Tails traduction Anglais
1,562 traduction parallèle
O kuyruğunu kıvıran bir ejderha.
You know, that's dragons twisting their tails.
Kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıştırmışlar.
with their tails between their legs.
yukarı.
Tails in the air.
Ve bugünde bunların önünde bunu yapıyorsun. SI Vikram Singh, suç işleri.
Hey, you crook, if a cat grows her tails, she doesn't become a lioness.
- Oh, yani minik köpecik açık havada koşturdu, kuyruk salladı, havladı filan..
Ah, the howl of the hounds! Running with the pack of an autumn morning, eh? Fresh air, waggedy tails, eh?
İki kuyruklu bir köpek yavrusu kadar mutlu.
Happy as a pup with two tails.
Onu ararken daire çizip durduk.
We've allready chased our tails for an hour looking for her.
Kuyruğumuz var. Kulaklarımızla ibiklerimiz de var.
We have tails as well And ears, and ears, and cocks as well...
Ama tavrı o kadar garip ki, hiçbir ilerleme kaydedemiyoruz.
I mean, his behavior has been so erratic, I can't make heads or tails of it.
Tura bedava.Müesseseden.
Tails free. On the house.
Tura, soygun falan olmaz.
Tails, there is no heist.
- Tura desene.
- I think tails is better.
- Tura!
- Try tails!
Tek yazı sen olursan, onlar kazanır.
If you got one tails, they're out.
Yazı da olabilir.
It might be tails.
Yazı.
It's tails.
Yazı, tura, kazan ya da kaybet.
Heads, tails, win or lose.
Yazı mı tura mı?
Heads or tails?
Yazı.
Tails.
# Sen başsın, ben son # # Sen karanlıksın, ben aydınlık. Boş düşünce ve beden. #
You're heads and I'm tails, you're darkness and I'm light, body and mind without reason.
Yazı gelirse benimle savaşırsın.
Heads : You fight beside me. Tails :
Büyük kanatları küçülüp yüzgeç oldu. O güçlü kuyrukları dümen oldu.
Their large wings reduced to become fins... and their powerful tails became rudders.
Yüzgeç ve kuyrukları suyun üstünde dans ediyordu.
Fins and tails swirling all over the surface.
Pod insanlar, kuyruklar ve şehirde başına gelen tuhaf şeyleri düşündü.
Bod thinks about people, tails and all the other weird things that have happened to him here.
Bizim gibi insanlar evlenirse çocuklarımız kuyruksuz olmakla kalmaz hayalleri de olmaz.
If people like us marry, not only will our children not have tails, but they also won't have dreams.
Kuyruklu İnsanların Şehri "
The city of people with tails. "
Çocuklarımızın da kuyrukları olur ve onlara şey derler...
Our kids will have tails, and our kids will be call...
Ama kuyrukları bacaklarının arasında.
with their tails between their legs.
- Pekâlâ, yazı mı tura mı?
- All right, heads or tails?
- Yazı.
- Tails.
Kafa kuyruktan geçmez.
Heads into tails don't go!
Çünkü, sırf kuyruğunu saklamak için... pantolon giymeyen, medeni insanlar olduğumuzu kanıtlamış olacağız. İşte, bunun için toplandık.
Since we'll all have proved ourselves civilized sorts that don't only wear our pants to cover our tails, hence the fucking meeting.
Ellerim su topladı. Dişlek kunduzlar derede dört dönüyordu. Komik bir şey varmış gibi kuyruklarını suya vuruyorlardı.
Hands all blistered, bucktooth fucking beavers rolling around in the creek, slapping their tails in the water like we was hired entertainment.
Turada kazanıyorum, yazıda kaybediyorsun.
Heads, I win. Tails, you lose.
- Yazı!
- Tails!
Yazı gelirse ben kaybediyordum.
Tails, I lose.
Ama kuyruklarını sıcak tereyağına batırmıştım.
But I have dipped their tails in warm butter.
İzleniyor muyuz diye bakarız.
We'll look for tails, eye in the sky, surveillance teams.
Her şey boşuna.
We're chasing our tails.
- Pekala, gelirken dikkatli oldunuz mu?
- So did we all shake our tails?
Tura.
Tails.
- Tura.
- Tails.
Karışıklıkta kafaları ve kuyrukları ayıramıyorum.
How can you tell? I can't make heads or tails out of that mess.
Ama yazı gelirse ikiniz de benimle geleceksiniz.
But if it comes up tails, both of you will stay with me.
Yazı!
It's tails!
- ben lanet olası peri masallarınızı kurtaracak, periyim
I'm the fairy fucking godfather that's gonna save your fairy fucking tails.
Kuyruk kesme, yer darlığı ve domuzların stres dolu hayat koşullarından dolayı birbirlerinin kuyruklarını ısırmaları nedeniyle yapılan bir işlem.
Tail docking is a practice derived from the lack of space and stressful living conditions so as to keep pigs from biting each other's tails off.
Bakıcılar hayvanları sürekli hareket halinde tutmalılar, burun iplerinden çekerek, boyunlarını bükerek ya da boynuzlarını, kuyruklarını.
Handlers must constantly keep the cattle moving, pulling them by nose ropes, twisting their necks, horns, or tails.
Önümüzdeki altı hafta boyunca kuyruklarınız bana ait.
For the next six weeks your tails belong to me.
Hocam, yazı mı tura mı?
Hajji, heads or tails?
Ebe.
Tails.