Trash traduction Anglais
7,407 traduction parallèle
Pizzayı al, çöp tenekesine götür ve çöpe at.
Take that pizza, walk over to that trash can, and throw it in the trash.
Şimdi, ayağa kalk, çöpe doğru yürü.
Stand up, right now, walk to the trash.
- Çöp tenekesini ister misin?
- Do you want the trash can? - Get me a bucket.
Çünkü çöp!
Well, it's the trash!
Bunlar çöp kutularımız için değil.
Those aren't our trash cans.
Kim çöp kutusunun içine yakılmış ot attı?
Like, who threw a lit joint in the trash can?
Birkaç çöp tenekesi göreceksiniz. Sola dönün ve rüyalarınızın gerçek olacağı vaadedilmiş topraklar karşınızda.
You're going to see some trash cans, take a left, and there is the promised land where all your dreams will come true.
Açlıktan ölüyorum, bilekliğim çalındı.
( Wallace ) Sticks in my craw--them trash got off with my wrist cuff.
- Sokak pisliği.
- Street trash.
Kasaban bu illetten kurtuldu.
Your town's free of this trash now. You should be a happy man.
Çöpü götürürken bir rakun gördüm, sonra pencereden göründü.
I was just picking up trash that some raccoon got into, and I saw her through the window.
Geri dönüp, tozu dumana katlamalıyız.
We should go back, trash the place.
Çöpü çıkarıyordu da.
He's taking out the trash.
Çöp değil o.
That's not the trash.
Demek istediğim, Sanatımı heder eden erkeklere izinin yok.
I mean, how about you're not allowed to have boys spend the night who trash my art...
Siyah kutu diğer bütün atıklar için.
The black one is for all other trash.
Hayır, bu ülkede atıkları yakmıyoruz.
No, we don't burn trash in this country.
Asla atıkları yakamazsın.
You never burn trash.
Şöyle de : "Asla atıkları yakmayacağım."
Okay, can you say that? "I never burn trash."
Asla atıkları yakmayacağım.
- I never burn trash.
Görünürde ve çekilmede her şeyi çöpe at, anladın mı?
Trash everything in sight and retreat, got it?
Kongreyi çöpe atmak için çete kullanmayı kim önerdi?
Who suggested using the gang to trash the convention?
Los Angeles Polisi birisinin çöplüğünü kazmanın onların işi olmadığını ve eğer ceset bulursak aramamızı söylediler ama bunun dışında şimdilik yapabilecekleri bir şey yokmuş.
Uh, the L.A.P.D. just said that it's not their job to dig out somebody else's trash, and to call if we find the body, but in the meantime, there's nothing they could do.
Baştan sona doğru sil, sonra da çöp kutusuna at.
Wipe front to back, throw it in the trash.
- Demek istediğim sen eroin kafalı, fakir, boktan bir beyazsın ve doğacak çocukların da eroin kafalı, fakir, boktan beyazlar olacaktı.
- Well, my point is that you were a meth-head, white-trash piece of shit, and your children, had they been born, would have been meth-head, white-trash pieces of shit.
Gerçekten istiyorsan, çöpteler.
If you really want them, they're in the trash.
Gidin de şu beş gün boyunca çöplükte yaşayıp kurtulan bebeklerin iğrenç hikayelerini okuyun.
You go and read one of those hideous stories about a baby being dumped in a trash can for five days and turning out fine.
- Yoshino çöpü de at!
Yoshino, the trash!
Çöp yiyen ve travestiye çakan adamlara mı yaklaşıyorsunuz yani?
You're moving closer to the men who eat trash and bang transsexuals? Move close to me!
Adamı seninle seks yapma tezgâhına getiriyor sonra da çöp gibi fırlatıyor musun?
You lead a man on, you have sex with him and you just throw him in the trash?
Birisi çöplük için.
One for trash.
O pislik kimin umurunda!
Who cares about that trash.
Birçok bölüm yazdım ama sonra hepsini çöpe attım.
I've written plenty of chapters, and then... Promptly thrown them in the trash.
Yaptığınız her şey için sağ olun ama gerekli zamanı yaratıp parayı bulsam bile buralarda saygıdeğer kimsenin oturmadığı gerçeğini değiştiremem ki.
Look, I appreciate everything that you guys have done for me, but even if I put in the time and the money to refurbish this trash heap, it's not gonna change the fact that no respectable people live in this part of town anymore.
Kid Rock'ın annesi olmak için yeteri kadar fakir beyazlara benziyorsun.
You look white trash enough to be Kid Rock's mom.
Boş konuşmalar maskede buhar yapıyor.
Trash talk fogs up the mask.
- Yol kenarından çöp toplama gibi bir şey çıkar belki.
What if it turns out to be, like, picking up trash on the side of the road?
Kenar mahalleli Federline, kız arkadaşına daha kibar olmasını söyle.
Hey, White Trash Federline, tell your girl to be more polite.
Kenar mahalleli Federline olan kişi Federline'ın kendisi seni sik kafalı!
Federline is White Trash Federline, you fucktard!
Bunu Whispers'tan çaldığımı düşünebilirsin ama teknik olarak çalmadım çünkü onu çöpe atacakları malzemelerden yaptım. Yani çöpü yeniden amaçlandırdım ve burada resmi bir suç söz konusu değil.
You may think that I stole these from Whispers, but technically I didn't... because I made them from material they were just gonna throw away, so I repurposed trash, and there's no official crime happening here.
İnsanlara pislikmiş gibi davranırsan aynasızlar seni yakalar göt herif.
You treat people like trash, the fuzz gon'find yo'ass.
Babamdan bunu kiralıyorum ve sadece çöpleri değil, biliyorsun.
I'm renting this from my Dad and I can't just trash it, you know.
Bu şişeyi çöp kutusuna atmayı başarırsam uydu düzgünce hedefine varmış olacak.
Ah. If I make this shot in the trash can, the probe will have arrived in perfect working order.
Bir saat içinde, cesedin iki ayrı çöp torbasında olacak.
In an hour, your body is gonna be in two separate trash bags.
O beyaz sürtüğü benden daha çok beğeniyorsun ve bu da çok aptalca.
You like that white trash bitch better than you like me... and it is fucking dumb.
İkinci vardiyadakiler, çalışma masalarınızda bıraktığınız çöplerden şikayet ediyorlar.
Second shift has been complaining about trash left on our workstations.
Kaykaylar, çizgi romanlar, Donald Glover gibi... Beyaz bokları yaptıkları için akranları tarafından dalgaya alınırlar. Aynı zamanda TV ve radyoda Trash Talk gibi beyaz boklarını dinledikleri için ve de...
They're always getting ridiculed by their peers because they're into white shit... like skateboards, manga comics, Donald Glover... and for listening to white shit like Trash Talk, TV on the Radio... and for doing white shit like getting good grades and applying to college.
- Tek yaptıkları saygısız konuşmaktı.
All they did was trash-talk.
Tüm homofobik zırvalarıyla birlikte o kiliseyi yerle bir ederiz.
And then we'll burn down that whole fucking church with all the homophobic trash inside.
Kocalık görevim olan çöpü çıkarmakla başlıyorum.
Starting with my husbandly duty of taking out the trash.
Ben sadece Matty'i öldürenlerin, hayatları boyunca bir hücrede çürümesini istiyorum.
I don't care. All I want is for whoever killed Matty to rot in a cell for the rest of their life, and then I want whatever's left of them just dumped in the trash...