Théo traduction Anglais
2,377 traduction parallèle
Theo Tonin... cebinde bir kulak taşır.
Theo Tonin, he carries this ear around in his pocket.
Theo Tonin çöpü halletsin diye buraya birkaç adamını yollamış.
Theo Tonin sent a couple of guys down here to take out the trash.
Theo'nun en iyileri yollayacak kadar bana önem verdiğini öğrenmek pek hoş.
It's nice to know at least that Theo cares enough to send the very best.
- Theo Tonin adı sana bir şey çağrıştırıyor mu?
- Now, does the name Theo Tonin ring a bell?
Müsaadenle sana Theo Tonin'den bahsedeyim.
Let me tell you about Theo Tonin.
Önemli olan, Bay Crowder, bana sorduğunda ve Robert Quarles'ın nerede olduğunu soracak şöyle bir cevabı Theo Tonin gibi bir adama verebilir misin sence?
The point is, Mr. Crowder, when he asks me, and he will, where Robert Quarles is, does Theo Tonin sound like the kind of man to whom you'd like to say,
Telefonu Theo'ya ver.
Put Theo on the phone.
Merhaba, Theo.
Oh, hi, Theo.
Theo.
- Theo.
Theo!
Theo!
Theo, eve dönmek istiyorum.
Theo, I want to come home.
- Çok büyük para, Theo.
That's a lot of money, Theo.
- Hayır.
Theo.
Theo. - Sanırım ona Theo dedi.
I think he said Theo.
- Theo Tonin.
- Theo Tonin.
-... Thoe Tonin bana sahip çıktı.
- and Theo Tonin took me in.
- Kyle iki Theo Walcott kartı olduğunu ve birini alabileceğimi söyledi.
Kyle says he's got two Theo Walcott cards and I can have one of his.
Neredeyse bu kayıp çocukları birleştirmek için gönderilmiş bir melek gibiydi.
Sent to unify this band of lost boys... Theo, will you pass me those yellow pieces?
Theo, şu sarı parçaları uzatabilir misin?
Ow! And bite them.
Bakın... Sorularınız Santiago'nun müşterileriyle ilgiliyse Theo'ya sorun, şu şampuancı çocuk.
Look... if you want to know about Santiago's clients, ask Theo, his shampoo boy.
O öldü, Theo.
He's dead, Theo.
Merhaba, Theo.
Hey, Theo.
Değil mi, Theo?
Isn't that right, Theo?
Evet, Theo cesedi yakmak için antifrizleri çalmış.
Yeah, Theo stole the antifreeze from his car to burn the body.
Ağlamaya ihtiyaçları yoktu Theo Epstein'i kiraladılar, kuvvetlendirici alıp kazandılar.
They didn't need to wallow, they needed to hire Theo Epstein, take a bunch of steroids, and win.
"Heinrich'in tetikleyicileri yerleştirmesine ve Theo'nun da kasayı açmasına izin ver."
" Let Heinrich plant the detonators and Theo prepare the vault.
Selam Theo.
Hi, Theo.
Görünüşe göre zor bir gece olacak.
Wow, Theo, that is a rough night.
Theo, bir şey ister misin?
- Theo, you want anything?
- Theo!
- Theo!
Hepimizin sınırları vardır, Theo.
We all have our limitations, Theo.
Theo, kıvrıI ve yuvarlan!
Theo, tuck and roll!
Tamam, bu kadar çıIgınlık yeter Theo.
Okay, enough with the crazy talk, Theo.
KıvrıI ve yuvarlan Theo!
Tuck and roll, Theo!
Theo, aklından ne geçiyordu ki?
Theo, what were you thinking?
Theo.
Theo.
Gitme zamanı, Theo.
Time to go, Theo.
Sorun yok, sorun yok Theo.
It's okay, it's okay, Theo.
Theo, ne yapıyorsun?
Theo, what are you doing?
Sorun yok değil mi Theo?
Nothing out of order, did you, Theo?
Theo, dur.
Theo, stop.
Theo, bir salyangoz arabaların katıIdığı bir yarışta yarışamaz.
Theo, a snail cannot race in a competition meant for cars.
Eve gitme vakti geldi, Theo.
Time to go home, Theo.
Theo, ya yarın sabah uyandında güçlerini kaybetmiş olursan?
Theo, what happens if you wake up tomorrow, and your powers are gone?
Üzgünüm, Theo.
I'm sorry, Theo.
Theo.
Oh, Theo.
Theo ne yapıyorsun?
Theo, what are you doing?
Sizi elinde tutan adam Mason Goines adında Detroitli bir caniydi ve Theo Tonin adında bir adam için çalışıyordu.
The man who was holding you was a Detroit hard case named Mason Goines, and he worked for a man named Theo Tonin.
Drew, Theo Tonin'nın bir muhbiri öldürdüğünü gördü.
Drew saw Theo Tonin murder a government informant.
Barnes'ın Theo'ya bildiğimiz her şeyi söylediğini varsaymamız gerekiyor.
We've got to assume Barnes told Theo everything we know.
Sonra Theo dünyaya geldi.
And then we had Theo.