English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tına

Tına traduction Anglais

110,604 traduction parallèle
Altın altına geçen adam bu. Tıpkı zekice para taşınırken.
This is the man who moved into gold, just as the clever money moved out.
Başaramadığım için özür dilerim ama lütfen Ambrosia'nın hayatına mal olmasına izin vermeyin.
- I'm sorry I screwed up, but please don't let it cost Ambrosia her life.
Mikkei istihbaratına göre o gemiler bir aydan önce hazır olmayacaklardı.
According to Mikkei intelligence, those ships weren't ready to go online for another month at least.
Beyni olan insanların para kazanmak için denizleri aşmasına gerek yok.
People with brains needn't cross the seas to make money.
Tekstil dükkanına da, nakliye şirketine de gittim, yoktunuz.
I went to the textiles shop transport office and you weren't there anywhere.
Öleli 24 yıl olmasına rağmen güçlü iradem sayesinde, yeniden evlenmedim.
But even though it's been 24 years since she died, your dad didn't marry again because he has great will-power!
Parmaklıkların ardına tıkılmalıydı.
He should've been behind bars for this!
Hemen olmasına gerek yok!
Needn't happen quickly!
Kimsenin parasına ihtiyacım yok.
I don't need anyone's money as well!
Babam tüm kazandıklarını tek başına mahvetti.
Didn't dad ruin everything he earned on his own?
Ve sen bana hiçbir şey söylemeyip...,... tüm acılara tek başına göğüs gerip bana bakıyorsun, öyle mi?
And you didn't tell me anything, suffered all alone and was trying hard to take care of me? Right?
Saatin farkına varmamışım.
I didn't think it'll be so late.
Başta Swamy itiraz etse de istediği parayı ödeyince evi tekrar senin adına geri aldım.
Initially, that Swamy didn't agree. Then I paid him the price he asked for, and got it registered in your name.
Sizin işyerinize gelmesinin yasal bir sebebi olmadığına emin misiniz?
Are you sure he didn't have legitimate reason to come to your place of business?
Duraksamak istemediğinizi biliyorum. Ama bir anlığına bile duraksarsanız cevap vermeyin. Mola isteyin.
I know you don't get rattled, but if you get rattled, even for a second, don't answer.
Çünkü o insanlar hâlâ burada saplanmış durumdalar ve bu yere buranın yakıt, yer ve sınıf çatışması gibi sınırlamalarına hâlâ bağlılar.
bound to this place and its limitations of fuel, space, and class struggle.
- Yarına kadar bekleyemeyecek şey bu muydu?
That's what couldn't wait till morning?
Kendi başına parayı karşılayamaz.
He can't afford it solo.
Sağlığıma iyi geldiği anlamına gelmiyor.
Doesn't mean it's good for me.
Yanına kalmayacak.
He won't get away with it.
De La Pool ailesi elendi. Onların safına o kadar hızlı geçtiler ki aralarında neredeyse su sızmıyor.
The De La Pools are out, they turned their coats so quickly they don't have a spine between them.
Belki de ona varis bir çocuk verdiğinde, Teddy'den korkmasına gerek kalmaz.
Maybe when you've given Henry a son and heir, he won't fear poor Teddy anymore.
Yarına kadar gelmeyeceksiniz sanıyordum.
I wasn't expecting you till tomorrow.
Kadınların oynamasına izin vermiyorlar.
They don't allow women.
Bir işletme beklediğinin dışına çıktığında, kazancını artıramadığında ve işin başındaki insanlarda bunun farkında olmaktan acizse elbet hükümet yanlısı bir para babası gelip ortalığı toparlar, eksiklikleri giderir.
And when a business operates beyond its means, when numbers don't add up, and the people in charge continue on, heedless of that face, sure that some sugar daddy, usually in the form of the Federal Government,
Seni Adli Kovuşturma'nın başına geçiremeyeceğim de.
And it's clear I can't make you Head of Crim.
Onları ofisime dinleme cihazı koymadığına ikna etmem bile yeterince zamanımı aldı.
It takes me long enough to convince them you don't have my office bugged.
Şunu sakın unutma. Senden yeterince nefret ederlerse ağzına sıçmak için hukuki temeller bulurlar.
