Tras traduction Anglais
1,632 traduction parallèle
Annemi babamin usturasiyla tras ederken buldum, ... sarsinti geçirdim acizce üstesinden geldim.
I found out my mother shaved her legs with my father's razor,... giving me a trauma I'm unable to overcome.
Hadi tras edelim sunu.
Let's shave him.
Bu nedenle saç traşım kötü.
Hence the bad haircut.
Ayrıca traş losyonunun kokusu bende biraz kusma isteği uyandırıyor.
Besides, the smell of his aftershave was making me want to vomit a little.
Kendi traş losyonum midemi bulandırıyor.
My own aftershave is making me sick.
Traş olurken oldu.
- Shaving. I was in a rush.
- Traş olurken yüzünü mü kestin? - Ne?
- Did you cut yourself shaving?
İnsanlar orada gerçekten traş olurlar mı?
Do people really shave in there?
Bilirsin, önce şu öldürme işini halledip, sonra da saç traşı olacak.
Killing you in the morning, then a haircut later.
- Traş masası. Mükemmel!
- A shaving table, it's perfect!
Orayı traş etme umurumda değil.
I don't care if you shave down there.
Her tarafında traş köpüğü kalmış.
You got shaving cream all over you.
Sana söyleyebileceğim tek şey - bacaklarını traş etmelisin.
All I can tell you is definitely... definitely shave those legs.
Eletrikli traş makinesi de vardı.
He had an electric razor in there.
Hala aynı fikirdeyim, edep yerlerini traş etmeliydik.
I still say we should have shaved his privates.
Ama seni ilk traş edip konuşmayı öğrettiğimde böyle olduğunu biliyordum.
OF COURSE, I KNEW WHO YOU WERE WHEN I FIRST SHAVED YOU AND TAUGHT YOU TO SPEAK.
Evet ama traş olmalı.
If only I could get him to shave.
Traş mı oldun?
You shave?
Sana yine sakal traşı yapmamız lazım.
We have to shave your beard again.
Belki, eğer bacaklarımı traş etmeseydim... veya Saçlarımı çocuk gibi kestirseydim.
Maybe if I didn't shave my legs, or I cut my hair like a boy.
traş olmak için zaman harcamam traş olmaya ortalama 15 dakika ayırıyorsunuz
I don't waste my time shaving.
Bir daha asla traş olmayacağım ve saçımı kestirmeyeceğim.
I'll never shave or a have a haircut again.
Traş olmam gerek.
Well... Need to shave
Erkek gibi görünüyor, çünkü saçları kısa ve traş oluyor.
He seems like a man because his hair's short and he shaves
Sık sık organının kenarlarındaki tüyleri traş etme isteği duyuyorsun.
You get the urge from time to time to shave all your pubic hair off.
Git bir traş ol, takım elbise giy.
Why don't you take a shave, put on a suit?
O, artık yalnız biri değil. Çok değişti, sakalını traş etti.
He's no longer like he was... "
12 yıldır traş olmamış!
He hasn't shaved in 12 years.
'Anand kardeşim traşın bitsin bolbol güneşe çıkaracağım seni!
"Brother Anand, Iet's get you sIicked and then out in the sun..."
Traş olup, saçımı ve yüzümü yıkadıkça kendimi daha iyi hissediyordum ve Uzaklaşıyordum, Dağda olanların kalıntılarından arınıyordum.
That felt good, to wash my hair and to wash my face, to have a shave, to... get the... get the remnants, the mountain out of my system.
Yeni kıyafetler alsan da, havalı saç traşın da olsa.
Get some new clothes, cool haircut, hit the gym.
Gerçi traş olmayı unuttuğu günlerde ayırt etmek zor oluyor.
Although it's hard to tell on days he forgets to shave.
Gitmeden önce cinsel bölgeni traş etmen gerek.
Before we leave, you need to shave your genital region.
Boyundaki traş yarasını halledebilir misiniz?
Is fixing a tracheal shave painful?
Ameliyat olmayacağım. Beni çoktan traş etmiş olmaları çok önemli değil.
I'm not having the surgery.
"Saç traşın güzel olmuş" demek. Hayır değil!
- That means "nice hair cut".
- Traş ettim.
- I shaved.
Birçok erkek testisleri traş edilmiş halde geliyor.
A lot of guys coming in with their balls shaved.
Testislerimi traş edip etmediğimi sormak ister misin?
Do you want to ask me if I shave my balls?
Hayır, sana memnuniyetle söylerim Traş ediyorum.
I'm happy to tell you. And I do shave. Have to.
Benim kocam herzaman yanağını ve taşşaklarını traş ediyor..
My Stephen shaved his chest and his balls!
Belli belirsiz kanıtlar üzerinden acele kararlar veriyor, laboratuarda çok sakar ve traş losyonunu az sürmesi onu öldürmez, ama gerçek şu ki, şu an Yıldız Geçidi Komutanlığı'nda, çünkü parlak bir bilimadamı.
He makes rash decisions based on sketchy evidence, he's clumsy in the lab and it wouldn't kill him to ease up on the aftershave, but the fact is he's at Stargate Command because he's a brilliant scientist.
Traş kolonyası değil.
It's not aftershave.
Traş kremimi unuttum.
I forgot my shaving cream.
Berber milleti böyledir sağdıç. "Berber traş eder kelleri / Pis pis kokar elleri".
There is a saying : "The barber cuts the hair of bald men, his hands smell all dirty amen".
"Traş olmaya geldim." de, "Traş olmaya geldim." de.
Say "I'm here for a hair - cut".
Traş olmaya geldim.
I came for a hair - cut.
Hadi arkadaşını traş et bakalım, öğrenebilmisin mi?
Come on, cut your friend's hair, let's see if you got it.
- Koca Floyd Patterson, saç traşı ustası.
- Big Floyd Patterson haircut head.
Sadece köfte ve sosis, çocuklara bedava traş.
Just burgers and dogs, free haircuts for the kids.
Bedava barbekü... yemek, eğlence ve çocuklara bedava saç traşı.
Free barbecue--food, fun, and free haircuts for the kids.