Tercume traduction Anglais
20 traduction parallèle
TERCUME SENKR0N = C0BRA35
Marty, you're sick. You need help. Marty, stop it.
"ÇEVİRİ HIRSIZI SİTEYE LANET OLSUN!" TERCUME SENKR0N = C0BRA35
Is that gonna do it for you today, sir? Yeah, that's about it... Chromed-up red motorcycle, right there.
Cok guzel bir siir tercume ettim.
I translated a beautiful poem.
Tercume yaptin mi hic?
You ever do any translating'?
Bizim icin ufacik bir tercume yaparken bile yanlis bir sey yaptigini hissediyorsun.
Even doing a little translating for us, you feel like you're doing the wrong thing.
bu harcadıgım tuz zaman ıcın bob ben kım ıcın tercume edıyorum oh ıyı hıc kımse ıcın sanırım sadece alışkanlık
This is for all that time you spent hogging the bathroom, Brother Bob. Who am I translating for? Well, no one, I guess.
Biri tercume edebilir mi?
- What did she say? - Can somebody translate that?
Soyledigimi tercume et.
Translate what I said.
Gercekte tercume yanlis.
Actually it's mistranslated.
Cocuklar bu sekilde sarki sozlerini anlayabilir ve en iyi sekilde tercume edilerek.
So the kids boast of knowing the lyrics and translate to the elderly. Eh!
Evet. TERCÜME : C R O S S H A I R
Yeah.
TERCÜME - Visiontext Altyazılar - DİDEM PEKÜN
Subtitles by Visiontext
Bizim belirlediğimiz bir zamanda, kendi güvenlikleri için, araştırmacılar ve... gazeteciler de dahil olmak üzere tüm yabancı görevliler... ( TERCÜME )... derhal Irak'ı terk etmelidirler.
For their own safety, all foreign nationals including journalists and inspectors, should leave Iraq immediately.
( TERCÜME ) mezar açıldığında gördüklerimiz rüya gibiydi.
The moment the tomb opened it was like a dream.
( TERCÜME ) İnanılmaz bir servetle çevriliydi, kralın hazinesiyle
He was surrounded by incredible riches, the riches of a king,
( TERCÜME ) Birden bu yüzü hatırlayıverdik.
Suddenly a face emerged of someone we recognised.
( TERCÜME ) Bir portre olarak, politik gücü tamamiyle yansıtıyordu.
As a portrait, it really captures his political power and strength.
( TERCÜME ) birisi ailesi için yardım istediğinde, çünkü ben onların doktoruyum ve çözümü ruhlar dünyasında arıyorum.
Any time somebody comes and asks for his family if I can help them, because I'm their doctor, I go to help them in another world.
TERCÜME GEREKMEZ
Enough!
[KENDİLİYOR VE TERCÜME]
[SHOUTING AND CHEERING]