English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tatli

Tatli traduction Anglais

289 traduction parallèle
Cok tatli bir ev sahibisiniz.
You are such a charming host.
Tatli, kafasi karisik, küçük bir melek.
A nice, rattlebrained, little angel.
Pekala askerler, gidip tatli sevgililerinizi bulun!
All right, soldier boys, go find your pretty ladies!
TATLI CHARLOTTE " # Sevgilinle buluşmaya gittin #
To meet your lover you ran, chop, chop
Burnuma gelen bu tatli koku ne?
What is that I smell so sweet?
ROCHEFORT'UN GENÇ KIZLARI ( TATLI GÜNLER )
THE YOUNG GIRLS OF ROCHEFORT
TATLI FASÜLYE PELTESİ
SWEET BEAN JELLY
Geceleri gözlerimi kapamadan önce son gördügüm sey hep onun tatli gülüsü olur.
Her smile is the last thing I see before I close my eyes at night.
Cok tatli ve daracik..
Pretty big cunt!
Claire cok tatli bir kiz, Bay Harrrison.
Oh, Clare is a good girl, Mr. Harrison.
Herneyse, o cok tatli.
Anyway, he is cute.
Orada cok tatli görünüyorsun... camurlarin icinde hasarat gibi gezerken.
You look just fine down there... slithering in the mud like vermin.
Ne tatli, degil mi?
Isn't she cute?
Tatli oldugumu biliyorum ve bunu kullaniyorum.
I know I'm pretty, and I use it.
- Tatli kiz, degil mi?
- Nice girl, isn't she?
- Çok tatli.
- Very sweet.
O çok tatli, çok tatli.
No. Very sweet, very sweet.
Ne tatli.
That's nice.
- Çok tatli bir insansin.
- Wonderful. - You're even prettier in person.
- Çikolata kapli visne mi? Tatli.
- Chocolate-covered cherries?
O tatli yiyemez.
He can't eat candy.
Dünyanin en tatli adami Les, benimle evlenmek istedi.
- She is. Les, the sweetest man in the world, asked me to marry him.
Sana da tatli oğlunada.
And good-bye to your sweet son.
Çok tatli kariydi.
She was sweet.
Iyi geceler, tatli prens.
Good night, sweet prince.
O kadar tatli bakiyorsun ki bana.
You look at me so sweetly.
Çok tatli degil mi?
Isn't it sweet?
O çok tatli bir kadin.
She's a very sweet woman.
- Tatli isteyen var mi?
- Would anyone care for some dessert?
Çok sevecegin bir çocuk var. Öyle tatli ki.
There's this one kid that you are gonna love.
Tatli olarak ne var?
Damn. Goodness. What's for dessert?
Tatli bir ifadeyle, "muhtesem" diye bagirdigini duydun mu?
Did you hear him screaming'"magnifique"
Sevecen ve çok tatli bir çocuktu.
He was affectionate and sweet.
Ooh, bak, tatli bir kiz.
Ooh, look, a cute girl.
Sence de Hazel tatli degil mi?
Isn't Hazel here a cutie?
Çok tatli ama dumani da havaya uçurabilirim, güzelim!
Very cute but I can blow smoke too, toots!
Tatli kasiklarini unutmusum,
Forgot the dessert spoons.
Tatli cocuk.
Sweet child.
ne kadar tatli...
- How totally sweet!
Hey, sence Jeff tatli biri mi?
Hey, think Jeff is cute?
Evet, biliyorum ama tatli biri, öyle degil mi?
Yeah, I know, but he's cute, isn't he?
Oglumuz su anda disarda ön bahçede çok, çok tatli bir köpekle oynuyor.
Our son is out there on the front lawn playing with a very, very cute dog.
Seker kadar tatlï, kumandan.
She's sweet as sugar, commander.
Tatlï hiç bir seye kïzmam.
I don't mind anything sweet.
Orada tatlï bir kïzïl tanïrïm, yalnïzlïk hissedersen.
Say, I know a cute redhead there if you get lonesome.
O gerçektende tatlï.
She's cute anyway.
- Sen canavarsïn, ama çok tatlï.
- You're such a beast, but so sweet.
Nitrojeni sisteminden atmaya çalïsïp bisiklete binerken çok tatlï gözükür.
He'd look cute riding a stationary bicycle trying to work the nitrogen out of his system.
Alçaktan sallan, tatlï araba.
Swing low, sweet chariot.
- Tatli biri.
- She's sweet.
AMERİKA'NIN TATLI KIZI VE BAY MÜKEMMEL Tanrım.
Jesus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]