Tutar mısın traduction Anglais
1,353 traduction parallèle
Bunu benim için tutar mısın?
Will you hold this for me?
Şunu tutar mısın?
Hold this for me..
Bunu tutar mısınız?
Would you hold onto this?
- Bunu, benim için tutar mısın?
- Hold that for me.
En azından aşağı doğru tutar mısın? Hadi, Robbie.
Wanna at least lower it, please?
Kalk. Elimi tutar mısın?
Need a little hand?
Onları tutar mısınız?
Will you separate them?
Sana tabak vermeye çekiniyorum ama tutar mısın? - Elbette.
I asked the chef to give you a few plate.
Şunu tutar mısın?
Would you grab the other end of that?
- Tutar mısın?
- Hold that for a sec.
Tatlım, şunu tutar mısın?
Sweetie, would you hold this for me?
Şunu düz tutar mısın ben yaparken?
Will you please hold it still while I'm doing this?
Tutar mısınız?
Hold onto him.
- Onu tutar mısınız, Bn. Bourke?
Can you hold her, Mrs. Bourke?
Seahwaks'ı tutar mısın?
Seahawks?
- Şunu tutar mısın biraz?
You know what? Can you hold this, real quick?
- Şunu tutar mısın?
- Could you hold these?
Berbat bir şey hatta. - Eric, lütfen Kosta Rika Başkanı ile görüşmemiz sırasında çeneni kapalı tutar mısın?
- Eric, will you please, PLEASE, keep your mouth shut while we present ourselves to the Costa Rican President.
Benny, elimi tutar mısın?
Benny, will you hold my hand.
- Şunu bir dakika tutar mısın?
Just- - - Hold on just one minute.
- Bir tutar mısın?
I'm sorry. Here, hold this.
Şu dümeni tutar mısın?
Grab the tiller, will you, buddy?
Burası güzel ve sakin bir ev. Arkasında ağaçları ile bir bahçesi var. Balık tutar mısın?
This one's nice and secluded on the end of the cul-de-sac with woods behind.
Dizginleri tutar mısın? Çok sıcak.
Could you hold the reins, I feel hot.
Şunu tutar mısın?
Could you hold this for a sec?
- Ya, öyle mi? Şunu biraz tutar mısın?
Hold that for a second.
Kâseleri tutar mısın?
Will you take the cups?
Benim için şunu tutar mısın?
can you take this for me?
Şunu tutar mısın, lütfen.
hold it down, please.
Asansörü tutar mısınız, lütfen?
Hold the elevator, please?
- Glen, biraz Stewie'yi tutar mısın?
- Glen, would you mind holding Stewie?
Koca burnunu bundan uzak tutar mısın?
Will you keep your big fat nose out of this?
- Şunu bir saniye tutar mısın?
- Could you hold this for a second?
- Biraz tutar mısın?
- Can you just hold that?
Tutar mısınız?
Can you hold him?
Lütfen üç saat daha sesi alçak tutar mısınız?
Please, could you keep the noise down for three more hours?
Regina, bunu benim için tutar mısın lütfen? .
Regina, hold that for me please.
Sunu tutar mısın?
Will you hold this?
Şunları tutar mısınız?
Sir, if you... Could you hold... Thank you very much.
Balık tutar mısın?
Do you do any fishing?
Sır tutar mısın?
You " II keep it secret?
Kapıyı tutar mısınız lütfen!
Hold the door, please.
Malik, şu kitapları tutar mısın?
Malik, could you hold these books?
Affedersin, şunu tutar mısın?
Excuse me, can you hold this?
El fenerini tutar mısın?
Take the flashlight so I can see.
Yaptığımız işin tutarı 137 kişinin yevmiyesine eşdeğer bu makine yüzbin dolarlık sonuçta birilerinin kafalarının arkadan görüntüsünü netleştiriyoruz.
What we have here is 137 billable man-hours a hundred-pIus thousand dollars machine and the result is an enhancement of the back of some guy's head.
Cindy, kendimi insanların motivasyonlarından sorumlu tutarım.
Cindy, I find myself very intrigued by people's motivations.
baba bana havwaii'de olta alır mısın tabii alırım sen annen ben byük bi bot alırız bütün gün balık tutarız önce havaalanına bir gidelim büyük bir uçağa binelim
Dad, will you take me fishing in Hawaii? Of course, I will. Me, you, and Mummy will go in a big boat, and fish all day long.
Atkını takalım, sıcak tutar.
Put your scarf on Keep warm
Şunu tutar mısın azıcık?
Can you take him?
Bunu tutar mısınız?
- Could you hold this?