English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tums

Tums traduction Anglais

86 traduction parallèle
İlaçtan kaldı mı?
Got any more Tums?
Bunda bir sakınca görmedim ve onları biraraya getirdim.
Quite foolishly, as it tums out, I agreed and brought them together.
Dünyaya huzur, bütün insanlığa'tok karınlar'diliyorum!
Peace on Earth and fat tums to all men!
Anne, gaz sancısı olsaydı sana asit giderici ilaç verirlerdi.
Mom, for gas pains they give you Tums.
Anti asit!
Tums!
- Biraz daha antiasit kaldı mı?
- Do you have any more Tums?
Bana bir antiasit ve yoksa seni terkederim.
Give me a Tums or I'll leave you.
İlacımı nereye koydun?
Where'd you put my Tums?
Şeker?
Tums?
Hey, Jerry, sende hiç TUMS'tan var mı?
Hey, Jerry, you got any TUMS?
Umarım Willie Beamen mide ilacını yanında getirir.
Let's hope Willie Beamen brings his Tums with him.
- Çünkü sen asla cevaplamıyorsun.
- Tums because you never answer.
Yanımda antiasit var.
I got the Tums.
Antiasit iyidir.
Tums are good.
Tums, miden rahatlasın diye.
Some Tums, of course, to keep you settled.
Ah, Tanrim. Banyoda olacagim. Umarim Tums veya Maalox'tan veya
I am going to go to the bathroom now and hope to God that I can overdose on tums or maalox or pine-scented glade.
- Ruja ihtiyacım var, çabuk.
- I need cherry Tums, quick.
Anti asit.
Tums.
Tamam, anti asit alıyoruz.
Okay, Tums.
Bana yalan söyleyip pezevenk olarak mı yolluyorsun?
'Cause you really need to take those tums things.
Mide ilacı alsana.
Well, take a tums, why don't you?
Sen kimseyi kafasından vuramazsın, bay mide.
It's a watch. You ain't shooting nobody in their face, Tums.
Birinci takım, ikinci Birim, havalanmaya hazırlanın. Atıcıları alçaltın.
Hurry men - make tums, then form an 8-fIyer-guard team
- Tums.
- Tums.
- Tums mu?
- Tums?
Annenin mide hapına ihtiyacı var, kustu da.
Your mom needs some Tums, she ran out.
Sadece mide ilacı alacağım.
I'm just gonna get some Tums.
Hâlâ mide hapı mı çiğniyorsun?
You still eating those damn Tums?
Eğer şerefsizin teki seni tutuklarsa hiç şaşırma!
Let alone if some grease-ball tums you in!
Birkaç mide ilacı alıp başından giderim.
I'll take some Tums, and then I'll get out of your hair.
- Tamam, reflü haplarını bulamadım ben de ekinoz ilacını getirdim.
- Okay, i could not find your acid reflux pills, So i got you tums and echinacea.
Bu adama. bir mide alın.
Get that guy a... Tums.
Midenize girmeyi bekleyen bir sürü lezzetli yemek var.
Lots of yum-yums for your tum-tums.
Bonibon?
Tums?
Kokusunun mide ve mide asidi gibi olduğunu biliyor muydun?
Did you know that he smelled like stomach acid and Tums?
Onlar benim reflü ilaçlarım.
They're Tums, for my acid reflux.
Mide ilacı ister misin?
Would you like a TUMS?
Meğerse "Filminle işimiz olmaz." demekmiş.
Tums out it really means, "We want nothing to do with your movie."
Harika POM % 100 Nar Suyu % 40 oranında Viagra kadar etkili olan oksit gidericiler ile doludur, ve pazarlamaya özgün bir yaklaşım sunan multimilyon dolarlık bir şirkettir.
It tums out ; though, that POM Wonderful 100 % Pomegranate Juice is filled with antioxidants, is apparently 40 % as effective as Viagra, and is a multimillion dollar corporation that takes a unique approach to marketing.
Dört tane mide hapı almam gerekti.
I had to take four Tums.
Gemi bir kurşuna döner.
- Tums us into a bullet.
Doktoruma göre kalsiyuma ihtiyacım varmış ve ben "Zengin Mide" değilim.
Doctor says I need more calcium, and I ain't "Tums Rich."
Tums alabilir miyim?
Am I in any position to ask for some tums?
- Bir paket Tums alayım.
- Get me a pack of tums.
Bir adet poşet kıskacım var. Ve biraz da şekerim...
- I got a chip clip and, um, some tums.
Ben vitamin alacağım.
I'm getting a Tums.
Sadece Tums almaya ihtiyacım var.
I just need a roll of Tums.
Ben de cipsleri hazırlayıp aşağı geliyorum.
I'll pop some Tums and be right down.
Mide tersten okununca ne oluyor biliyor musun?
GOT ANY TUMS? YOU KNOW WHAT TUMS IS SPELLED BACKWARDS?
Hey, bir şey unutmuşum.
Oh, hey, I forgot my Tums.
Tik tak var mı?
Tums.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]