Just don't forget... if they hate you enough, they will find legal grounds to fuck you.
Zargon'un canına okuyacak bir büyücüm var.
I got a wizard ready to whoop Zargon's ass. [laughs] We don't have time to quest right now, Troy.
Babanın bizi her seferinde tanıştırmasına inanamıyorum.
[Neika] I can't believe your father introduces us every time.
Durma. Bu seni şok edebilir ama amına koyduğumun Harriet Tubman'ı bu insanların sikinde değil.
This may come as a shock to you, but these people don't give a fuck about no Harriet motherfucking Tubman.
Amına koyduğumun Harriet Tubman'ı bu insanların sikinde değil.
[Coco] These people don't give a fuck about no Harriet motherfucking Tubman.
Normalde boş laflarına paye vermem ama bugün seviyesiz siyah öfken pek bir rahatsız edici boyutta Rosa Sparks.
Normally, I wouldn't dignify your rants with a response, but today your entry-level black rage is particularly galling, Rosa Sparks.
Bunu da al çünkü ihtiyacım olmayacağına adım gibi eminim.
And you can have this back'cause I damn sure don't need it.
Cumartesi günü benimle futbol maçına gelsene.
Why don't you come with me to the football game on Saturday?
Bu da bir McLaren 570S kadar hızlı olmadığı anlamına geliyor, Veya bir 911 Turbo S, Veya bir Ferrari 488 GTB.
Which means it isn't quite as fast as a McLaren 570S, or a 911 Turbo S, or a Ferrari 488 GTB.
- 100.000 mi? - Yani hiç satmadı, Bu da bize 14.000 € tutarında mal olduğunuz anlamına mı geliyor?
- So it didn't sell at all, which means you cost us ã14.000?
Oysa oyun bitmedi, Çünkü çizim masasına geri döndüm Ve tekrar başladı.
It wasn't game over, though, because I went back to the drawing board and started again.
Eski bir kayıt cihazına sahip olan var mı? Ya da eski elektrikli bir şey?
Does anybody have an old record player, or anything old electrical?
Koyunun Saha Alanına karşıt kol kilitler.
Armful of opposite lock into field of sheep.
Sadece burada olduğumuz için, Bu, mutlaka Düğün'e gitmek zorunda olduğumuz anlamına gelmez.
Just because we've been here, doesn't mean we necessarily have to go on to wedding.
Bakın, tümü batırılmıyor. Kim büyük bir salak olan ile Ve iddia ettiği şeylere rağmen bir şey yapamamasına rağmen.
Look, let's not get all bogged down with who's been a massive idiot and despite what he claims can't do anything properly.
Clarkson, bu arada, İhtiyacın olmadığına karar vermişti Bir uygulama yapmak.
Clarkson, meanwhile, had decided he didn't need to have a practice.
Bu sadece ince bir farktır, Fakat gitmem gereken pisti takip etmem gerektiği anlamına geliyor.
It's only a subtle difference, but it means I don't have to follow the beaten track.
Her uyuduğumda, ya da bilincimi kaybettiğimde,... döngü tekrarlanıyor, yani uyumazsam ya da bilincimi kaybetmezsem 193 00 : 08 : 37,132 - - 00 : 08 : 38,713 Yarına kadar uyanık kalacağım.
Every time I fall asleep or I lose consciousness, the loop starts over again, so if I don't fall asleep or I don't lose consciousness,
Senin gibi ben de bunu yapacağına inanmadım.
And, like you, I didn't believe he'd actually do it.
Başarısız olman denemenin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.
Just because you failed doesn't mean it wasn't right to try.
- Bu durumda... bazılarımız arkasına yaslanıp izlemeyi... yararlı bulmazdı.
- Well, that's assuming some of us don't find it more profitable to sit back and watch.
Bak, kim olduğunu ve ne konuştuğunuzu bilmiyorum ama o kadına zarar verirsen.
Look, whoever you are, I don't know what this is about, - but if you hurt that woman...
Getirdiğin tüm o ıvır zıvırın arasında küçük bir veri dosyasına yer bulamadın mı?
All that crap you brought with you. You didn't have room for one little data file?
Benim şikayet etmediler tabii ki bir hırsız çetesinin tuzağına düştüklerini söylediler.
They didn't report me, of course. Instead, they claimed they'd been set upon by a gang of thieves.
tina 386

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]