English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Trials

Trials traduction Anglais

1,603 traduction parallèle
Klinik deneme safhasında olan çeşitli ürünlerimiz var.
We have got various products at the clinical trials stage.
Elimde klinik test deneklerinin listesi var.
I've got the list of the clinical trials subjects here.
Böyle birşey ancak yıllar süren araştırma ve testlerden sonra çizilebilir.
Something like this can only be sketched after years of research and trials.
Klinik inceleme...
Clinical trials...
Suçlular mahkeme ve avukat sahibi olurlar.
Criminals get trials and lawyers.
Burada çok hassas bir deneyin ortasındayım.
I'm in the middle Of some sensitive trials here.
Yardım etmek istiyorum Gibbs. O gemi önümüzdeki ay deniz denemesine çıkacak.
I'd like to help you here, Gibbs, but that ship is due to start sea trials next month.
Deniz denemesi ertelendi mi?
Have the sea trials been delayed?
Nişanlanmak için, onun aşkın üç sınavını da geçmesi lazım.
To get engaged, he had to overcome three trials of love.
Bir olay olmuş. Ayrıca öteki ben bu durumu çözmek için buraya geliyor.
25 years ago, when Belly and I did the cortexiphan trials, there was a boy who displayed the beginnings of an ability for astral projection.
İnsanlar üzerinde deneme yapmaya çok yakınız.
We're a decade away from human trials.
West Ham'da denemelerden tanıyorum.
I knew him from when we were doing trials at West Ham.
Jay'in, West Ham denemelerinden sadece arkadaşı... bu hiç bir zaman olmadı.
Just a friend from when Jay had trials at West Ham... That never happened.
Bilimsel deneylerde iki farklı yöntem vardır. Laboratuar araştırması ve saha araştırması.
There are two distinct methods of scientific experimentation lab trials or field trials.
Intrepus'un insanlar üzerinde yasadışı ilaç deneyleri yaptığını söylüyorsun.
You're suggesting that Intrepus is conducting illegal drug trials with human beings.
Adil duruşmalar gizli mekanlarda yapılmaz.
Fair trials don't take place in secret locations.
Bu aşamada, Bakanlık sadece böbrek ve karaciğerdeki sınırlı klinik denemeleri onayladı.
At this stage, the FDA has only approved of limited clinical trials on kidneys and livers.
Klinik denemelerinizi kim yürütüyor?
Who's conducting your clinical trials?
Sadece klinik denemelerde.
Do you use it here? For clinical trials only.
Klinik denemeler için ne kadar çabuk olabilirsin?
- Well, how fast - can you be ready for clinical trials?
Sana burada düştüğüm utancı yazmak,... Senin yalnız başına, evde uğraşmak zorunda olduklarını bilerek sana buradaki dertlerimi yüklemek... Dertlerine dert katmış olabileceğimi düşünmem beni ifade edebileceğimden çok daha fazla üzüyor.
To write of my disgrace, to burden you with my trials here, knowing of all of those you had to face at home alone... it sorrows me more than I can say to think that I may have added to them.
Ve yine bu tecrübeler bana öğretti ki, bu kadar büyük ölçüde ki acılar için, tek çare zaman ve sessizliktir.
These same trials have taught me that for ills so immeasurable, time and silence are the only medicines.
Yaşadığın olaylar seni olgunlaştırmış.
Your trials have matured you.
Onlar daha bitmedi, Jor-El.
My trials are not over, Jor-EI.
- Klinik tedavilerine bugün başladı.
- She started her clinical trials today.
Tedaviyi yapan adamı tanıdığım için katılabiliyorum.
I know the guy running the drug trials, so I get a spot.
Zombi deneylerinin ikinci aşamada tamamlandığını sanıyordum.
I thought the zombie trials were all completed during Phase Two.
Deneylerin herhangi bir riski olmaması gerekiyordu.
The clinical trials were supposed to be safe.
Kaç tane deneye katıldın?
How many trials are you on?
Bir şeyin kalmayacak. Gece burada kalsın, sadece emin olmak için ve katıldığı tüm testlerin adlarını al.
You'll be fine. and get the names of all the trials he's been in.
Klinik çalışmalar deneysel ilaçları içerir.
Clinical trials involve experimental drugs.
İlaç deneylerine katılarak para kazanıyorum.
I've been making money enrolling in drug trials.
Klinik deneyler vakit alır.
Clinical trials take time.
Klinik deneylerine izin vermediğini tahmin ediyorum.
I'm guessing he said no to the clinical trials.
Klinik deneyler yapmak istiyorum.
I want to do clinical trials.
İçinde merkezi sinir sistemi bileşikleri olan klinik deneylere iştirak ediyorum.
I'm consulting on some clinical trials that involve CNS compounds.
Üçüncü evre denemelerinde, sinir hücrelerinin dejenerasyonunu geciktirmede, gerçekçi sonuçlar alınmaya başlandı.
Phase three trials are showing real results in delaying neuronal degeneration.
Diğer bazı ilaçlar daha piyasada bile yok, sadece klinik testlerde kullanılıyorlar.
Some other drugs aren't even in the market, they are only being used in clinical trials.
Bu çalışmalar olmazsa, bu çocuklar hiçbir şey alamazlar.
Without these trials, these kids get nothing.
Bunlar profesyonel denemelerdir, evlat, sadece davetlileri alıyoruz.
These are professional trials, son... invitation only.
Moskova'da bundan daha karışık durumlarla karşılaşmıştık.
In Moscow we've seen worse trials than this.
Kızım kalp meselelerine yabancı değil.
My daughter is no stranger to trials of the heart.
İmtihanları geçtiğiniz için tebrikler.
Congratulations on passing the trials.
Bunun dışında bir klinik deney yok.
Well, there are no other clinical trials out there.
Gördüğünüz üzere, generaller, Deathco Amalgamated'in M – 47 kara mayını 3 kat daha fazla etkilidir ve yüzde 98 ölüm oranına sahiptir ki buda hükümetin parası için en iyisi demek.
So, as you can see, generals, Deathco Amalgamated's M-47 "Jumpin'Johnny" land mine... earned a triple-A rating in field trials and boasts a 98 % kill-through ratio... making it the best land mine for the government's dollar.
Ve senin daha bilmediğin çileleri çekti ama bunu haysiyetiyle yaşadı.
And he knew trials you don't begin to know, but he did it with dignity.
Ne avukat, ne mahkeme, ne sorgu, ne görevden alma, ne soruşturma.
No lawyers, no trials, no questions, no suspensions, no investigations.
Yılların tecrübesi ve yaşanan onca sıkıntıdan sonra ülkeyi birleştirmeye bu kadar yaklaşmışken bu sefere ben de katılmalıyım.
After years of trials and tribulations Just on the verge of success in unifying the country I must be included in this northern expedition
Askerler üzerinde bazı deneyler yapıyorlardı.
They were running some kind of trials on these soldiers.
Mahkeme duruşmaları olmayacak.
No court trials.
Öngörücü bilimler bu bileşenlerin etkileşime girmemesi gerektiğini söylüyor ama bunlar girmiş. - Yani bu bir sihir mi?
So what were these trials all about, anyway?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]