Teens traduction Anglais
761 traduction parallèle
" Aldattı beni gencecik bir kız
" Betrayed by a maid in her teens
Şu on dokuz yaşındaki yeni yetmelerin aşk şarkısı.
Oh, that love song from back in the nineteen teens.
Daha ergenlik çağında bir kız onun gibi yaşlı bir adamla evleniyor.
A girl still in her teens marrying an old fool like that!
Genç bir kız olmadığını biliyorum.
Well, she's not in her teens, you know.
Kadınlardan hoşlanmadığını,... genellikle genç kızları tercih ettiğini biliyorum.
I know that you don't like women, that you prefer teens instead.
Çocukluk arkadaşıydık.
We'd known one another since our early teens.
"Her iki erkekten bir 20'li yaşlarından önce iktidarsızlık yaşıyor."
"One out of every two males experiences impotence at least once in his late teens."
- Onuncu katta, herhalde...
- In the teens, somewhere...
Yeni yetişkin, kumral saçlı?
Late teens, brownish hair?
Yuri buraya, KGB tarafından onlu yaşlarında gönderildi ve her açıdan bir Amerikalı gibi yetişti.
That Yuri was sent here by the KGB while he was in his teens and for all intents and purposes, he can pass as an American.
Siz çocuklar, ergenlik çağında falansınız, değil mi?
Now, you guys are, what, in your teens?
Her an yeni bir şeyler oluyor. Osbournes gibi. O.C.'ye verilen "Teens Choice Awards" un arkasındaki gerçekler.
Obsess Completely so...
Gençler için Randevu İpuçları.
Dating Do's and Don't's for Teens.
Bundan sonra şans faktörü düşüyor.
The odds drop into the low teens after that.
Saat sekizde'Gezideki Duruidler', sonra'Volkana Tapanlar Saati'ardından'Gençler İçin Su Altında Tombala've...'Pislikle Eğlence'
Eight o'clock,'Druids On Parade,'then'The Volcano Worshippers'Hour'followed by'Underwater Bingo For Teens'and... 'Fun With Dirt.'
Şu an, 28 genç ölüm sırasında bekliyor.
Currently, 28 teens waiting on death row.
5 genç oğlan, hepsi de üniformalı.
Five boys, all teens, all wearing uniforms.
Kız daha çok küçük, oysa 110 yaşında.
She'se still in her teens, he's a hundred and ten.
Navigatörlerinin hepsi yeniyetmelerden oluşuyor.
Your'navigators'are barely out of their teens.
Geri çekilin, dikkat Bizler kaçak gençleriz
Yeah, stand back, look out We're renegade teens
Bilirsin, bir erkek dergisinde şu makaleyi okuyordum..... ilk gençliklerinin ortasından sonuna doğru erkeklerin cinsel gücü hakkında...
You know, I was reading this article in a men's magazine about the virility of men in their middle to late teens and...
Şekerparem onlar araştırma ve testler kullanarak programı ergenlere hitap edeceklerine inandıkları bir şekle soktular.
Now, pumpkin, they just used research and testing to mold the show into something they felt really related to the teens.
Öyle değil mi? Doğru zamanın gelmesini bekleyen sevgili bakire arkadaşlarım.
Isn't that right, fellow virgin teens just waiting for the right man to come along?
"Şeytanın Gafları" ile ilgili bazı broşürlerimiz var "İyi Üzüntü, Daha Fazla Şeytan Gafı," ve gençler için, "Cehennemde Uçmak Hiçde Güzel Değildir"
Before a preview of next week's sermon I have some announcements to make. We have some new pamphlets including "Satan's Boners" "Good Grief, More Satan's Boners," and for teens, "It's Not Cool To Fry In Hell."
Kızlar, çoğunlukla.Yeniyetmelik sonları, 30 başları.
girls, mostly. Late teens, early 30s.
Müthiş performans, genç.
Top routine, Teens.
Bir dans lütfeder miydin, genç?
Care for a dance, Teens?
Hepatit A, B, ve C mi? Bu ikisinin hayatta kalması inanılmaz.
Bottom line is, the positive-acting teens don't believe in evolution and don't think they should have to learn it.
Gündüz sıfırın altında, geceyse sıfırın alında sekiz.
Our high will get to about 30 today, teens tonight.
18'ine gelince de, Florida'ya taşınmanı.
In your late teens, you move down to Florida.
Evet, buradaki ilk "Nükleer Silahlara Hayır" kulübünü kurabilirim.
Yeah, maybe I'll start the first teens for test ban club.
Ergenliğimin sonlarında ve yirmilerimin başlarında tek düşündüğüm şey seksti.
That's all I thought about when I was in my late teens and early 20s - was sex.
Ergenliğimizin sonlarına doğru Charles'ı "Meşhur Sanatçılar Yetenek Testi" ini ısmarlamamız konusunda ikna ettim.
In our late teens, I persuaded Charles... that we should send away for the Famous Artists Talent Test.
Gençleri, uzun saçlıları göster.
Keep the teens, keep the long hairs.
Genelde ilk aşkı lise yıllarında yaşarlar.
Most folk experience first love in their teens.
Değerli Yargıçlar bu rozeti taktığımda, daha bir delikanlıydım.
My fellow Judges, I was barely in my teens when I put on this badge.
Ben daha ilk gençlik çağıma ulaşamadan babam öldü.
My father died before I reached my teens.
Karşınızda "Gençler Konuşuyor Projesi". Birinci kaset, birinci çekim.
This is Teens Speak Out project, tape one, take one.
Bence, belgeselimi çekmekle uğraşırken ki adı "Gençler Konuşuyor".
I believe that while I was making my documentary Teens Speak Out,
"Yahudilerin, dini törenlerinde, gençlerin organlarını çıkarıp, onları kurban ettikleri biliniyor."
"The Jew is known to remove organs and sacrifice teens in their religious ceremonies."
Onlu yaşlarından beri Betsy'i alıp götürüyorlardı.
They've been taking Betsy since she was in her teens.
Bir çok genç öldü. Seri cinayetler sona erdi. Kasabaya huzur geldi.
Several more local teens are dead bringing to an end the harrowing mystery of the mass killing that has terrified this peaceful community like the plot of some scary movie.
Carol, sosyal hizmet dosyalarının başına döndü. Sorunlu gençlere, bekar annelere yardıma devam etti.
Carol had returned to her stack of social service files... helping troubled teens and single mothers.
Anaokulu arabası ehliyetsiz bir gencin arabasına çarpmış.
Kindergarten carpool versus joy-riding teens.
Ergenlik yıllarımda.
I was in my early teens.
Eylemci Cyril Johns öldürülen çocukların aileleri ile buluştu. Yarın köprüde etten bir set yapmak için çağrıda bulundu.
Activist Cyril Johns met the parents of the slain teens, calling for a human blockade on the bridge tomorrow.
Gençler telaşlı.
Teens in turmoil.
Genç, yeni 20'sine basmis kisiler güzel ve hepsi de Research Triangle'in içinden.
Young, late teens, early 20s, pretty, all from inside the Research Triangle.
Nerdeyse ergenlikleri bitmek üzere, erkek olmak üzereler.
They're almost out of their teens now. Almost men.
Ben Ned Flanders. Gençler bütün gece kovaladılar beni.
The teens have been chasing me all night.
Eğer yaşasaydı, muhteşem biri olurdu.
If he had made it through his teens, he would have been amazing.