English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tekne

Tekne traduction Anglais

5,081 traduction parallèle
Ama artık tekne yok.
But no more boats.
- Burada bir tekne olmaması çok kötü.
- Too bad there's no boat here.
Hayat, ev ve tekne sigortası?
Your life, home and boat insurance?
- Tekne olduğunu görebiliyorum.
Oh, I can see it's a boat.
Tekne planını hiç sevmedim.
I didn't like the boating plan.
Hala önümüzde Nantucket'e bir tekne yolculuğu var.
We still have a boat ride to Nantucket ahead.
Bakıyorum da bir tekne almışsın.
I see you've bought a boat.
Hayır, bir tekne yaptım senin için.
No, I've made a boat. For you.
Dün, tren ve tekne arasındaki farkı öğrendim.
Yesterday, I learned the difference between a train and a boat.
# Tren suyun üzerinde # # Tekne rayların üzerinde #
♪ Train on the water ♪ Boat on a track
# Tren suyun üzerinde # # Tekne rayların üzerinde #
♪ Train on the water ♪ Boat on a track.
Tekne yarışı hakkında kaç defa konuştuk?
How many times have we talked about racing boats?
Biz... Zihuatanejo'ya bir tekne gezisinde tanıştık.
We... met on a cruise to Zihuatanejo.
Teddy'nin eşi de o tekne gezisinde miydi?
Was Teddy's wife on this cruise?
Tekne kiralayalım! " diyen türden insanlardan bahsediyoruz.
"Hey, let's just fuck it all off and hire a barge!"
Her şeyi siktir edin ve tekne kiralayın.
Let's just fuck it all off and hire a barge!
Pilotum dünya jet-tekne yarışı şampiyonu Ryan Rogers idi.
My driver was world-champion jet-boat racer Ryan Rogers.
Bu bir tekne.
It's a boat.
Sağımda tekne var.
There's the boat right there.
Bu tekne hızlı!
Oh, that boat is fast!
Virajlarda saatte 145 km ile gidiyordum, ama tekne beni arkasında bıraktı.
I was going 90 miles an hour into the corners, but the boat had left me in its wake.
Bize tek lazım olan 24 saat süre... bir tekne, helikopter, planör ve bir nehirdi. Ama seni yendim.
All we needed was 24 hours and a boat, helicopter, plane, and a river, but I beat you.
Bu da bir tekne.
That's a boat.
Sanırım resimde bir tekne var.
There's a boat there, I think.
Acele et diyor... çünkü bir tekne dolusu abazan Şilili... striptiz kulübüne gitmek için sabırsızlanıyor.
What he means, man, is you have to hurry... because there's a bunch of horny Chileans... who want to go to the strip club.
Üç gün önce bir tekne partisi sırasında kaybolan bir aktris herkesi şok etti.
Three days ago an actress went missing on a cruise ship party and shocked everyone.
Bir tekne inşa edeceğiz.
We'll build a boat.
Ve yalvarırım söyle nasıl yapacağız, ya da daha doğrusu, bu tekne nasıl yapılacak?
And what, pray tell, will we, or rather, you, build this boat out of?
Bir tekne inşa etmek için..
to build a boat.
- Bir tekne!
- A boat!
- Bir tekne?
- A boat?
Sen bir tekne mi inşa edeceksin?
- You want to build a boat?
# Bir tekne inşa edeceğiz Bu sonraki en iyi şey #
♪ I'll build a boat It's the next best thing ♪
Tugg, harika bir tekne yapmışız.
Tugg, you do make a wonderful boat.
- Evet. Evlerini geçindirmelerine eşlerine elmas yüzük veya bir tekne almalarına yardım ediyoruz.
We're helping them finance houses, we are helping them buy their wife a Diamond ring..
Rocky Aoki'ye ait uyuşturucudan gelen bir parayı açık deniz tekne yarışında aklaması ile alakalı bir olay.
Something about laundering drug money, to offshore boat racing to a guy name Rocky aoki.
- Tekne değil.
- It's not a boat.
Nehre gidin, bir tekne bulun.
Go to the river and find a boat.
- Tekne yeterince büyük değil.
- Like, the boat. It's not big enough. - Sorry.
- Hadi oradan! Bunları koyunca tekne büyümeyecek.
It's not going to make my boat any bigger.
Beni ilgilendiren tekne değil donanmadır.
I don't care about one boat, I care about the fleet.
Tekne mi istiyorsun, uçak mı?
You want a boat? You want a plane?
Böylesine güzel bir günde dolaşabilmek için bir daha tekne bulamazsınız!
You'll never find a more beautiful boat on a more perfect day to be out on the river!
Tekne kazalari ve tümörler.
Boating accidents and tumors.
- Sen de mi bir tekne alacaksın?
Are you going to buy a boat too?
Bir tekne tutabiliriz.
We could get a boat.
Böylece daha yeni ve büyük bir tekne kiralayabiliriz?
Well, we soon have a new and fatter boat?
- Tekne.
It's a boat.
Suyun olmadığı bir yerde hiç bu kadar çok tekne görmemiştim. O park tamamen betonarme.
That park is all concrete.
İki tekne!
Two boats!
Tekne mi getirdin?
Huh? You brought a boat?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]