English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Taran

Taran traduction Anglais

280 traduction parallèle
Efendim, bir radar tarafından taranıyoruz.
Sir, we're being radar-scanned.
Kokulu sularda banyo yapınca, kol ve bacakların tatlı yağlarla okşanıp, saçların gülağacıyla taranınca, gözyaşı dökmeyeceksin.
When you have been bathed in scented water, when your limbs have been caressed by sweet oils and your hair combed with sandalwood, there will be no time for tears.
Taranıyor, normal hız.
Scanning, normal speed.
Dakikada 20 devirde taranıyor.
Scanning now, 20 rpm's.
- Kaptan, şu anda taranıyoruz.
Captain, sensors report we're being scanned.
Taran, yalan, yalan ve gururlan.
Preen, preen, preen and pride.
Taran, taran.
Go on, put yourself in order.
Lanolin ve saf zeytin yağıyla zenginleştirilmiş Chantel zeytin yağı kremi.... Saçınızı yumuşatır, saçınız kolayca taranır.
Chantel olive oil pomade... the one that's rich with lanolin and pure olive oil... to make your hair soft, smooth and easy to manage.
Deniz taranıyor.
Skimming across the sea.
İki şafak sonra Tauran vadisinde buluşalım.
We will meet in the taran valley in two nights'time.
Yemek taşıyor!
The pot is boiling over, Taran!
Meşhur Taran'dan herkes korkuyor.
Everybody runs from the famous Taran of Caer Dallben!
Yine mi düş kuruyordun, Taran?
Another dream, Taran?
O özel bir domuzdur.
She's a special pig, Taran.
Ne oluyor?
Taran, what's going on?
Taran, görmek üzere olduğun şeyi hiçkimseye söylememelisin.
Taran, what you are about to see, you must never reveal to anyone.
Korkunç bir silah.
An awesome weapon, Taran.
Caer Dallben'in arkadaşı Taran. Prydain'in en büyük savaşçısı. Gerçek bir kahraman.
Taran of Caer Dallben, the greatest warrior in all Prydain, a true hero!
Taran, kılıç!
Taran, the sword.
- Taran!
Taran!
Bir şeyler yap!
Taran, do something!
Beni dinleyin. Prenses Eilonwy, Taran...
Here now, Princess Eilonwy, Taran...
- Bu doğru değl, Taran.
Oh, this isn't right, Taran.
- Hayır, Taran!
Yes?
Hayır!
No, Taran!
Taran, dikkat et!
Taran, watch out!
- Evet, Taran?
Yes, Taran?
Taran.
Oh, Taran.
Ama bu imkansız, Taran.
Oh, but, Taran, that's impossible.
Başına... Taran!
Why, you'd be...
Üzgünüm, Eilonwy.
Taran! I'm sorry, Eilonwy.
Lütfen, Taran! Hayır!
Please, Taran.
Taran'ın bir çok arkadaşı var.
Taran has many friends.
- Taran, Lütfen.
But, Taran, I...
Taran, bak!
Taran, look!
Lütfen dikkatli ol.
Taran, be careful, please.
Taran!
Oh, Taran.
Kaptan, taranıyoruz.
Captain, we are being probed.
Önce açıklanamaz şekilde yörüngesinden düşen bir ay var, ve şimdi de gemi Berthold radyasyonuyla taranıyor.
We have a moon inexplicably falling out of orbit and just now the ship was probed with radiation.
Kaptan, kalkanlar taranıyor.
Captain, the shields are being probed.
Taranıyor.
Scanning.
- Taranıyoruz.
- We're being scanned.
Bir uydu tarafından taranıyoruz.
We're being scanned by a satellite.
Taranıyoruz. Dil ve tercüme dosyalarımızı inceliyorlar.
They're accessing our language files!
- Gemi taranıyor.
- Checking incoming ship.
Komutan taranıyoruz.
We're being scanned.
- Taranıyoruz.
We're being scanned, captain.
Taran!
Taran!
Tüm güverteler planlı şekilde taranıyor.
- Shields inoperable.
Taranıyoruz.
We're being scanned.
Taramayı başlatın. - Taranıyor.
I'll be around.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]