Taliban traduction Anglais

Bir taliban savaşçısı, her iki saatte bir, kapıda belirerek parmağıyla beni işaret ediyor, "Sen, Fransız" diyerek, eliyle boğazını keser gibi yapıyordu.

"You French," he'd say, before miming cutting his throat.

Afganistan'daki Taliban hükümeti basını da kadınlar gibi kontrol ediyor.

The Taliban government in Afghanistan controls the media - the way they control women.

Taliban hükümeti neredeyse hemen her şeyi yasakladı.

Under the Taliban regime, that means almost everything.

Ama Taliban gelince, kadınları resmen eve hapsetti.

But when the Taliban took over, they put women under virtual house arrest.

Nefise'nin babası Taliban değil mi?

So Nafeesa's father is not a Taliban?

Belki herkesten daha çok Taliban.

Maybe he's a Taliban mole.

Onu Bir Taliban'a verecekti, değil mi?

He promised her to a Taliban, didn't he?

Taliban diktasına sadık kalmalısın. "

You must remain true to the taliban warlord. "

Taliban Amerikalı sivilleri rehin almış durumda.

The Taliban has apparently taken American civilians as hostages.

Taliban az önce bu kasedi gönderdi. Açıkça görülüyor ki Stevie Nicks'i rehin almışlar.

The Taliban has just released this videotape, in which it is clearly visible that they have indeed captured Stevie Nicks.

Stevie Nicks kaçırıldıktan sonra Fleetwood Mac'in diğer üyeleri Taliban tarafından yakalanmamak için saklandılar.

With Stevie Nicks in captivity, the other members of Fleetwood Mac have been hidden so the Taliban can't get to them as well.

Taliban'ın gönderdiği kasette dört tane Amerika'lı çocuk da gözüküyor, ama sadece Fransız da olabilirler.

The Taliban's video also shows what appears to be four American children in captivity, though they could just be French.

Başardık, Taliban'ı yok ettik! Hurra!

We've done it, the Taliban is destroyed!

Görünüşe göre, Taliban ve Bin Ladin en sonunda güçsüz kaldı.

Well, looks like the Taliban and Bin Laden are finally out of power.

- Taliban da böyle yapıyordu.

It's what the Taliban used to do.

Unutmayın, Taliban rejiminden kurtulmak bir savaş amacı değildi, bu sonraki bir düşünceydi.

Remember, getting rid of the Taliban Regime was not a war aim, that was an afterthought.

Benazir Butto başbakan olduğu zaman, bir kadın olmasına rağmen, burada kadın karşıtı Taliban'ı yarattı, ve toplumu mahvetti.

When Binazir Butto was the premier, though a woman herself, she created the anti-women Taliban here and destroyed the society.

Binazir Butto Taliban'a yaradı.

Binazir Butto was for the Taliban.

O başbakan olduğu zaman, Taliban da kadınlara karşı oldu.

When she was president the Taliban were against woman.

Birisi Rus saldırısında öldü. Birisi iç savaşta öldü, bir diğerini de Taliban öldürdü.

One was killed in the Russian assault, one in the civil war and one by the Taliban.

Taliban döneminde kızlar 5 yıl boyunca okula gidemediler.

Girls didn't go to school for five years during the Taliban.

Taliban seni kırbaçladı.

The Taliban whipped you.

Başkan olursan Taliban için ne yapacaksın?

If you become president, what will you do with that Taliban?

Taliban için nasıl bir çözüm bulacaksın?

What will you do with the Taliban in general?

Genel anlamda Taliban'a ne yapacaksın?

What will you do with the Taliban in general?

Dışarıda bir Taliban var.

A Taliban is behind the door.

Bizi Taliban yapıyorlar.

They turn us into Taliban here.

Kandahar dışındaki bir kaynak,... Sloane'a benzeyen birini Amhad Kabir'e sadık olan adamlarla gördüğünü bildirdi. Bu adam kısa bir süre Taliban'la çalıştı.

An asset outside Kandahar reported someone matching Sloane's description in the company of men loyal to Ahmad Kabir, the warlord who played footsie with the Taliban.

Taliban devrildiğinden beri bir kadının satılma yoluyla zorla evlendirildiğine karar verilirse, o kadın evliliğini iptal ettirebiliyor. Mahkeme kayıtlarına göre- -

Since the Taliban got booted, a woman can have her marriage annulled if she was forced into that marriage, according to court records.

