Tundra traduction Anglais
206 traduction parallèle
Sen... tundra
You... in the tundra
Tundranın sonsuz kar bankaları... Devlet Ticaret Örgütünün yol mücadelesi en yakın toplama noktası... avlarını teslim etmek için... kapitalist ülkelere ihraç için.
In the snow banks of the endless tundra... they fight their way to the State Trade Organisation's nearest collecting point... to deliver their prey... for export into capitalist countries
Bataklık tundrayı bilmedikleri için yeterince, hızlı olmayacaklar.. ve tehlikenin farkına varmayacaklardır.
They won't be fast in the swampy tundra they don't know and are not aware of the dangers.
Onlar zorlukların hepsini ve Tundra hilelerini bilir.
They know all about the difficulties and the tricks of the Tundra.
Bana ihtiyacın olursa Donmuş Tundra 69290'da olacağım.
If you need me, I'll be at Frozen Tundra 69290.
Mike güneye giderken, biz Ootek'in rehberliğinde dağlardan tundra'ya inmek için 3 gün süren bir yürüyüş yaptık.
Mike went south, while Ootek led me on a three-day trek, down out of the high country and on to the tundra.
Anchorage'da olmaya hazırlanmıştım ben, ama bir yanlış anlaşılma yüzünden yasalarla bu bozkıra hapsedildim.
I was fully prepared to do my time in Anchorage, but I am contractually manacled to this tundra under false pretences.
Ben Abi, sana İzlanda'nın ağaçsız tundralarından selam getirdim.
Brother Ben, I bring you greetings from the fertile treeless tundra of Iceland.
Ben Abi, sana İzlanda'nın ağaçsız tundralarından selam getirdim.
Brother Ben, I bring you greetings from the treeless tundra of Iceland.
Tundra pilotu.
He's a bush pilot.
30'una yaklaşmış, yalnız, buz gibi tunduranın ortasında rüzgarlı, sessiz bir kulübede yaşamak.
Fast approaching 30, alone, living in a cabin... in the middle of a silent, windswept, frozen tundra.
Onun doğası yeşil çimler.
His habitat- - the frozen tundra of Soldier Field.
" Tundradaki bitkileri yiyerek beslenmeye...
" They come to feed off the tundra grasses...
Kutup iklimi, kocaman tükürüklü adamlar ve donmuş sakalları?
In an Arctic tundra where large men spit and it freezes in their beards?
Tundra ormanlarında yalnız başına hayatta kalamazsın, diyorlar.
They say you can't survive alone in the taiga.
Tundra beslenmeyi kısıtladığında, et hayattır.
Where frozen tundra limits vegetation, meat is life.
Kuzey tundrada yaz.
Summer on the Arctic tundra.
Tundrada kar baykuşu yavrusu tam olarak çıkmamış tüyleriyle pratik için çok yeri var.
0n the tundra, the snowy owl chick, still semi-clothed in down, has got plenty of room for practice.
Sen tundrada ne yaptın?
How did you fare in the tundra?
Lambeau Stadının donmuş çimlerinde.
On the frozen tundra of Lambofield Oh, no.
Kuzey Sibirya'dan Asya ve Avrupa'ya, Kuzey Amerika'nın koruluk ve tundralarından kuşlar güneye uçmaya başlıyor.
From eastern Siberia across Asia and Europe, to the woodlands and tundra of north America, birds are starting to fly south.
Kurt öncelikle büyük memelilerin avcısıdır ve geniş kutup tundralarında av seçeneği misk sığırlarıydı.
The wolf is primarily a hunter of large mammals and on the vast arctic tundra the prey of choice is the muskox.
Tundranın güneyinde, kıtanın büyük düzlükleri başlıyor... Bu geniş çayırlık ova tek bir yaratığın başarısı için tasarlanmış gibi görünüyor, uyumlu, dayanıklı, doğurgan ve görkemli bir yaratık için :
South of the tundra the great central plains of the continent begin a vast prairie seemingly designed for the success of one creature adaptable, hardy, prolific and majestic :
Öyle donmuş gibi oturdu.
He sat there frozen like the tundra.
" Bu mamut Sibirya tundrasında bulunmuştur.
