English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Survived

Survived traduction Anglais

6,091 traduction parallèle
Ama bir vücut hücresi olarak hala hayatta kalıyoruz.
But we survived, as Parasytes.
Kurtarıldık...
We survived.
İkimizin de ölmesine gerek yok. Birimizin kurtulması da başarıdır.
We both do not need to die... would be more advantageous if one of us survived.
81 öncüden sadece 45 tanesi kurtulmuş.
Only 45 of the 81 pioneers survived.
Elimizdeki numuneler hayatta kalamadı. Ama bir yerlerde yaşayan bir numune olabilir.
Although the specimen we have hasn't survived... but there may be a living sample somewhere.
Hem sen olmasaydın bu kadar uzun süre hayatta kalamazdım, Finny.
I never would have survived this long if it wasn't for you, Finny.
Glass eski karısından olma oğlu Aaron ile yaşıyordu. Haberi de bize oğlu verdi.
Glass is survived by his ex-wife, and only son, Aaron, who made this statement today.
"Alex Carver, karısının ölümü üzerine üç yıl kızı Beatrix'le yaşadı."
"Alex Carver, predeceased by his wife Livia" by three years, "survived by their daughter, Beatrix."
Büyük bir kazadan kurtuldun. Dinlenin.
You survived the tragic take it easy for a while
Tam olarak kaç kişiyi bulduğunuzu biliyor musun?
Do you know how many survived?
O kadar uyuşturucu vardı ki, yaşadığıma şaştım.
With so many drugs, I can't believe I survived.
- Habil kurtuldu.
Abel survived.
Bence Charles Vane ikimizin de arkasında bıraktığı hadiselerden biriydi.
I think Charles Vane is something you and I survived.
30 seneyi aşkın zamandır denizdeki adamlara kaptanlık ederim. İspanya'yla savaştan sağ çıktım. Kraliçeye karşı ayaklandık.
I've been a captain of men at sea going on three decades, survived a war with Spain, an insurrection against a queen, a decade as an outlaw in a place where the weak and the dead are one and the same.
ama kurtuldum.
but survived.
Benim suçum alt tabakadan doğmuş olmam ve yaşamımı sürdürmem.
If there were sin for me, it would be me born as a humble girl and survived.
Yerlerinde dursalar hayatta kalacaklardı.
Staying still, they would have survived.
Ben, sen bir terörist saldırısından kurtuldun.
Ben, you survived a terrorist attack.
Dostlarım yaşıyorsa yakında burada olurlar.
If my friends survived, they will be here soon.
Eğer "Frances kurtulmuş olmalı çünkü bu hikayeyi anlatıyor." diye düşünüyorsan artık olanı biliyorsun işte.
'In case you thought, "At least Frances survived "'or she wouldn't be telling us this tale ",'well, now you know.
Savaştan sağ çıkmış.
He survived the war.
Kazadan sonra hemen geldiğin için kurtuldu, yoksa kurtulamayacaktı.
You arrived at the accident spot at the right time thus he survived.
- Efendim, Prens bir kez kurtuldu. Ama saldırının arkasında kimlerin olduğunu hala öğrenemedik.
Sir the Prince survived this time but we still don't know who's behind this fatal attack.
Ağabeyimin o düşüşten kurtulmasını tıbba bağlıyor ve anlıyorum.
I understand that even after such a great fall Bhaisaheb survived medically.
Kaptan Hornigold'un tayfasından kimse sağ kurtulmadı demişlerdi.
I thought they said no one survived the raid from Captain Hornigold's crew.
Kaç aile babası bu oyundan sağ çıkmıştır?
How many family men have survived this game?
Dimdik ayaktasın.
You survived just fine. Um... I thought...
Hayatta kalan bakteriler Mars atmosferine maruz kalınca sıfırın altındaki ısıda ölmüş.
Any bacteria that survived died in the subzero temperatures when exposed to Mar's atmosphere.
Kazara barınağı havaya uçurdum ama ne yazık ki Komutan Lewis'in disko müziklerinin hepsi yine de kurtuldu.
I accidentally blew up the Hab, but unfortunately all of Commander Lewis'disco music still survived.
Ama ne yazık ki Komutan Lewis'in disko müziklerinin hepsi yine de kurtuldu.
but unfortunately all of Commander Lewis'disco music still survived.
Seni yeniden görmek ne güzel kuzen!
You survived! Good to see you again, cousin!
" Müttefik askeri sağ kaldı.
"The Confederate soldier survived, " and then five years later,
Bir cenazeden sadece bir kamyonun yandan darbesiyle kurtulduğumuza inanamıyorum.
I can't believe we survived a funeral only to be sideswiped by a truck.
* She survived with the help of her foster father, Forolf Lousebeard.
She survived with the help of her foster father, Forolf Lousebeard.
Çok azımız sağ kaldık.
Only a few of us survived.
Güzel dostum acayip şanslıymış ki kazadan çizik ve morluklarla kurtuldu.
Fella was darn lucky he survived with scrapes and bruises.
Açlıktan, fırtınadan, korsan avcılarından, kıskanç kaptanlardan, asilerden, kızgın lordlardan, bir kraliçeden, bir kraldan ve o lanet... İngiliz donanmasından kurtuldum.
I have survived starvation, a tempest, pirate hunters, jealous captains, mutinous crews, angry lords, a queen, a king, and the goddamn British navy.
Ölmem gerekiyordu.
I should have survived that, I should be dead.
Yüzüğün Dachau'den kurtulduğunu ama dedesinin kurtulamadığını duymak ister misin?
You want to hear the gory details that the ring survived Dachau and her grandfather did not?
Mantar küfü tarafından yok edilmek yerine küfe uyum sağlayan bir ağaç kurtuldu sadece.
Only one tree survived, absorbing the fungus rather than being consumed by it.
Siz ve ben bu zamana dek ayakta kaldık.
You and I... We have survived, so far.
İlk başta sağ kalmamam gerekirdi zaten.
I should not have survived in the first place.
Dr. Bauer ölmemiş.
Dr. Bauer survived.
Kurtulmuş.
She survived.
Kurtulmuş olmamalıydı.
He shouldn't have survived.
Ben kurtuldum.
I survived.
Bu şekilde mi hayatta kaldı?
Is that how she survived?
Malcolm'la yaptığı savaştan nasıl hayatta kaldığını sormuyorum.
Not how she survived the fight with Malcolm.
Bütün sürüler kadınları dönüştürmek için uğraştı. Hiç biri kurtulamadı.
Every pack has tried to turn a woman, none of them have ever survived.
Nasıl kurtulduğumu mu bilmek istiyorsunuz?
You want to know how I survived?
- Hayatta kalmış olabilir.
You know... your mother may have survived.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]