English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Temel

Temel traduction Anglais

7,856 traduction parallèle
Her şey altı temel adımdan ibarettir.
Six basic steps, and that's all.
Temel olarak tüm kurgu bu şekilde seninle konuşabilirim, sen de benimle seni görebilirim, sen de beni.
So, basically, this whole setup is so that, you know I can talk to you, you can talk to me and I can see you, and you can see me.
Büyük şirketlerin temel sorunu bu.
That's the problem with all these big companies.
Temel ekonomi mantığı.
Simple economics.
- Baksana, deri ceketli, Temel Reis.
Look, leather jacket, Popeye.
DMT üretir, bu da serumumuzun temel bileşimidir.
It produces DMT, which is the base compound for our serum.
Zamanımız yok, o yüzden koymamız gereken muhtemelen birkaç temel kural var.
We don't have any time, so there's probably some ground rules we need to go through.
Zeki insanlar için temel kurallar.
Basic rules for intelligent people.
Siyasetten, temel haklardan bahsederdik... ve o da bizimle otururdu.
We used to talk about politics, we used to talk about the basic rights... and she used to sit with us.
O kadar hızlı patlamamızın temel nedenlerinden biri sanırım bu. İnsanların gerçekten gönül tellerine dokunuyoruz.
- [Man 2] I think that's one of the main ingredients of why we blew up so fast, is because we really hit that emotional chord with people, you know.
Ben de uygundum ve temel modeli alıp üstüne bir şeyler ekledim, bazı şeyleri yeniden düzenleyip son haline getirdim.
So, I was able to get in there and take his basic car, and add a bunch of stuff to it, rearrange some things, and come up with a final version.
Aslen üç parçalı bir temel sistemi.
And that is, essentially, a three-part foundation system.
Bu üç parçalı temel sisteminin anahtar bileşenlerinden biri orta tampon dediğimiz bir şey.
One of the key components of this three-part foundation system is something we call the buffer medium.
Acele et. Sismik çalışma gruplarını kontrol altına aldığımızda temel değerlerimiz olacak. Çünkü teknolojik fikirler görünüş balık istifi gibi çözümlenmez.
Hurry up... - --... it is finally our core values that will harness the seismic shift because technology epiphanies are not a result of a packed like sardines
Temel insan haklarından söz ediyoruz.
We're talking about essential human rights.
Temel mesaj aynıdır :
The basic message is the same :
Ancak temel olarak daha şeffaflar ve dokunduğunda ipek havası var ama ondan daha sağlam.
But, basically, they're more sheer, softer, and more like silk to the touch, yet still very strong. So you can pull them down over and over?
Bu, kahramanları olduğunu söyledikleri Adam Smith'in bakış açısından farklıdır. O, ekonomiye olan tüm yaklaşımını sempatinin temel bir özellik olduğu prensibine dayandırıyordu ama bunun insanların akıllarından çıkması gerekiyor.
This is quite different from the people they claim are their heroes like Adam Smith, who based his whole approach to the economy on the principle that sympathy is a fundamental human trait, but that has to be driven out of people's heads.
İnsanların akıllarından bu temel insan duygularını çıkarmak için çaba gerekti.
It's taken a lot of effort to try to drive these basic human emotions out of people's heads.
Bu temel ahlaki değerin ve kanunun gün gibi ortada olan anlamının böyle çarpıtılması oldukça akıl almaz.
This perversion of the elementary morality, and the obvious meaning of the law, is quite incredible.
Şunu söylemeliyim, Birleşik Devletlerde seçkinler arasında sendika karşıtlığı o kadar güçlüdür ki işçi haklarının temel damarı Uluslararası Çalışma Örgütünün temel prensibi serbest birlik hakkıdır bu da sendikalaşma hakkı anlamına gelir.
I should say that anti-union sentiment in the United States among elites is so strong that the fundamental core of labor rights, the basic principle in the international labor organization, is the right of free association, which would mean the right to form unions.
Bu temel olarak sınıfı tanımlar.
That basically defines class.
Topluluklarda, işyerlerinde ya da her neredeyseler orada çalışıyorlar ve değişikliklere neden olacak halk hareketlerine temel oluşturuyorlar.
