Train traduction Anglais
24,907 traduction parallèle
Seni bu şekilde konuşman için eğitiyorlar mı?
So, do they train you to talk like this?
FBI seni bu konuda eğitti mi?
Uh, FBI train you for this?
Kuzenimi ziyaret etmek için trenle New York'a gideceğiz.
We're going by train to New York to visit my cousin.
- Horozları ve terbiyecileri eğitmen için.
Train his birds and his handlers.
Hayır, treni yarın.
No, his train leaves tomorrow.
Trenim yarın öğlen kalkıyor.
My train leaves tomorrow at noon.
Görünüşe göre trenimi kaçırmışım.
I guess I missed my train.
Bana, Polonyalı direnişçilere nakliye treniyle ilgili bilgi vermediğini mi söylüyorsun?
Are you telling me that you've never sold information about a train shipment to Polish resistance?
Onları, Rastenburg'a giden tren raylarını bozarken yakaladık.
We caught them rigging the train tracks to Rastenburg.
Binbaşı, tesadüfen Almanlardan duyduğuma göre iki adamınız Rastenburg tren yoluna sabotaj yaparlarken yakalanmış.
Major, I overheard the Germans say your two men were caught trying to sabotage a train to Rastenburg.
Ayrıca burada sadece bir treni havaya uçurmak için bulunmuyorlar.
Besides, they're not just here to blow up a train.
Aslında, lanet olası bir treni uçurmak için burada bulunuyorsunuz.
And you're certainly not here to blow up a fucking train.
Altın trenle teslim edilecek.
The gold will be delivered by train.
Trene atlamak için burayı kullanabiliriz.
We can use that to board the train.
Trene 10 dakika var, hazırlanalım.
Train's in ten minutes. Let's get ready.
kahrolası bir trene atlamak için burada Sovyetlerle ekip oluşturduk.
We teamed up with the Soviets, and here we are, about to jump on a bloody Nazi train.
Tren geliyor!
Train is coming.
Xander'ı görmek için North Spring trenine bineceğim küçük sırrımız, tamam mı?
I got to go. I'm catching a train to North Springs to see Xander, our little secret, OK?
Spring Sokağı, Linden tren istasyonuyla doğrudan kesişiyor.
Spring Street crosses directly over Linden Train Station.
Nasıl bir adam bir kızı etkilemek için onu Waffle Train'e götürebilir?
What kind of guy trying to impress takes a girl to Waffle Train?
Waffle Train'den sen de hoşlanmalısın.
Oh. I mean, you got to love Waffle Train.
Waffle Train'den hoşlanmamalısın.
You actually don't got to love Waffle Train.
- Bana polisleri eğittiklerini söyle...
- Just tell me they train cops to...
Harika, ben gidip antrenman yapacağım.
Great. I'm gonna go train.
- Trendeyken de ona çok zor sorular soruyordu Almanların ne yaptığı ve neden karşı koyup savunmadığyla alakalı.
- And on the train, she was asking him really tough questions about what Germany's doing and he didn't stand up and defend them.
- İspanya'ya tren biletleri mi?
- Train tickets to Spain?
Sandım ki onlar bana gücümü nasıl kullanacağımı, nasıl daha hızlı gideceğimi göstereceklerini sandım, ama bana yardım etmek için gelmediler.
I thought they wanted to teach me how to use my powers, train me to get faster, but they didn't come here to help me.
Daha fazla çalışcak, daha güçlü olacak ve şimdiye kadar kimsenin koşmadığı kadar hızlı koşacağım.
I'm gonna train harder, get stronger, and run faster than anyone's ever run before.
Bir tren hayal ettin, tamam mı?
You've pictured a train, right?
Dikkat, tren 1. platformdan geçiyor.
Attention, passing train platform 1
Kendini bir trenin altına at.
Throw yourself under a train.
Git ve kendini bir trenin altına at.
Go and throw yourself under a train.
Neden kendini bir trenin altına atmıyorsun?
Why don't you throw yourself under a train.
Keystone City'de antrenman yapmana sevindim.
Man, I love it when you train in Keystone City.
Geeta ve Babita'yı düzgün eğitmek için sağlam bir güreşçi ile antrenman yapmaları gerekiyordu.
In order for Geeta and Babita to train well, they needed to practice with good wrestlers.
Babam bunu neden bizle eğitiyor ki?
Why has papa got him to train with us?
Antrenman yapması için minder alacağım.
Sir, I want to buy a mat for her to train on.
Artık orada antrenman yapmam gerek. Akademi antrenörüyle.
From now, I'll have to train there, under the national coach.
Gelecekte de benimle antrenman yaparlarsa...
So, if they train with me in the future too...
Hadi pizza trenine atlayalım.
Let's hop on the pizza bite train.
Shelby'nin doğum günleri için görüşürüz... Treni alacağım ve- -
I'll see you for Shelby's birthday, I'm going to take the train in and...
Bu korkunç bir birliktelikti ve bitti.
This has been a horrible train wreck, so we're done.
Ben koşuya çıkıyorum, idman yapmam gerek.
I'm going for a run, I have to train.
Bir gün seninle idman yapabilir miyim?
Do you think I could train with you some day?
Sabah 5.45'de yük treni mühendisi aradı.
Hey. Freight train engineer called it in, 5 : 45 this morning.
RAW Ajanlarına siirde öğretir oldu.
Does RAW train their agents in poetry as well?
Kendin de söyledin, antrenman yapmam gerek.
You said so yourself, I needed to train.
Güzel bir gece ve yabancılarla dolu bir metro trenine sıkışmak istiyorsunuz öyle mi?
It's a beautiful night, and you want to squeeze yourself onto a subway train with a car full of des étrangers?
Samantha'nın metro yerine yürümeyi tercih ettiğini söylemişler.
According to them, she chose to walk home while they took the Metro train.
Korkmuştu.
You had a chance to shoot me yesterday on the train. She was frightened.
- Tren buradan 11.30'da geçmiş.
Train came through here 11 : 30 last night, didn't report it.