpusses, but only slight, a soupçon.
Bay "Suratsız" ve sen.
Mr. "No Face" and you.
"Suratsız" ın Illia'yı inciteceğini düşünüyormuş.
He thinks that No Face would hurt lllia.
Yine de, sanırım festivalden sonra, "Suratsız" a bakacağım.
Yet, I think I'll have a look at No Face after the festival.
- Bay Suratsız.
- Mr. No Face.
Eğer bir kız taşınmak isterse Suratsız başka bir yere taşınmasını engeller.
And if a girl try to move out... No Face make it you don't move in anywhere else.
Bununla Suratsız'a karşı direnip savaşabiliriz.
With that reserve, we could hold out and fight No Face.
- Suratsız için çalışıyor.
- He works for No Face.
Az önce seni Suratsız'la gördüğüm doğru değil mi?
It's not true I see you just now with No Face?
Suratsız'ın parası şu cepteki sarı zarfın içinde.
No Face money... in yellow envelope in that pocket.
Bana verdiğin şu para Suratsız'dan mı geliyor?
The money that you give me comes from No Face?
- Suratsız'dan mı geliyor?
- Does it come from No Face?
Şimdi gidip Bay Suratsız'ı halledelim.
Now we go fix Mr. No Face.
Neden Suratsız'ı kurtarmıyorsun?
Why don't you save No Face?
O suratsız uşaklardan tutarız.
We can afford one of those snooty butlers.
- Bana "Hey" deme, suratsız kız.
- Don't say "Hey" to me, you ugly girl!
kalabalık arasında suratsız bir oğlu, asırlar boyunca işkence görmüş, genç bir katilin, tatlı bir hamalın suratı,
A son, among others, who has only one face, tormented for centuries, the face of a young murderer, a gentle dock hand.
Hem sinsi, hem sıkıcı, hem suratsız ayrıca kasabadaki her kızla birlikte oldu hepsi bir yana ona âşık değilim!
He's a sneak and a bore and a drag... and, oh, he's been with every girl there is... and besides, I don't love him!
Siz kızlar suratsız suratsız neye bakıyorsunuz?
What are you girls looking so sullen about?
Suratsız, konuşmuyorlar.
No face, they don't speak
Biraz suratsız değil mi?
A bit po-faced, isn't he?
Suratsız herif.
Tight-faced bastard.
Paltolarınızı yaşlı suratsıza verin.
Just hand your coats to old sourpuss here.
Suratsız. Mahkeme nasıl geçti?
I don't talk to you that much when I'm home.
Suratsız, suratsız, suratsız!
Grouch, grouch, grouch.
Bu sabah yorganın altında suratsız değildin.
You weren't that grouchy under the covers.
Senin için kaba, soğuk ve suratsız demişlerdi ;
They tell me you are rough and coy and sullen.
Kadın aksi, huysuz, suratsız ve gönülsüz olduğunda, Kocasının makul iradesine karşı geldiğinde, Kullarını seven ve kollayan bir hükümdara karşı,
And when she is froward, peevish, sullen, sour... and not obedient to his honest will... what is she but a foul contending rebel... and graceless traitor to her loving lord?
- Acımasız ve suratsız görün yeter.
- Just act mean and grunt, huh?
# Umurunda bile değil Ha neşeli olmuşum ha suratsız #
You couldn't care less if I'm cheerful or glum
Oxford'da tanıştığı suratsız bir kızmış diye duydum.
Some tiresome girl he met in Oxford, I hear.
Çok değişik bir şehir sıradan, suratsız ve itici insanlarla dolu.
It's a very interesting city, a huge city full of incredibly ugly, common, repulsive people.
- Suratsız cadı.
- lmpudent hag.
Hiç suratsız insan görmediniz mi?
Haven't you ever seen people without faces before?
Suratsız olduğu göz önüne alınırsa öğretmen olabilir.
On the ugly side. Must have been a teacher.
Kahrolası o kadar suratsız ki.
He's so goddamned sour.
Elveda, suratsız puşt.
Farewell, you ugly bastard.
Binlerce hattâ onbinlerce suratsız, şaşkına dönmüş Alman esir alındı. Bazen tek seferde tüm tümen.
Thousands upon thousands of sullen, bewildered Germans were taken prisoner, sometimes whole divisions at a time.
Ama sizi tanıdım, siz o binbir suratsınız!
But I recognise you, Mr Jacques Gellogra.