Tisch traduction Anglais
37 traduction parallèle
- Bay Kapellmeister. - Buyurun. Şuradaki masa Mignon'u çalmanızı rica ediyor.
Herr Kapellmeister, der Tisch dadruben wunscht die Mignon.
- Şuradaki masadan.
Von dem Tisch dadruben.
Marlene Tisch ve sıkıcı yazılarına bayılıyorlar.
For Marlene Tisch and her dull prose they fall to their knees.
Eğer Tisch CBS'i hisse başına $ 81'a... Westinghouse'a verebilirse, ve sonra aniden Brown Williamson... ile milyar dolarlık bir dava sürecine girerse, bu satışı mahveder, değil mi?
If Tisch can unload CBS... for $ 81 a share to Westinghouse, and then is suddenly threatened... with a multi-billion dollar lawsuit from Brown Williamson, that could screw up the sale, could it not?
Tisch'e karşı başladım.
I took off on Tisch.
Larry Tisch'in özgür basını var.
Larry Tisch has a free press.
Tony, Tisch yolundaki evi lgnatz yaptırmış.
Tony, Ignatz is responsible for those Normandy chateaux up on Tisch Drive.
Harika çocuklar.
Ahh. The Tisch kids.
Oyunculuktan bahsetmişken, deli olduğumu düşünebilirsin ama gelecek sene için oyun yazarlığına başvurmak istiyorum.
Yeah, you know, speaking of Tisch, um, tell me if I'm crazy, but I was thinking of applying to the, uh, playwriting program for next year.
İptal ederdik ama Dan başrolü oynamak istiyor ve bu da onun için harika bir deneyim.
Um, we would totally blow it off, but Dan wants to apply to Tisch, and it's just really great exposure for him.
Birçok ünlü tiyatro okulu orada olacak, artı değerli temcilsim gelecek.
Lots of Tisch faculty and alums will be there, plus my legit agent.
Oyunun şarkısını da mezunlardan Lady Gaga seslendirecek.
A musical featuring the songs of Tisch alumna Lady Gaga.
- Dinle Morrissey için özür dilerim ama bu sabah Olivia'ya oyun için başvuracağımı söyledim o da kabare olayını görmüş, ikimizi de kaydettirmiş.
- Listen, I'm sorry about Morrissey, But I told Olivia this morning that I wanted to apply to Tisch, and so she saw this cabaret thing, and she signed us up.
O eskiden Tisch'teyken, birlikte kağıt oynarlarmış.
Back when she was still at Tisch, they used to play cards together.
Tisch'de akşam derslerine katılıyorum.
I'm an art student. I take night classes at Tisch.
Tisch'in yazma programına kabul edilmek için iki günüm var oturup tek kişilik oyunumu bitirmeliyim.
- Thanks. Um, the application for the Tisch writing program is due in two days. I need to bear down and finish my one-act.
Bunu bana söylemesen ve Tisch başvurum için yanlış senaryoyu yollasam ne olurdu gördün mü?
What would've happened if you didn't tell me this and I sent the wrong one with my Tisch application?
Tisch yazarlık programına başvurduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were applying to the Tisch writing program.
¶ Tamam, Tisch başvurum postada,
Okay, so my Tisch application is in the mail,
Bu, son, Chuck. Tisch Programına başvurduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were applying to the Tisch writing program.
"Üzülerek belirtiriz ki... "... oldukça nitelikli başvurular nedeniyle... Tisch sanat okulundaki tiyatral yazı programına... "
"We regret to inform you that due to the high volume of qualified applicants, the dramatic writing program at the Tisch school of the arts..."
Tisch öğrenci odaklı olmalı.
- It should be Tisch student central.
Gelecek sene Tisch'de olmanı dört gözle bekliyordum.
I was really looking forward to you being at Tisch next year.
Dinle, Tisch programının senden orjinal bir sunum istediğini hatırlıyor musun?
Listen, um, do you remember how Tisch required you to submit an original piece?
Yani, Chuck'ın ona yaptığı hiç de adil değil ve bu Tisch olayının aramıza girmesini hiç istemiyorum.
I mean, it's not fair what Chuck's doing to her, and I really don't want this Tisch thing to come between us.
Yoksa, onun Tisch'e senden daha fazla ait olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
Are you telling me she belongs at Tisch more than you?
Ona, Tisch'e yolladığım sunumun senin hikayenden alındığını mı söyledin?
You told her that my Tisch sample
Sorun değil.
With the Tisch catalog. It's fine.
Zaten Tisch'de yaşadığımız sorun konuşmadığımız için olmadı mı?
Isn't that what got us in trouble with Tisch?
Tisch'in acısı geçip giden kadar dersler hakkında konuşmamalıyz diye düşünüyorum.
Okay, until the sting of Tisch has worn off, I - I don't think we should talk about classes.
Geçen seneki bütün problemlerimiz, Tisch vs, şu anda gerçekten küçük görünüyorlar.
And all of our problems from last year... Tisch, whatever... they just feel really, really small now.
Şimdi Tisch'e gidiyor değil mi?
He goes to Tisch now, right?
Bay Tisch, Super Bowl'da bir suiti paylaşmıştık.
Mr. Tisch, we shared a suite at the super bowl.
- Heard Tisch verdiğin teklifi destekleyecek.
Heard Tisch will support your bid.
Ravi, New York Tisch Sanat Akademisi'nde üçüncü sınıfta okuyor.
OK. This is Ravi. Ravi is a junior at the NYU Tisch School for the Arts.
Tisch Akademisi'ndeki yurt odana gidebiliriz ve değişken cinsel yönelimler hakkında konuşabiliriz.
We could go to your dorm room at NYU Tisch and talk about gender fluidity.
Daha sonra kütüphanede görüşürüz ve Tisch kataloğu için özür dilerim. Gitmeliyim.
I gotta go.