Troll traduction Anglais
1,138 traduction parallèle
Büyük bir olasıIıkla devler ülkesinde.
He's probably in troll land.
Cücenin biri bana büyü yapmıştı ve İrlanda Cini hemen büyüyü bozmuştu.
You know, I was hexed by a troll and a leprechaun cured that right up.
Eski ibne, fosil lafları.
Tired old queen, fossil, troll.
- Kocagarı, kocakarı, neyse işte.
- A crone, a troll. I don't know.
- Ethan, bu bir troll.
- Ethan, that's a troll.
Kaçık dev mantığı bu.
This is insane troll logic.
- Bir devle mi çıktın?
- You dated a troll?
- O zamanlar dev değildi.
- Well, he wasn't a troll then!
Ama Dev elementlerini nasıl buldun?
But how did you get the troll element?
Yattım bir devle, Doldum intikam hisleriyle.
# I've boned a troll, I've wreaked some wrath
Hey, Lois, dilek trolü oldum.
Hey, Lois, I'm a wishing troll.
Aa, önce ilk işler. Kimse muzip cicem nereye gitti gördü mü?
Uh, first things first Did anybody see where my troll went?
- Ee erkekleri avlamaya hazır mısın?
- So ready to troll for boys?
- Bir tür küçük pis Yahudi trolü mü?
- Some sort of filthy little Jewish troll?
Yani o dolandırıcıya maaşının yüzde onunu mu veriyorsun?
You pay that troll ten percent of your salary?
Gnome'lar çok içer Ve Troll'lerin de tuvalet eğitimi yoktur.
[GNOME BELCHES] And the trolls weren't toilet trained.
Noel Baba'nın atölyesine hiçbir insanoğlu ayak basmamıştır.
[TROLL FARTS] No human being has ever set foot in Santa's workshop.
- Ne yaptın ehliyetime, cüce?
- Ha ha! What did you do with it, troll?
şunu ekledi... yeni dökülmüş 100 fit betonu bir cesedi tutmak için sürükleyerek geçemezsiniz.
Tom Johnson, a fisherman, put it this way, "Heck, you can't exactly troll a hundred feet of just-poured concrete fishing for a body."
Hayır, nakarat çocuk.
Oh, no, the troll kid.
Senin anladığın şey çöpleri karıştırmak!
You understand how to troll through garbage cans!
Ne tür bir öküz seni kündeye getirecek kadar yalnızlık çekecek dersin?
So what kind of sorry-ass troll is gonna get blue enough to grapple with you?
Ne tür bir öküz seni kündeye getirecek kadar yalnızlık çekecek dersin?
So what kind of sorry-ass troll... is gonna get blue enough to grapple with you?
- Şimdiye kadar neler öğrendin? Cisco'da yatırım yapacaksam parlak yem kullanacağım. Tabi sarkıtma takımıma yem takmayacaksam.
I need flashy baits if I'm going to invest in cisco, unless I choose to cast a troll in my downrigger.
Ne çeşit bir eziksin sen böyle?
WHAT KIND OF PATHETIC TROLL ARE YOU?
Sanki kendisi hiç porno sitelerine girmiyor.
AS IF THAT TROLL'S NEVER BEEN TO A PORN SITE.
Tabi bu, yaşlı kaçık beni atmadan önceydi.
That is, until the old troll threw me out.
Eminim ki onlarla Gökkuşağı dağında hiç Trol katletmemiştir.
I bet they never slew The man troll on rainbow mountain.
Kıllı bir dev gibi dans et
Move your body like a hairy troll
- Jake, bir köprü trolü ile ilgili bir efsane biliyor.
- Jake knows a legend of a bridge troll.
- Köprü trolü.
- Bridge troll.
- Tıpkı şu cüce masalındaki gibi.
Just like the fairytale with the troll.
- Cüce?
- The troll?
Bir cücenin, bir prensesi esir alışını konu edinen bir masaldır.
It's a fairytale about a troll that holds a princess captive.
Cüce, ancak ve ancak prenses ismini söylerse onu serbest bırakacaktır.
The troll will only let her go if she says his name.
Bir gece cüce, uykusunda konuşup ismini açığa çıkartmıştır.
Then one night the troll talks in his sleep and reveals his name.
- Bu cücenin ismi neydi?
What was the troll's name then?
Terapistin şu masaldaki cüce hakkındaki bir şey hatırlamaması çok utanç verici.
It's a shame that therapist couldn't remember the thing about the troll.
- Hangi şeyi?
What thing about the troll?
Hayır, sadece o devin kafasını titretmek yeter.
No. Just on that scum troll's head.
DEEEV!
Troll!
Beni bir gün devle bırak o zaman!
You leave me on a dish for the troll then.
Bu geceden itibaren, devin yiyebileceği tek yürüyen beden... kendi bedeni olacak.
Nannnnannnannnannnnanaaaan From this night on the only working flesh this troll feasts on will be it's own.
Belki daha az değil... ama onun... kafasını ellerimin arasına alıp, kılıcımı ölü bedeninden çekip çıkaracağım!
Well maybe not less, but I mean to hold in my hand the head that by my sword no more steers a dead troll body.
O dev kapıları kırıp içeri girdiğinde... burada 20 Dane savaşçısı uyuyordu...
The troll broke down these doors with twenty Danish warriors sleeping inside.
Size diyorum, bu dev epey sıkı olmalı!
I tell you, this troll must be one tough prick.
- Daha çok devinkini.
More of the troll.
Devin ölümü Dane'lere olduğu kadar Gaeta'lara da pahalıya mal olacak! Öyle de olmalı zaten!
The death of the troll will cost dear both the Geats and the Danes... as it bloody well should.
Seni iğrenç canavar!
You ugly little troll.
Dostum?
You the greenest little troll I ever seen!
Arada Gnome ve Troll'leri de denemişlerdir ama...
They tried using gnomes and trolls but the gnomes drank too much.