- Ben Taliban değilim ki!

I'm not the Taliban over here.

Bırak beni! Şerefsiz!

Get off me, Taliban pigs!

Taliban için ne dersen de, benim işlerime zararı olmamıştı.

Say what you want about the Taliban, they didn't do my business any harm at all.

Bunlar Afganistan'ı yöneten İslamcılar olan Taliban'a karşı bir direniş savaşı veren başıboş savaşçılardı.

They were a loose collection of warlords, fighting a war of resistance against the Taliban the Islamists who controlled Afghanistan.

Kuzey İttifakı'nın nefret ettiği Taliban'ın en iyi birlikleri çalışma kamplarından gelen binlerce yabancı savaşçıdan oluşmaktaydı.

The Taliban's best troops were the thousands of foreign fighters from the training camps, who the Northern Alliance hated.

Hem onlar hem de Taliban kendi ülkelerinde İslamcı toplumlar oluşturmak isteyen radikal milliyetçilerdi.

Both they and the Taliban were radical nationalists who wanted to create Islamist societies in their own countries.

El Kaide ve Taliban için av devam ediyor.

The hunt for Al Qaeda and Taliban goes on.

Doğu Afganistan'da toplanıldığında, Kraliyet Deniz Kuvvetleri'ndeydim. Sözde El Kaide veya Taliban'a ait bir üsse her seferinde baskına gidildiğinde ya hiç kimse olmazdı ya da bir kaç çoban olurdu.

I was with the Royal Marines as they trooped around eastern Afghanistan and every time they got a location for a supposed Al Qaeda or Taliban element or base they'd turn up and there was no one there, or there'd be a few startled shepherds

Bir grup Afro-Amerikan, Oregon'dan Afganistan'a Taliban'a destek olmaya giderken Çin'de kayboldular.

A group of African-Americans from Oregon tried to go to Afghanistan to support the Taliban but got lost in China.

2001'de Afgan savaşı muhabirliği yaparken Taliban askerleri tarafından esir alındı.

In 2001, he was captured by Taliban troops while reporting the Afghan war.

Bush, bunu Taliban Hükümeti'nin Bin Ladin'e sığınması nedeniyle yaptıklarını söyledi.

Mr. Bush said he was doing so because the Taliban government of Afghanistan had been harboring bin Laden.

1997'de George W Bush, Teksas valisiyken bir grup Taliban lideri Unocal yöneticileriyle görüşmek için Houston'a gelmişti. Hazar Denizi'nde doğal gaz taşıyacak olan boru hattını tartıştılar.

In 1997, while George W. Bush was governor of Texas a delegation of Taliban leaders from Afghanistan flew to Houston to meet with Unocal executives to discuss the building of a pipeline through Afghanistan bringing natural gas from the Caspian Sea.

2001'de, 11 Eylül'den sadece beş buçuk ay önce Amerika'yı dolaşıp Taliban imajını düzeltmek için Bush Hükümeti özel bir Taliban temsilcisini ağırladı.

Then in 2001, just five and a half months before 9 / 11 the Bush administration welcomed a Taliban envoy to tour the United States to help improve the image of the Taliban government.

Taliban, ABD'den yetkililerle görüşmek için Dışişleri Bakanlığı'nda.

Here is the Taliban official visiting our State Department to meet with U.S. Officials.

Bush yönetimi Harp gemimizi ve Afrika'daki elçiliklerimizi bombalayan adamı sakladıklarını bile bile nasıl bir Taliban liderinin ziyaretine izin verir?

Why would the Bush administration allow a Taliban leader to visit the United States, knowing that the Taliban were harboring the man who bombed the U.S.S. Cole and our African embassies?

Taliban'a ne mi oldu?

Oh, and the Taliban?

Hangisi Amerikan Talibanı :

What the American Taliban :

Taliban çabuk düşürüldü diye herkes oradaki işin kolay olduğunu sandı.

Everyone thinks because the Taliban fell fast, it was a cakewalk.

Kapkaranlık bir odaya alındım.

A Taliban fighter appeared every 2 hours, silhouetted in the doorway, pointing at me.

Sadece Taliban Amerika'dan nefret etmiyor.

And you believe it?

Dünyanın üçte birinden fazlası Amerika'dan nefret ediyor.

It is not just the Taliban that hates America. Over a third of the world hates America.

Taliban.

The Taliban.