Toronto traduction Anglais
1,067 traduction parallèle
Toronto Star Classified.
Toronto Star Classifled.
Geçirdiği inmeden bir hafta sonra Toronto hastanesinde öldü.
He died in hospital in Toronto after suffering a stroke last week.
Toronto'da bulunan Kanada'nın Ulusal Kulesi Kuzey Kanada Bölgesi'nde bulunan radar istasyonlarından gelen bilgilere göre nükleer saldırı sinyalleri göndermek üzere hazırlanmıştır.
The Canadian national tower in Toronto, erected to transmit nuclear attack warnings from radar stations in northern Canada, is now solely in Canadian hands.
İsteğiniz üzerine efendim, dün Hacker Hellstorm... dün Toronto'ya gönderildi ve yerine yerleştirildi.
You'll be pleased to know, sir, that the Hacker Hellstorm was delivered to and installed in Toronto yesterday.
Onu hemen bize teslim edin yoksa Toronto'yu mahvederiz.
'Surrender her pronto,'or we'll level Toronto.'
Başkent Toronto. Hayır.
The capital, Toronto.
Toronto'ya gidiyoruz.
We're going to Toronto...
Toronto'da.
Toronto.
- İşte orada beyler, Toronto.
There it is, men. Toronto.
- İşte Toronto beyler.
That's Toronto, boys.
Toronto'da yolumu bulamam, vesaire...
I don't know my way around Toronto, etcetera.
Önce Toronto'ya, sonra Philadelphia'ya... Ve oradan da New York'a götürdüler.
I was taken to Toronto, then Philadelphia... and then to New York.
Kanada havayolları Toronto Paris, direkt seferine hoş geldiniz.
Welcome to Air Canada, nonstop service Toronto to Paris.
Sonra evlenecekler ve Toronto'ya gelecekler.
Then they're getting married and coming to Toronto.
Öğretim değişimiyle Toronto'ya geldim.
I'd come to Toronto on a teaching exchange.
Toronto'daki bankandan çekildi, ve Cartier karşılığında çeki vermeyi kabul etti.
It was wired from your bank in Toronto, and Cartier has agreed to issue the cheque in exchange.
- New York, Toronto, Chicago,
- New York, Toronto, Chicago,
Toronto'ya 10 : 00 otobüsündeymiş.
Ten o'clock bus to Toronto.
Toronto'ya, sadece gidiş mi?
Toronto, one way?
Toronto'ya bir bilet almış.
He bought a ticket to Toronto.
Toronto'ya gidiyor.
He's headed to Toronto.
- Yoksa Toronto muydu?
- Or wss it Toronto?
Jack'in kamyoneti üç gün sonra Toronto'da bir alışveriş merkezinde bulundu.
Jack's truck turned up three days later in a shopping mall in Toronto.
Oslo seyahat ile James William Hayslip adında biri, Toronto'dan 25 Ağustos'da buraya uçmuş.
Oslo travel came up with a James William Hayslip, who flew from Toronto on August 25th.
Bir kelebek Tibet'te kanatlarını çırptığında Toronto'da bir arabanın lastiği patladığında veya bir adam kendine Bangkok'ta sakso çektirdiğinde, hepsi birbirine bağlıdır.
Ah. A butterfly flaps its wings in Tibet, a car gets a flat in Toronto, a guy gets a blow job in Bangkok. All connected.
Sheree'nin fantezisini dışa vuran benim. onu ziyaretimizde- - Seni gidi seksi Torontolu kız.
That was me acting out Sheree's fantasy of our visit with her- - the sexy Toronto girl.
Ben arabamı kenara çekmiyorum, Toronto'ya gitmiyorum ben ben hiçbir yere gitmiyorum.
I am not pulling the car over. I am not going to Toronto... and I am not going anywhere but dump this disgrace at home!
Toronto'nun maçını gördün mü?
- See the Toronto game?
Biliyorum, Yıldız Geçidi bir sır... ve ben... Toronto denen yerde doğdum, değil mi?
I know, the Stargate is a secret... and I was born in a place called...
Ben onlardan hiç görmedim... Toronto'da.
We never had any of those... in Toronto.
Bir sonraki sefer Toronto'ya gidiyoruz.
This next trip, we're going up to Toronto and I want you to come with me.
Toronto'daki herkes bizi gördü.
You trying to kill us all, huh? What a fiasco.
Biz seni görmedik ama.
Everybody in Toronto saw us, Willis.
Bu Toronto'ya benzemeyecek.
This ain't gonna be no Toronto, Joe. I promise you that.
New England, Houston, San Diego, St. Louis, bir yıl Toronto Argonauts ve bir sezon Dessert Inn deneyimi sonrası, güzel Miami'de oynama şansına kavuşacağım için mutluyum.
After playing for New England, San Diego, Houston, St. Louis, a year for the Toronto Argonauts, plus one season at the Desert Inn, I'm happy to finally play here in the fine city of Miami.
Beers, Southwestern Division East Northern'de Detroit ve Denver Atlanta'yı yenerse, Milwaukee Denslow kupasına katılabilir. Baltimore Buffalo'yu yener, Charlotte de Toronto ile berabere kalırsa,
If the Beers beat Detroit and Denver beats Atlanta in the S.W. Division East Northern, then Milwaukee goes to the Denslow Cup, unless Baltimore upsets Buffalo and Charlotte ties Toronto.
Burada, Toronto'da doğdum ve hayatım boyunca burada yaşadım.
Uh, well, I was born here in Toronto... and, uh, lived here all my life.
Bazılar Toronto diyor.
Others say Toronto.
Toronto.
Toronto.
Toronto?
Toronto?
Toronto ve Phillies.
Toronto and the Phillies.
Toronto Hooters'daydı.
It was at that Toronto Hooters.
Toronto'da çok şiddetli bir saldırı gerçekleşti son patlama Arquettes'i yerle bir etti.
A full-scale attack was launched on Toronto after the Canadians'last bombing, which devastated the Arquettes.
Toronto'ya gitti. Moda tasarımı eğitimi için.
He went to Toronto, to study fashion design.
"Toronto, Kanada. 7 yıl sonra"
What are you talkin'about?
Lesra'nın gitmesi gerek.
Lesra goin'to Toronto now.
- Burayı Toronto mu sandınız yoksa?
- Does this look like Toronto to you?
Yarın Toronto'ya gidiyorum. Bir fuara katılacağım.
Tomorrow I'm going to Toronto.
Bu, Toronto'da bir Çin yemeğinin adıdır.
It's a reference to a Chinese meal in Toronto.
Hubert, Toronto adına güzel bir atış yaptı.
Hubert tossing a dandy for Toronto.
Bu arada Büyükelçi De Castillon bu akşam Toronto hava alanında Kraliyet Nöroloji Enstitüsünde görevli doktorlarla buluştu.
Reporter : Meanwhile, Ambassador De Castillon was met this afternoon at Toronto airport by members of a medical team from the Royal Neurological Institute.