Taxi traduction Anglais
6,467 traduction parallèle
Koşarken az daha taksi çarpıyordu.
You know, I nearly got fucking run down by a taxi there, running.
Taksi!
Taxi!
Bridget taksi şirketinin kartını gördün mü?
Mm-hmm. Hey, Bridg, did you see that card for a taxi company?
Bu, babamın taksisi.
It's dad's taxi.
- Taksi istemediğine emin misin?
Sure you don't want a taxi?
Eğer bir taksi şoförünün iç çamaşırında çay yaparsan ve sonra da...
If you made tea out of a taxi driver's underpants and then... no.
Benim Yoshiro Nakamatsu ya da Tycho Brahe gibi deli olduğumu düşünebileceğini anlıyorum ama onlarsız gezegensel hareket yasalarına veya basit taksi metrelerine sahip olamazdık.
I realize that you might think that I'm crazy like Yoshiro Nakamatsu or Tycho Brahe, but without them, we wouldn't have the laws of planetary motion or the simple taxi meter.
Baidley Koleyine gitmek için taksi tutmuş.
He got a taxi there on the way to Baidley College.
Taksi çağıracağım.
I'm going to telephone a taxi.
Lou'yu öldürmek için yolladığın ekip Vermont'a giden taksinin bagajında.
The goons you sent to kill Lou, they're in the trunk of a taxi headed to Vermont.
Taksimiz geldi.
( car horn honks ) There's our taxi.
Taksi şirketlerini kontrol edin.
Check the taxi companies.
Laura Benanti'ye tuvalette olduğunu, Norbert'e takside olduğunu Alice Ripley'ye kuliste olduğunu söyledim.
I told Laura Benanti she's in the bathroom. I told Norbert she's in a taxi. I told Alice Ripley she's backstage.
Dikembe bir taksi şoförü.
Oh. Dikembe's a taxi driver.
Dave, içini ferah tut. Çünkü yapacağım son şey de olsa, sana o yeri alacağım. Ardından da kendime bir pizza söyleyip, yatakta yiyerek sana o yeri alışımı kutlayacağım.
Dave, relaxi your taxi,'cause I am gonna get you that spot if it's the last thing that I do... before getting myself a pizza and eating it in bed as a celebratory feast for getting you that spot.
O gece seninle taksiyi paylaşırken 5 yıl yaşlandım.
I aged five years just sharing a taxi with you that night!
Kristin size yol programını gönderdi. Jutland'a gidenler 20 dakika sonra iki taksiyle alınacaklar.
Who goes to Jutland, It's about a 20 minute taxi ride.
Çok özür dilerim. Takside öyle davranmaya mecbur kaldın ve...
I'm sorry that I so have worn in the taxi.
- Bana taksi çarpmıştı.
What was that about? I got hit by a taxi.
Taksilerde, lise tuvaletlerinde.
Taxi cabs, high school bathrooms.
Taksi!
Taxi...
- Taksi!
- Taxi!
Taksi! ... Taksi!
Taxi.... taxi!
Tamam, lisansı kullanarak taksi plakası,
Okay, using the license plate from the taxi,
Motor taksi, motor taksi!
Motorcycle taxi! Motorcycle taxi!
Motor taksi çağır, sonra da trene bin.
Call a motorcycle taxi. Then take a train.
Calismadigi birkac gun disinda ve o gunlerde taxiyle geziyor
Except a few days to be spoiled and walked taxi man.
O bölgede otobüs hizmeti yok. Taksiyle geldiğine dair herhangi bir kayıt da yok. Bu topuklularla bir bina öteye yürümesi bile imkansız.
There is no bus service in that area, there is no record of a taxi dropping anyone off, and there is no way that she walked more than half a block in those heels, which means she had a car.
Şu günlerde taksiciler amma dikkatsiz.
Taxi drivers these days are just reckless.
Nasıl oldu da taksi çarptı sana?
How did you get hit by a taxi?
Kontrol noktasından bir taksi tutabilirim.
I can take a taxi from the checkpoint.
Hangi dolmuş Beytüllahim'e gidiyor?
Which taxi goes to Bethlehem?
CIA'nin güvenli evine bir taksiyle mi geldin?
You took a fucking taxi to a CIA safe house?
Demek taksiye bindiniz.
Oh, you are taking a taxi. Okay.
Para falan almayacağım. Rica ediyorum in.
Sir, I will not charge you the taxi fare.
(... taksi ücretim için para ver! )
"Gimme money for my taxi fare!"
Taksiyle gelen adam sen miydin?
Hey, man, are you the guy who came in a taxi?
Sabahları yazıyorum, sonra yemek yiyorum, Gulf Shores'a taksiyle gidip çifte karamelli Macchiato'mdan alıyorum.
You know, I-I write in the morning, I have lunch, take a taxi over to Gulf Shores to get my double caramel Macchiato.
Taksi nerede kaldı?
Where's that taxi?
Taksi çağıralım mı?
Should we not call a taxi anyway?
Robert de Niro Taksi Şoförü filminde oynadığı zaman 34 yaşındaydı.
De Niro was 34 when he made the film Taxi Driver.
- Taksimde olay istemiyorum.
- Do not want trouble in my taxi.
Beyaz insanlar, bir takside.
White people, in a taxi.
Bay Miller için bundan daha kötü bir durum olamazdı sanki. Taksi çağırma ya da yol yardımı alma umudu yoktu cep telefonu altüst olmuş, bataryası bitmişti.
"As if things couldn't get any worse for Mr. Miller, any hopes of calling for a taxi or roadside assistance were dashed by a dead cell phone battery."
Bazı tanıklarının ifadelerine göre Bayan Kaewkwan'ın arabasının bir taksiyi biçtiğini görmüşler.
Some witnesses said they saw Ms.Kaewkwan's car crosscut a taxi.
Taksinin gelin-damat adayıyla birlikte, düğün öncesi fotoğraflarını çekmekte olan fotoğrafçıya çarpmasına ve hepsinin ölmesine neden olmuş.
Causing the taxi to hit tge would-be groom and bride along with the photographer who was taking their pre-wedding photos and killed them all.
Taksi dengesini kaybedip köprü korkuluğuna çarpmış.
The taxi got off balance and hit the bridge rail.
Çapkın işadamı Bay Niwat Pongphaisal'e ait arabanın taksiyle çarpışmasına ve şoförle yolcuların anında ölmesine neden olmuş.
Causing the car that belongs to Mr.Niwat Pongphaisal, a ladies-man business man to crash with the taxi and kill the driver and passengers right on spot.
Lütfen taksiyle geldiğinizi söyleyin.
Please tell me you took a taxi over here.
Hayır.
Taxi. Oh, no, no.
Taksim yolu şaşırdı.
Taxi gone lost.