Türü traduction Anglais
2,740 traduction parallèle
İnsan türü, başkalaşımın durağan bir evresinde.
People, as a species, are in a constant state of metamorphosis.
Hiç seyrek görülen bir Fae türü ile ilişkide bulundun mu?
Have you- - communed with any particularly unusual Fae?
Demek bilinmeyen bir simya türü söz konusu.
So this involves an unknown type of Alchemy?
Testis türü.
The ball kind.
Korku uyaranlarına aşırı tepki vermenin çok ender görülen bir türü.
It's a very rare form of overreaction to fear stimuli.
Bir velociraptor ( bir dinazor türü ).
A velociraptor.
Tüylü sürüngenlerin, o zamanda yaşamış olan birkaç farklı türü bulunmaktaydı.
There were several different kinds of feathered reptiles living about this time.
Dini bir histeri türü.
It's a form of religious hysteria.
Her yolcunun kendine ait uçak içi eğlence sistemi vardır. Oradan istediği son çıkan filmleri ve istediği türü seçebilir.
Now each passenger has their own in-flight entertainment system that allows them to browse genres and choose from all of the latest releases.
Başlangıçta, bir tür "oh, işte dans pistindeyiz şimdi ne yapacağız" türü bir şeydi.
I mean, at first it was just sort of like a "oh, here we are on the dance floor. What are we gonna do now?" Sort of thing.
Yo yo, rahat ol, bu "sen benim gerçek annem değilsin" türü bir şey değil.
No no, relax, this is not a door-slammy, "you're not my real mother" moment.
Ciğerleri, kötü huylu bir kanser türü olan hefatokarsinom yüzünden tedavi edilebilir safhaları geçmiş, ileri derecede kanser hastasıymış.
His liver shows damage from hepatocarcinoma, an aggressive form of cancer that, for him, was far beyond any stage of successful treatment.
Sorunumuz ise tehdidin türü hakkında bir şey söyleyemiyor olmamız.
Our problem is we can't always tell you the nature of the threat.
Çokeşlilik, Afrika ve Asya'da onaylanmış bir evlilik türü.
Polygamy is a form of marriage recognized in Africa and Asia.
Bu bana doktora tezimde güç verecek olan kahve türü veya taslakta batırmasaydım, güç verebilirdi.
This is the kind of coffee that will power me through a Ph.D. Thesis, or would have, if I hadn't screwed up my proposal.
Hastaneden çalışmak, normal hayatımın nasıl olacağının bir türü.
Working in a hospital is still some variation of what my normal life was gonna be.
O farklı bir geyik türü.
That's a different deer.
Onlar "quelea" ( Ekvator Afrikası'nda bir kuş türü ).
They are quelea.
Tahıl için gözü dönmüş, dünya üzerinde sayısız kuş türü var.
They are the most numerous bird species on Earth, ravenous for grain.
7 ot türü neredeyse 7 milyar insanı besliyor.
Seven grasses feed almost seven billion people.
Sinek türü.
They're botflies.
Kuzey Amerika kıtasında bulunuyor. 30'dan fazla türü var.
What you may not know is that on your own continent of north America...
30'dan fazla türü var.
There are as many as 30 species.
1980 ve 2045 yılları arasında, son 65 milyon yılda kaybettiğimizden daha fazla hayvan ve bitki türü kaybedeceğiz.
- Between years 1980 and 2045 we will lose more species of plants and animals than we have lost in the last 65 million years.
- Gik türü için dev bir atılım.
One giant leap for geek-kind.
Mary Quant tarafından bulunan elbise türü nedir?
What article of clothing was invented by designer Mary Quant?
Şizofreninin pek çok farklı türü var.
There are many different types.
Mavi enerjinin iki türü olduğunu biliyorsun değil mi?
You know there's two forms of blue energy?
Bu enfeksiyonun bir türü gibi.
It's a specific kind of infection.
Ancak yok olduklarından uzun bir süre sonra sadece tek bir yıldız türü kalacak.
But long after they're gone, just one type of star will remain.
Onlar insanların ilkel türü olan "Homo Erectus" lar.
They are an early species of human called Homo Erectus.
Davetiyelerde kullandığın harf karakteri türü Helvetica ve düğün renkleriniz de kırmızı ile siyah mı?
You went with Helvetica for the invitations... and your wedding colors are red and black?
Fare boyundaki gececil olanlarından bir çocuk büyüklüğünde olan en büyüğüne kadar 80 farklı türü bulunur.
There are 80 different types, from nocturnal, mouse-size creatures, to this, the biggest, the size of a child.
Laminarya denen bir işlem var. Bir yosun türü, bölgedeki sıvıyı çekip emer.
There's something called laminaria... seaweed sticks that absorb fluid and swell.
- Bu virüs türü daha hızlı.
And this strain's more virulent?
Virüs için doğru türü bulursak, kendince geçireceği mutasyonunu izleyebiliriz.
If we jump the virus into the right species, it will mutate on its own and we can screen for the variation we need.
- Bu özel türü bulmak için çok çalıştık.
We worked very hard to find this particular strain.
Daha az rahatsız edici bir hayvan türü bulamamışlar mı?
Could they have picked a less intimidating animal?
Üstelik "Brokeback Mountain" türü bir becerme de değil.
And not no "Brokeback Mountain" kind of fucking.
77B türü.
Type 77B.
Senin oynaman için tuhaf bir kart türü.
It's kind of a weird card for you to play.
Özel olarak ilgilendiğiniz bir sanat türü var mı?
Any kind of art interest you in particular?
Umudun bir türü olarak kabul edilebilir...
It can be considered a form of hope
Sonuç olarak kendine işkencenin bir çok türü var, değil mi?
At the end, many are content with self-torture, right?
Sicimin iki türü vardır. - - Sonu olan sicimler, lastik bant gibi kapalı döngülü sicimler.
There are two types of strings - - strings with ends and strings that are closed loops, like rubber bands.
parti başlar başlamaz, aynı herkeste aynı şarap türü oluyor.
As soon as the party starts, everyone instantly has a glass of the same kind of wine.
Biraz yanma türü bir şey yapıyor.
It does kind of sting a little bit.
Yeni bir yakıt türü keşfettik.
We discovered a new type of fuel
Merkezi patlayıcı çekirdek PETN nin bir türü Richard Reid'in taşıdığının benzeri.
The central explosive core is a form of PETN, similar to what the shoe bomber was carrying.
- Sorun değil, türü bilirim.
It's all right, I know the type.
- sanırım herkesi ikna eder - eğer zeki bir canlı türü arıyorsanız dünya dışı zeki yaşam pek sık karşımıza çıkacak gibi değil.
I think can convince anybody - - is that even if you think the processes that could lead to life,