Tlc traduction Anglais
117 traduction parallèle
Başlangıçta konuştuğumuzdan pahalı ve tamirata ihtiyacı olduğunu düşünüyorsunuz.
Needs a lot of TLC and it's a little pricier than what we talked about originally.
Aslında Anne'e TLC yazsam daha iyi. O nasıI?
Better I should write to Anne, prescribe TLC.
Tek ihtiyacı olan beş dakikalık ilgi ve bir fincan çay.
All he needs is five minutes of TLC and a cup of hot tea.
Biraz anne şefkatine, tavuk çorbasına ve çocukluk yatağımın rahatına ihtiyacım var.
Heartbreak. I need a little parental TLC, some chicken soup and the comfort of my childhood bed.
Jay-z, Beastie boys, Busta Rhymes, TIc, ve Snoop.
Jay-z, beastie boys, busta rhymes, tlc, and snoop.
TLC'deki Left Eye'dan daha kötü.
She must be worse than Left Eye from TLC.
"Sana aşkımı borçluyum"
"IOU TLC"
Ve önce oduncu saplar üzerinde çalışacağız çünkü biraz zor olabiliyorlar ve çok SSŞ isteyebiliyorlar.
And we're gonna start by working with our woody stems because they can be a little on the tricky side and require the most TLC.
Ne kadar alaycısın sofra için biraz minnettar olamaz mısın?
YOU'RE SO CYNICAL YOU CAN'T APPRECIATE A LITTLE TLC?
Buraya pek bakılmamış gibi.
Not a lot of TLC poured into this place.
Jasmine size bir yığın görev vermek üzere en hızlı şekilde yukarıda olmanızı bekliyor.
Jasmine's pulling you off stacking duty, wants to see us ASAP for a little TLC.
Ama bolca sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var.
So much potential. - Yeah. - It needs a lot of TLC.
Sadece biraz tadilat lazım.
All it needs is a little TLC.
Özür dilerim bebeğim, ama komisyondaki kuyruk korkunçtu.
Sorry, babe, but that line at the TLC was ridiculous.
Buranın biraz sevgi ve şefkate ihtiyacı var.
"This place could use a little TLC."
Sadece biraz ilgiye ihtiyacı varmış.
Just needed a little TLC.
CÇK seven bir kadın bulma vaktidir. "Ciğeri Çürümüş Kel."
Time to find a woman who needs some tlc- - a tired liver-spotted coot.
Yani, eğer bu dersi geçmek istiyorsanız, bilin ki çocuklar benim için çok önemlidir.
So, if you're looking to pass this class, I'd give junior some serious tlc.
Onlarda Stevie Wonder'i içeride tutacak kadar TLC var.
You got enough TLC in them balls to keep Stevie Wonder in.
Lüks değil ama sevgi dolu.
It's not fancy, but it's filled with TLC.
Vic de kıza biraz sevgi göstererek onu bizim tarafımıza geçirebileceğini düşünüyor.
Meantime, Vic's convinced a little TLC puts her on our side.
Bakıma ihtiyacı olan bir cipim var.
I got an SUV that needs some TLC.
Abby'nin Laboratuvarı'ndaki yani "Labby" deki çocuklarımı mutlu etmek için çok emek vermem gerekiyor.
It takes a lot of TLC to keep my children happy and... and fully functioning in the lab of Abby, or "Labby," as I like to call it.
Ben onun üzerine titriyorum, daha fazla ilgileniyorum,..... ve o da sadece gittikçe büyüyor ve büyüyor...
I've been kind of doting on it, giving it a little extra TLC, and it just... just gets bigger and... bigger...
Biraz bakımla harika olur.
Little TLC, this thing is cherry.
Yalnızca yakın ilgiye ihtiyacı var, o kadar.
She just needs a little TLC. That's all. Yeah, well, so do I.
Sonuçta benim de ilgiye ihtiyacım var.
Besides, I just need a little TLC.
Hastalarımdan birine ekstra TLC gerekti.
One of my patients needed a little extra TLC.
Birazcık sevginin tedavi edemeyeceği şey yoktur.
Nothing a little TLC couldn't fix.
Bunu tesadüfen mi söyledin yoksa TLC'den alıntı yapmaya mı çalışıyorsun?
Was that accidental, or were you trying to quote TLC on purpose?
- TLC'nin o şarkısını bilmiyor musun?
- You're not aware that's a TLC song'?
TLC'den alıntı yapmasan böyle şeyler söylemezsin.
You don't say "Creep-creep" unless you're quoting TLC.
- TLC'den alıntılar.
- TLC references.
Cusimano Zerzevat, Brown's Süt Ürünleri, TLC Yıkama.
Cusimano Produce, Brown's Dairy, - TLC Linens.
Justin burada, viski ile silah arasında gel-git yaparken sen anne, baba ve çocuklardan sıcak ilgi bekliyordun.
Getting TLC from Mum and Dad with the kids for company while Justin was here, mediating between his whisky and a gun.
Jessica Simpson ilgi görmek istiyor.
Jessica Simpson wants to come in for some TLC.
Nazik ilgin için teşekkür ederim.
- I'll survive. - Thanks for the TLC.
- Nazik ilgin için teşekkür ederim.
- Thanks for the TLC.
Kate Walsh'ın idare ofisinde bir şey gördüm.
- I saw a TLC show on Kate Walsh's home office.
Öncelikle psikolojik olarak yardımda bulunmalıyız.
A little mental TLC is called for first, don't you think?
Bugün sizlerden biraz daha ilgi bekliyorum.
I'm gonna need a little extra TLC on the floor today.
Komite, Amir'in nerede olduğunu bilir değil mi? Taksileri takip ediyorlar mı?
Well, TLC would know where Amir was, right?
Komite, çok sayıda ehliyet düzenlemez.
TLC doesn't issue a lot of medallions.
Duydum ki eğer "Revenge of the Nerds III" ile TLC'nin Crazysexycool'unu aynı anda çalarsan mükemmel senkronize oluyorlarmış.
Yeah, I heard if you play "revenge of the nerds III" and TLC'S "crazysexycool" at the same time, they sync perfectly.
Ruhunda trafik kontrolü yapmanın yanlış bir tarafı yok.
Hey, there is nothing wrong with a little TLC for the soul.
Az önce "Trafik kontrolü" nü cümle içinde kullanmadın, değil mi?
Whoa, you did not just use "TLC" in a sentence.
- Sevgiye muhtacım.
I need some TLC.
Zavallı çocuğun sadece biraz TLC'ye ihtiyacı varmış.
Well, I'll be damned! Poor guy just needed a little TLC.
TLC.
- TLC.
Tadilata ne kadar ihtiyacı olduğunun bir önemi yoktu.
00, 00 : 37 : 22 : 00, no matter how much in need of TLC.
- TLC
TLC Tender lovin'care