" " The body of this mammoth was found... ... perfectly preserved in the Siberian tundra...
Anestarian Tundra Çiçekleri.
Anestarian Tundra Flowers.
Kuzey tundrası.
The northern tundra.
Açık tundra arazisinde yeni zorluklarla karşılaştılar güçlendiler, hızlandılar ve büyüdüler.
Faced with new challenges on the open tundra... they grew stronger, faster and bigger.
Açık tundrada avlanmak ustalık istiyor bozayı pusuya yatmayı tercih ediyor.
Hunting on the open tundra is tricky... the grizzly prefers an ambush.
Yellowstone tundradan çok farklı ama ortak olan bir şey var, kanada geyiği gibi büyük bir av.
Yellowstone is very different from the tundra... but it has one important thing in common, large prey like elk.
Tundra çiçeklerini Bağımsız Devletlerin iyi niyetini yaymak için kullanmalısın. Güzel kızlarla tanışmak için değil.
Harper, you're supposed to be using Tundra Flowers to spread good will for the Commonwealth, not meet pretty girls.
Anesterian tundra çiçeği.
Anesterian Tundra Flowers?
Elimizdeki en iyi ürünü, tundra çiçeğinin tekelini ona verdin.
You've kissed off our entire tundra flower monopoly, our best commodity.
Kutup ve tundra işlerini seviyorsan ideal.
It's ideal if you're into polar stuff and tundra and that kind of thing.
Yarım saattir sokakta yatıyordun.
You were lying out on the frozen tundra for about a half-hour before I found you.
Bir Toyota. Tundra.
It's a Toyota Tundra.
Milwaukee'den 50 mil kuzeyde ve soğuk tundradan Green Bay'daki Lambeau'dan 50 mil güneydeyiz.
We're 50 miles north of Milwaukee, and we're 50 miles south of the frozen tundra of Lambeau Field in Green Bay.
Casuslarıma göre, Narcissa ile ta ki kız geçen akşam tundralara doğru uzaklaşana dek görüşmeyi kesmemişsin.
According to my spies, you have not stopped seeing Narcissa until last night when she wandered off into the Tundra.
" Bu mamut cesedi Sibirya Tundra'sında ağzı ve midesi yiyecekle dolu vaziyette mükemmel bir şekilde korunmuş olarak bulundu.
" " The body of this mammoth was found... ... perfectly preserved in the Siberian tundra... ... with food still in its mouth and stomach...
Fakat karada bir aradayken hoşgörülü oyun arkadaşları olurlar. Diş ve pençeleriyle bale yaparak tundurada tuhaf tangolarla meşgul olurlar.
But marooned together on land, they become tolerant playmates, engaged in rolling ballets of teeth and claw, strange tangos on the tundra.
Ama biz yenilirsek karlı tundrada yürümeyeceğiz.
But if we get our asses kicked, we won't be walking across snowy tundra.
Ben bu kıza Tundra Express diyorum.
I call her the Tundra Express.
Hayvanat bahçesinin sahibi ve ünlü kaşif Dixon Bainbridge kutuplardan döndü ve Buzul bozkırları konulu bir konferans sunmak üzere bugün buraya geliyor.
Now, Dixon Bainbridge, owner of the zoo and world-famous explorer, will be returning from his travels today to deliver a lecture on the Arctic tundra.
Kutup bozkırını asla hafife alma.
Never take the tundra lightly.
- Kutup bozkırlarındalar.
- They're in the Arctic tundra.
Binlercesi nehri aşarak tundraya geçer.
Thousands of them stream across the tundra.
Çiftlik alanları, tundra, şalgam.
Farmland, tundra, turnips.
Tundra çok tehlikelidir.
The frozen tundra is treacherous.
Gelecek programımızda, uzmanlara, gezegenin işleyen parçalarının, okyanusların, ormanların, tundraların sağlığını soracağız.
In our next programme, we'll be asking the experts about the health of the planet's working engines, the oceans, the forests, the tundra.
Sıcaklıklar bu kadar yüksekken tırlar tundraya büyük zarar verir.
Rollagons would cause serious damage to the tundra... with the temperatures this high.
Tundra tam donmuş sayılmaz.
The tundra's barely frozen.