Ucuyoruz traduction Anglais
511 traduction parallèle
Sabah İtalya'ya uçuyoruz.
We're leaving for Italy in the morning.
Sen ve ben bu gece İskoçya'ya uçuyoruz.
You and I are flying to Scotland tonight.
New York üzerinde uçuyoruz, efendim.
We're flying over New York sir.
Bilgin olsun diye söylüyorum, sevgili dostum, şu anda New York üzerinde uçuyoruz.
For your information, my dear fellow, we are now flying over New York.
New York üzerinde mi uçuyoruz?
Flying over New York?
- Berlin'in üzerinde uçuyoruz.
- We're flying over Berlin.
Evet. Biz uçuyoruz.
No.
Gördüğünüz gibi, bir adanın üzerinde uçuyoruz.
As you see, we're flying over an island.
Uçuyoruz.
Let's get going.
Uçuyoruz, uç, uç, uç.
Fly, fly, fly!
Borados'a Mexico City üzerinden uçuyoruz. 10 : 30'da kalkacak.
You make connections for Borados in Mexico City, 10 : 30 a.m.
Uçuyoruz, Komutan.
Socorro, brigade.
"Brezilya'nın üstünden uçuyoruz."
"We are flying over Brazil."
Uçuyoruz!
We're flying!
Uçuyoruz Mari!
We're flying, Mari!
Biz uçuyoruz... tanrım, biz uçuyoruz... – Davy!
We're flying... my God, we're flying... – Davy!
- İşte uçuyoruz!
- We're off!
Pitsburg üzerinden uçuyoruz.
We just passing over Pittsburgh.
Bayan Hazeltine ve ben bu öğleden sonra New York'a uçuyoruz. Oradan da gece yarısı Londra'ya. Berlin'e bağlantılı bir sefer var ve yarın öğlen orada oluruz.
Mrs Hazeltine and I are flying to New York, taking the overnight jet to London, there's a flight to Berlin and we'll be there at noon tomorrow.
Şimdi uçuyoruz!
Now, were flyin!
Biz ikimiz oraya uçuyoruz.
We're flying there, the two of us.
10 km. yükseklikte, saatte ortalama 500 mil hızda uçuyoruz.
'We will be cruising at 31,000 feet at an average speed of 500 miles an hour.
Mutluluktan uçuyoruz.
We're all thrilled.
onu iyi biliyorum, Kruşçev yoldaşım, görsel bir evhamdı, ve, tam tersi, aramızdaki uçurum daha büyük ve onarılamazdır. Evrende uçuyoruz ve zavallı milyar insanlar hala dünyaya bağlı duruyor, umutsuz sinekler gibi.
I know, comrade Krouchtchev, that this was an optical illusion, and, on the contrary, immense and irremediable is the abyss between us who fly the cosmos, and the billions of miserables attached to the earth
Çok alçaktan uçuyoruz.
We're too low.
Bir haftadır ormanın üzerinde uçuyoruz.
We've been flying over these woods all week.
şuan eleştirmenin zamanı değil, uçuyoruz...
I've got two months'leave coming, and it's not the company's time we're flyin'on.
Çabucak kaçıyor, uçuyoruz
We fleetly flee, we fly
Yarın sabah 9 : 45'te Hague'e uçuyoruz.
We fly to the Hague tomorrow morning at 9 : 45.
Bugün uçuyoruz Herr Rumpelstrosse.
Today we fly, Herr Rumpelstrosse.
Uçuyoruz, size doğru geliyoruz
We're flying, coming your way
Tam evininin üzerinde uçuyoruz.
We're flying over it now.
Demek oraya uçuyoruz.
That's where we're going.
Londra'ya bu gece uçuyoruz.
We fly to London tonight.
Onassis'le uçuyoruz galiba.
I feel like Onassis.
Yarın Newark'tan erken saatte uçuyoruz.
Sit down. We'll be leaving on an early flight tomorrow out of Newark.
Yarın uçuyoruz...
We'll fly tomorrow.
"Yıldırımın kanatlarında uçuyoruz artık asla kılıçlarımızı kınına koymuyoruz."
We fly, in the wings of lightning, More not to unseam the sword.
Dağlara doğru uçuyoruz.
We're flying into the mountains.
Çok ani oldu biliyorum, ama Bu gece Hong Kong'a uçuyoruz
I know it's sudden, but, we'll fly to Hong Kong tonight.
McBride'dan Kutup Kraliçesine, güneybatıya uçuyoruz.
McBride to Polar Queen, flying southwest.
Aman tanrım! Uçuyoruz!
These cheeks, these.
Kontrolsüz uçuyoruz.
We're flying blind.
Viper'da oturur pozisyonda uçuyoruz efendim.
A viper is flown from the seated position, sir.
Nehre doğru uçuyoruz.
We're on our way over the river.
- Kötü. Yedek yakıtla uçuyoruz.
Bad... we're on the auxiliary tanks
Sadece bir kıyıdan öbürüne değil nereyi istiyorsan, nereyi düşlüyorsan oraya uçuyoruz.
Flying not only coast-to-coast... But anywhere your desires and fantasies wish to take you.
Şu an Atlantik üzerinde uçuyoruz.
We are now flying over the Atlantic.
Önümüzdeki Çarşamba Acapulco'ya uçuyoruz ve Meksika'da evleneceğiz.
Next Wednesday we'll catch a flight to Acapulco and get married in Mexico.
Ayrıca navigasyon sistemimiz olmadan uçuyoruz ve rotamızı değiştiremiyoruz.
Also, we're flying without a navigational system and can't seem to change course.
- Tanrım, gerçekten uçuyoruz!
My God, we're actually flying!