Teoride traduction Anglais
689 traduction parallèle
Teoride biliyorum, ama henüz yapmadım.
I wouldn't know either...
Teoride baryum tamamen temizlendiğinde geriye sadece radyum kalacaktı.
Working on the theory that once the whole of the barium is removed nothing could be left but radium.
Teoride, ölü olarak iyisin.
In theory, you're as good as dead.
- Daha önce de dediğim gibi, teoride mümkün.
- I believe as I did before. In theory...
Mısır modası. Teoride bu şekilde düşündüğünü biliyordum.
I knew you felt that way in theory.
Deneme Okulu'nun gayesi çocuğun ferdiyetini geliştirmek. His ve isteklerini serbestçe ifade etmesini sağlamak. Teoride ferdiyet ve deha aynı kökenli.
A progressive school strives to develop a child's individuality, to give him full rein to express his feelings and desires on the theory that individuality and genius are cognate.
Bu akıl almaz teoride ısrar mı ediyorsun?
Are you persisting in this preposterous theory?
Evet. Teoride mükemmel, pratikte cüretkar.
Brilliant in its conception, daring in its execution.
Teoride, evet.
Theoretically possible.
Teoride, oldu bile.
Theoretically, it already has happened.
Dur bakalım. Teoride öyle olur ama pratikte işe yaramaz.
All that's fine in theory, but it doesn't work in practice.
Bu sekans pratik ve teorik olarak pratikte ve teoride filmin ne konuda olacağıyla ilgilidir.
This sequence introduces, practically and theoretically... in practice and in theory, what the film is going to be.
Film, kendisini izleyecek olan insanlara teoride yardımcı olmak için...
How should it be shot and recorded, so that in theory
Teoride, tek hücreli bir organizma bunu yapabilir.
In theory, I suppose, a single organism could do it.
Almanın ateş ettiğini görmediysen onu teoride başka birinin vurduğunu farz edemez miyiz?
If you didn't see the German shoot, - can't we, in theory, assume it was someone else who shot?
- Teoride öyle, ama sadece teoride.
Theoretically yes, only theoretically.
- Teoride öyle efendim.
- That's the theory, sir.
Ancak, teoride de olsa, burası hala kanunlara uyan, hıristiyan bir ülke, ne kadar demode görünse de.
However, this is still, in theory, a law-abiding christian country, however unfashionable that may seem.
- Teoride, evet.
- Theoretically, yes.
- Şey, teoride evet.
- Well, in theory, yes.
Bu komisyon teoride övgüye değer bir şey yapıyor.
At this point, I would just like to say that what this committee is doing, in theory, is highly commendable.
Kendimde bu teoride sorun yaşamıştım.
I had trouble with that theory myself.
- Teoride.
- In theory.
Şu ana kadar devrimle sadece teoride ilgilendin.
Up to now, you've only dealt with it in theory.
- Üzgünüm, ben teoride anlarım.
Sorry, Sammy. Strictly theory.
Teoride 600'den fazla pilotumuz var.
In theory, we dispose of more than 500 fighter pilots.
Teoride.
In theory.
Neyse teoride böyle.
That's the theory anyway.
- Teoride fena fikir değil.
- It's not a bad idea in theory.
Teoride iyi gözüküyor.
They look good on paper.
Teoride evet, amam henüz test edilmedi.
Theoretically yes. Unfortunately it's never been tested.
Teoride, belki.
Well, in the abstract, maybe.
- Gizlenme nasıl çalışıyor? - Teoride çok basit.
- How does the cloak work?
Ama teoride - benim teorime göre - bu, ufak bir ilerlemeden fazlası olacaktır.
But in theory - my theory - it would be more than a marginal improvement.
- Teoride evet.
- In theory.
Teoride, warp 10'un ötesinde hızlanmak yapabilir.
In theory, accelerating beyond warp ten.
- Sadece teoride.
Only in theory.
Teoride çok ilgi çekici olduğunu kabul ediyorum.
I admit it all sounds pretty nifty in theory.
Sadece teoride.
Only the theory.
Teoride modern özgür aşkı değerlendiriyorsun...
In theory, you're considerate, modern... free love and all that...
Teoride, herhangi bir gizli gemi kendi gemilerimiz arasından geçmeye kalktığında ışını kesmiş olacak ve bulunmuş olacak.
In theory, any cloaked vessel that attempts to pass between our ships must cross that beam and be detected.
Hem de teoride değil, pratikte.
Not in theory, in practice.
Teoride, çocuklar bankanın kaale aldığı kişiler değildir, anlıyor musun?
In theory, they're not bankable, understand?
- Teoride, yarın.
- Tomorrow, in theory.
Teoride, öncelikli kontroller onarılana kadar, sinir ağımın ana sistemleri desteklemesi gerekiyor.
In theory, my neural network should sustain key systems until primary control is restored.
Teoride iyi bir tasarım, ama pratikte, fazladan organ, fazladan kötü gidecek şey demek.
It's a good design in theory, but in practice the extra organs are just that much more to go wrong.
O dediğin sadece teoride olan bir şey.
That's just theoretical hypothesis.
Teoride, yırtığı mühürlemek kuantum durumlar arası sınırları yeniden yaratmalı.
In theory, sealing the fissure should restore the barriers between quantum states.
Ama virüs mutantlara bulaşıp mutant DNA'sı ile birleştiğinde teoride her canlı için çok ölümcül olabilir.
But once the virus spreads to the mutant population and combines with mutant DNA, it theoretically could become incredibly deadly for everyone.
- Teoride, iyi.
- In theory, good.
Benimle evlenir misin? - Tanrım! - Yani teoride Julie Cooper üvey annen olabilir.
- would you like to come in so did ya have sex with Julie Cooper today