Tilda traduction Anglais

Tilda, ben Piskopos Brougham.

Tilda, this is Bishop Brougham.

Tilda, postaneden döndüğünüzde, bay Allen'i arayın, lütfen.

Tilda, when you're back from the post office, call Brad Allen back.

Tilda, bu dükkanlara telefon edin. Oralardan bazı eşyalar alacağım.

Tilda, call these shops.

- Sizin sorununuz nedir?

hey Tilda what's the matter with you?

- Tilda yukarı gelsene?

- Tilde, are you coming up?

En azından Tilda Swinton rahattı.

At least Tilda Swinton was comfortable.

Tilda John Browdie'yle evleniyor.

Tilda's getting married to John Browdie.

Tilda!

Tilda!

- Tilda ve ben balayımızdayız.

- Tilda and I are on our honeymoon.

Hadi, Tilda.

Come on, Tilda.

Tilda, Francis ve ben, dün provalara gittik. Ve sonunda biraz tedirgin olduk.

Tilda and Frances and I went to the rehearsal yesterday, and we were a little troubled by the ending.

Tilda Swinton 7.30 dediyse en erken 10.00'da gelir.

If Tilda Swinton says 7 : 30, do not expect her before 1 0 : 00.

Tilda Swinton işemem lazım diyorsa...

If Tilda Swinton says she has to pee...

Bay Bragg'in adamları.

- Tilda. - It's Mr. Bragg's men.

- Günaydın Tilda.

- Morning, Tilda.

- Günaydın Tilda.

Good morning, Tilda.

- Teşekkürler Tilda. - Bay Cole.

Thanks, Tilda.

Hey Tilda, neredeyse geç kalıyordun.

Hey, Tilda, you're almost late.

Tilda teyze, bu arabanın cidden tuhaf olmadığını söyle.

Aunt Tilda, tell me there isn't something seriously weird about this car.

- Tilda!

- Tilda!

- Tilda, aç kapıyı!

- Tilda, open up.

- Çıkar beni Tilda.

- Let me out, Tilda.

- Kapa çeneni Tilda.

- Hey! Shut up, Tilda.

Tilda, sırf senin arabalarla sorunun var diye hepimizin sorunu olacağı anlamına gelmez.

Tilda, just because you've got issues with cars don't mean we all do.

Nasılsın Tilda?

What's up, Tilda?

Tilda, terörist bir saldırı mı var?

Tilda, are we under a terrorist attack?

- Hayır, hayır Tilda. Bunu başarabiliriz.

- No no, hey, Tilda, we can do this.

- Tilda, ne hissettiğini biliyorum.

- Tilda, I know how you feel- -

Tilda, nasıl hayatta kaldığını gördün.

Tilda, you saw what it survived.

Hey, Tilda. Eğer sen lider değilsen nasıl oluyor da herkes seni takip ediyor?

Hey, Tilda, if you're not in charge, how come everybody's following you, huh?

Tilda.

Tilda.

Bakın, Tilda onun başına bir şey gelirse sizden benim sorumlu olacağımı söyledi.

Look, she said if anything happened to her, I was to take charge of you.

Tilda, yapma.

Tilda, don't.

Değil mi Tilda?

Huh, Tilda?

Tilda, hiç ava gittin mi?

Hey, Tilda, you ever go hunting?

Tilda, bırak bebeğim.

Tilda, let go, baby!

Tilda, orada mısın?

Tilda, are you there? Tilda.

Dayan Tilda.

Hold on, Tilda.

Şimdi eve gdip Tilda Swinton filmi izlemenin zamanı değil.

Now is not the time to go home and watch some damn Tilda Swinton movie.

Bu çadırda, Indiana basketbol efsanesi Larry Bird'in 84 yaşındaki teyzesi Tilda 2 saatliğine imza dağıtacak.

Over in this booth, Indiana basketball legend Larry Bird's 84-year-old aunt Tilda will be signing autographs for two hours on Thursday.

- Tilda da mı var?

- You got Tilda?

Tilda da var.

- Oh. - We got Tilda.

Tilda Swinton'ın hayaletine benziyorsun tıpkı.

You're like the ghost of Tilda Swinton.

Sonra Tilda Swindon filmini izleriz.

Then we can watch that tilda swinton movie.

Sevgilim Tilda'yı tekrar kollarıma alamayacağım korkusu bastı.

I've begun to fear that I may never hold my beloved Tilda in my arms again.

Eli çabuk bir İspanyol kuyumcu tanıyorum. Öyle ki Tilda bunun çıkarıldığını bile fark etmeyebilir.

I know an excellent Spanish goldsmith, who works with such alacrity, that your Tilda may not have to know this was ever removed.

Tilda'yı düşünmelisin.

You must think of Tilda.

Tilda?

Tilda?

Tilda, bu deliyle herhangi bir yere gitmeni yasaklıyorum.

Tilda, I forbid you from going anywhere with this mad man.

Ve Tilda Higginbottom, yumrukları söz konusu her zamanki gibi.

And Tilda Higginbottom, by the punch, as usual.

- Şimdi olmaz.

Not now, Tilda.