English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ U ] / Udon

Udon traduction Anglais

37 traduction parallèle
En sevdiğim udon restoranı.
This is my favorite udon restaurant.
Udonu çok sevdiğimden haftada en az beş kez gelirim.
I love udon so much, that I find myself eating it about five times a week.
- Udon sevdiğini de ilk kez bugün öğrendim. - Sen udon sevmez misin?
This is the first time I've ever heard of how much you like udon.
Halen tadı yerindeyken ye. Ve her udon yediğinde bu anı anımsayıp ıstırap çek.
I hope you really enjoy eating it... and that you feel a sense of longing whenever you eat another bowl of udon.
Rakunlu erişte severim.
I do like tanuki-udon. ( "racoon" noodles )
Şehriyelerimden tatmak ister misiniz?
Sanuki udon noodles!
Belki Udon yerim.
Maybe I'll get udon.
Udon eriştesi mi?
Udon noodles?
Parçalamayı seven Udon.
The factorial decomposition fascinates me. Udooon.
"Matsui Eczanesi" "Matsui Udon"
Matsui Pharmmacy Matsui Udon
Erişte kimindi acaba?
Who had the udon set?
Eriştelerinizi özleyeceğim.
I'll miss your udon.
Erişteler burada.
The udon's here.
Udon noodle'ı kızartılmaz.
You don't fry udon noodles.
Neredeyse Guccimin her yerine çorba döküyordun.
You almost got udon all over my Gucci.
geçen yıl ne kadardı bu udon eriştesi?
How much Udon-noodles I ate last year?
Erişte çorbası içmeye ne dersin?
How about we have udon for lunch.
Erişte çorbası içelim.
Then let's eat udon.
Erişte çorbası içmeyelim, kaburga eti yiyelim.
Let's not eat udon, let's eat beef ribs.
Udon'u böyle yerim.
This is how I eat noodles.
Ichiro artık köri değil, erişte yiyor. Ne fark eder?
Ichiro is eating udon noodles now, not curry lt doesn't matter
Udon Hanedanlığına ait antik nakış. Ninja klanı tarafından Sashimi imparatorluğuna verilmiş.
This is an ancient scroll from the Udon Dynasty, given to Emperor Sashimi by a ninja clan.
- Gene mi körili udon yiyeceksin?
- What, curry udon again?
Barda oturmuş şarabımın keyfini çıkartıyorum.
Oh, I'm just sitting at the bar, enjoying a bit of sherry and some udon noodles.
Moegi, Udon!
Moegi! Udon!
Erişteli kanatlı hayvan kompresyon?
Compression of fowl with udon noodles?
- Kimchili udon, lütfen.
- Kimchi udon, please.
Bir kase udon, bir kase kızarmış pirinç?
One noodle and a fried rice.
Daejeon'da durup udon yedik.
We stopped at Daejeon and had some noodles.
O udon çok lezzetliydi.
Those noodles were so good.
Eğer, LA iyi udon nerede olduğunu biliyor yok
Upside is, we're near some of the best udon in L.A.
Baş isimli, Los Angeles'ta en iyi Sia bazı yakın?
You know where the best udon in L.A. is, don't you?
Biliyorum nerede düşünüyorum iyi udon olduğunu - 30 kilometre yakın FDA ofisinden, bir sanayi parkı sonraki bir striptiz kulübüne.
I know where you think the best udon is- - 30 miles from the nearest FDA office, in an industrial park next to a strip club.
- Kâsede erişte yemek istiyorum.
I'm craving pot udon.
Ben de bu kâsede erişte için can atıyordum.
I was craving pot udon.
Bakar mısınız? Lütfen bir kâse eriştesi paketleyin. - Peki.
Can I get one pot udon to go?
Benim karnım acıktı, udon erişteli salata ister misin?
I'm, uh... I'm starving. Udon noodle salad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]