English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tövbe

Tövbe traduction Anglais

1,012 traduction parallèle
Ve tövbe ediyorum, tövbe diyorum!
And I do repent, I do repent!
Tövbe etmek bir hatayı ortadan kaldırmaz mı?
Cannot repentance wipe out an act of folly?
Af diledi ve tövbe etmiş gibi görünüyordu.
He begged forgiveness and seemed to repent.
Tövbe edin.
Repent.
Bense günahın kökünü kazımak, insanlara tövbe etme imkanı sağlamakla görevliyim.
And I have been ordained to root out sin, offer repentance to all who will listen.
Ama tövbe etmek istediğime inanmıyorsun.
But you don't believe I want to repent.
Bazı insanların sürekli tövbe edip hiç günah işlemedikleri aklına gelmiş miydi? BUYUR KARDEŞ!
Did it ever occur to you that some people could be all repentance and no sin?
Elinizde bir dükkân dolusu tövbe var, ama müşteriniz yok.
You are stuck with a store full of repentance and no customers.
Tövbe edecek günahkârlar olmadıkça tövbenin ne anlamı var? Yok.
Without sinners to repent, repentance doesn't exist.
Tövbe edip etmemeleri sana kalmış. Çok teşekkürler.
- Whether they repent or not is up to you.
Tövbe!
Ach.
Tövbe, hayır.
Bless you, no.
"Rabbim, tüm kalbimle tövbe ediyorum."
"My Lord, I repent with all my heart."
Tövbe eden silahşor daha önce de gördüm.
I've seen reformed gunmen before.
Ben tövbe ettim, teşekkürler.
No, I've sworn off.
Tövbe et!
Repent!
O putperest kadını tövbe ettir.
Abjure this woman of her idolatries.
Yıllardır burada tövbe ediyor.
For years she is here now doing penance.
Günahlarından tövbe etmelisin.
You have to repent for your sins.
Tövbe edip Tanrıyı seveceksin.
You would repent and love God.
Son kez söylüyorum, tövbe et!
Give yourself up!
Yaptığın yanlışlar için tövbe et ve ruhunla bedenin, tanrının isteğiymişçesine harap olmaktan kurtulsun.
Repent your errors and you will save your soul and your body from destruction, as it is God's will.
Tövbe et, yoksa yakılacaksın.
Repent or you will burn.
Tövbe et ve bu kağıdı imzala.
Abjure and sign this paper.
Peki ya insanların önünde tövbe etmen?
And when you abjured before the people?
Tövbe etmeliyim, merhamet dilemeliyim, affedilmeyi istemeliyim.
I should repent, pray for mercy, ask forgiveness.
Bana tövbe etmem gerektiğini söylerdi, anlıyor musun?
He would tell me that I needed to repent, you know?
Tövbe için Tanrı bilir kaç kere dua etmem gerekiyordu ve ben sadece "evet" derdim.
And that I needed to recite God know how many prayers for repentance and I would just say "yes".
Tövbe bu işe evet demez. Mümkünü yok bunun.
I'm sure she won't agree.
Tövbe tövbe...
Lord, forgive me.
Çünkü hakkını koruma hakkını Tanrı sana veriyor....... Ne zaman ki tövbe edip günahlarında sıyrılırsa.
And, finally, we shall forgive him, as God would... when he shows remorse for his sins.
Lord Gilbert buna karşılık olarak... ne pişmanlık göstermiştir, ne de tövbe etmiştir. bize tanınan haklar çerçevesinde... hepimiz buraya toplandık.
Lord Gilbert has rendered no act of contrition or repentance and is at the moment at liberty in the land, we do here and now separate him from the precious body and blood of Christ and from the society of all Christians.
Tövbe etme bölümünü ezbere biliyor musun? Bu, çok iyi.
You remember the act of contrition.
Tövbe!
Repent!
- Tövbe!
- Repent!
Meşhur "Tövbe, Tövbe, Tövbe."
Old "Repent, Repent, Repent."
Tövbe, tövbe, tövbe.
Repent, repent, repent.
Çek ellerini sabah sabah yoksa gerçekten tövbe edersin.
Hands off in the morning or you'll repent for real sure.
" Sefil ve yalnız Pişman ve etmiş tövbe
" Miserable and lonely Repentant and contrite
Senin odanda uyandığım sabah bu işlere tövbe ettim.
I washed my face clean the morning I woke up in your bedroom.
Tövbe edin! Göklerin hükümranlığı yaklaştı.
Repent, the kingdom of heaven is at hand.
Vay haline ki o şehirlerin, mucize gösteririm de tövbe etmezler.
Woe to you, cities where I did miracles and you have not repented.
O mucizeler Sur ve Sayda'da yapılmış olsaydı,.. ... çoktan çul kuşanıp külde oturarak tövbe etmiş olurlardı.
If Tyre and Sidon had witnessed such miracles they would have repented in sackcloth and ashes long ago.
Ninova halkı, hüküm günü bu kuşağı yargılayacak. Çünkü Yunus'un çağrısıyla tövbe ettiler. Yunus'tan üstün olan buradadır.
The men of Nineveh will condemn this generation on judgement day for they did penance to Jonas, and a greater than Jonas is here.
Tövbe edin.
Repentt
Tövbe edin, tövbe edin.
Repentt Repentt
Tövbe edin!
Repent!
- Buraya gelip tövbe etmelisiniz.
- You should come here to repent.
Buraya tövbe etmeye gelen iyi niyetli günahkarların onurunu kırıyorsunuz.
You insult the decent sinners who've come to repent.
Kardeşiniz günah işlerse onu azarlayın, ama tövbe ederse onu bağışlayın.
I would tell you, rebuke your brother who sins but if he repents, forgive him.
Tövbe et.
Seek repentance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]