They're working in their communities, in their workplace, or wherever they happen to be, and they're building up the basis for popular movements, which are going to make changes.
Bölgedeki kusurlular, duygu ve temel içgüdülerle idare ediliyor.
The defects living there are ruled by emotion and base desires.
" Bir şey temel amacı olduğunu masum insanlara zarar etmek
" of anything that's main purpose is to harm innocent people
Ve tanıma hangi gerçekten tüm teknoloji öncedir, gözlenen hayat olmadığını tamamen ücretsiz bir hayat, Bu gizlilik bir bölge Sadece temel insan bir değerdir.
And the recognition which really predates all technology, that an observed life is not a completely free life, that a zone of privacy is just a core human value.
Ve benim için teknoloji sadece vücut bulmuş hali Bu temel insani değerlerin.
And the technology to me is just an incarnation of those basic human values.
Biz sorgulamak istiyoruz Çok temel, Çok temel tahliye Bu düzen, ahlak, etik olduğunu Siyasi, üzerine kurulmuştur.
We want to question the very foundation, evacuate the very foundation that this order, moral, ethical, political, is founded on.
Ama bu temel idealleri Korkunç Korsan Roberts ile oran tamamen edildi Cinayet-For-Kiralama iddiaları.
But these core ideals of the Dread Pirate Roberts were completely at odds with the Murder-For-Hire allegations.
Ve şimdi onlar var ekstra iki ay yaptı... olmuştur "temel" Kullandığı kelime.
And now they have that extra two months has made... has been "essential" is the word he used.
Elinizdeki araştırma ligin beyin sarsıntısı ile ilgili temel kurallarını içeriyor.
And what you have there is the research that forms the basis for the League's concussion guidelines.
Whit Carmichael. 34 yaşında, temel piyade, alt uzmanlık alanı ise hayatta kalma teknolojisi.
Whit Carmichael. 34, basic grunt, sub-specialty survival tech.
Yalnızca temel ekipmanlarınıza güvenebilirsiniz.
You will be relying solely on basic packs.
Bu yazılımlar eski. ASCII ve temel ikili sayı sistemiyle çalışıyor.
This stuff, it's old, it runs on ASCII and basic binary.
Bir saat içinde insanın dolaşım sistemi potansiyel temel sinir sistemi izleriyle şekillendi.
Within one hour, human circulatory network formed... with signs of potential for a basic nervous system.
Temel iç güdüsü yırtıcılık olduğu için olabilir.
I think because its basic instinct is predatory.
Bu sadece temel insan mühendisliği.
It's just basic human engineering.
Temel olanlardan başlayalım.
We'll start at the basics.
KİMYANIN TEMEL İNCELEMESİ
CHEMISTRY TREATY
Bu tarafsızlık adaletin temel taşıdır.
And that dispassion is the very essence of justice.
Akıcı olmadan temel olarak konuşman en az bir yılını alır.
It would take a least a year for you be able to speak the basic not fluently
Özgürlük de temel bir kavram.
Liberty, I understand the basic concept.
Anlaşılan temel kavramların üstünden geçmemiz gerekecek.
So we obviously have to get back to some basics.
Küçültmek ve yürürlükten kaldırmak istediğiniz programlar Amerikan rüyasının temel taşları.
The programs that you want to scale back or dismantle are the bedrock of the American dream.
Değiller. Kusura bakma ama Amerikan rüyasının temel taşları idiler.
No, I'm sorry, they were the bedrock of the American dream.
Temel bilgileri aldık ancak onu doktorla bağlayan bir şey yok.
We've got the basics, but nothing connecting him to the doctor, no.
Ve temel olarak senin gibiydim onlarla nasılsan.
And I was like you, basically, how you are with them.
Temel dikiş tekniklerini bilmek arazide size büyük yarar sağlar.
Basic wound suturing skills can make a big difference in the field.
Ama bu sağlıkla ilgili temel bir hizmet.
- But it's a basic sanitary service.
Halbuki Thomas bir şeylerin, temel şeylerin tekrardan ele alınmasını söylediğinde buna yürekten inanırmış gibi bir hali var.
But Thomas... when he talks about the need to rethink things, systemic things, I think he truly believes what he's saying.
Fortitude'da iki temel kural vardır.
In Fortitude, there's two fundamental rules.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]