Ugg traduction Anglais

Okyanus yolculuğu için özel eğitilmiş şark kuşları tarafından lâl rengi boğazlarının altındaki çantalarda küçük miktarlarda taşınarak kaçak getirilmiştir.

It is sm ugg led in By ori ental b i rds Especially train ed For ocean travel. Each carrying a b it Quantity in a small satch el

Böyle aval aval bakarsın işte?

Well, "ugg" on my face, eh?

Bu Ugg botlar harika ama hiçbir yerde bulamıyorum.

These Uggs, they're great, but I can't find them anywhere.

Bir hanım arkadaşı için en kısa zamanda bir çift Ugg gerekiyor.

He needs a pair of Uggs for his lady friend ASAP.

Sen de geri ver şu Ugg'ları.

Give me back those Uggs.

- Büyük annem Ugg tibi bot giyiyor.

My grandma wears Uggs. Think about it.

Ugg çizmelerini yaktığın kötü oldu.

Too bad you burned your Uggs.

Süet botlar, çalışanlar arasında daha iyi gramer kampanyası ve havada çift Avrupalı öpüşme.

UGG boots, campaign for better grammar among staff and the double European airkiss.

- Tabii ki. - Ve Ugg botları.

- And Ugg boots.

Ugg'ları çekeceğiz.

We are gonna Ugg up!

Demek çok hızlı bir yalancısın ha Bay Kıllı?

So you're a pretty fast liar, Mr. Ugg,

Yarın bu saatlerde Daniel ve Bradford'un Ugg çizmeleri gibi modası geçmiş olacak.

By this time tomorrow, Daniel and Bradford will be as out as Ugg boots.

Bir Ugg botu mu?

An UGG boot?

Ugg botunu...

I can't wear an UGG boot with...

Şu giydiği botlar da neyin nesi?

Are those ugg boots she's wearing?

Ve şu küçük bölmeyi özellikle UGG-botların için taslağını hazırladım.

Oh, and I even roughed out a little section exclusively for your UGGs.

İki ayaklı birisinin bu kadar ayakkabısı nasıl olur anlamıyorum, ama neyse artık, burası da UGG bölgesi olsun.

I don't know how one person with only two feet could have so many UGGs, but regardless, it's an UGG-specific zone.

Senin güzel botların nerede?

- Why not? Where are your Ugg boots?

Fazladan güzel botlarım var. Alabilirsiniz.

There's extra Ugg boots.

Tamam, bunlar Ugg.

Okay, these are Uggs.

Gözün yemediyse Rayban verelim Dave.

Borrow some ugg boots if you're getting cold feet, Dave.

Lily'yi mutlu ederken Jenny UGG'larının içinde Bay Duyarlı için jöleye döner.

You keep Lily happy while Jenny creams in her UGGs for Mr. Sensitive.

- Bir keresinde UGG giymiştin.

You wear ugg boots one time.

Ama aynı bir Ugg'ın çekiciliği gibi bunu da sorgulamadan kabul ediyorum.

But much like the appeal of the Ugg boot, I'm not questioning it, just accepting it.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

We wanna be there right on time to see the first person trampled to death by Uggs.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

Yeah, we want to be there right on time to see the first person trampled to death by UGGs.

Kıçında pembe ugg botlarıyla maske takan bir uyuşturucu kraliçesi gibi görünüyor. "

"Pink ugg boots on his ass look like a drag queen wearing a mask."

Bunlar Ugg.

They're Uggs.

Bu tatil tamamen yapmacık. İnsanlar birbirini seviyormuş gibi davranır. Herkes UGG giymenin normal olduğunu düşünür.

This whole holiday is fake- - people pretending to like each other, everyone thinking it's okay to wear uggs.

Ugg giyen bir herifle aynı şey diyebiliriz.

It's like the verbal equivalent of a dude wearing uggs.

Ayakkabılarımı çıkardım, UGG'larımı giydim.

You know, I kick off my dress shoes, put on my uggs.

Belki Sue'nun istediği Ugg botları almak için kullanabilirim.

Maybe I could use my cut to buy Sue those imitation Ugg boots she wants.

Ugg botlar Sue için harika bir hediye olurdu.

Yeah, I think Ugg boots would be the perfect gift for Sue.

Oradaki kedi kılları sağ olsun, çizmelerim UGG çizmelerine döndü.

My boots are now UGGs, thanks to all the cat hair in there. Ow!

Beni rahatsız eden onun Ugg botları.

It's the uggs ; they're bothering me.

Adına UGG diyorlar.

They're called uggs.

- Ugg botların çakması işte.

- Yeah, they're the knock-off uggs.

Ugg botlarımı giyip işe gitmeliyim.

I gotta get my Uggs on and get to work.

Ugg deniyor.

They're Uggs.

Aslında onlar benim Ugg'larım.

Oh, actually, those are my Uggs.

Aman be, Ugg'larım.

Man, my Uggs.

Ugg'larını kuşan ve amigo kıza asılmaya çalış.

Strap on those Uggs and try out for cheerleader.

Dağınık saç, hapşıracak gibi bir surat ve UGG terlikler mi?

Bedhead, sneeze face, and UGG slippers?

- UGG terlikleri görmedin mi?

Did you see the uggs? Okay.

Şu Ugg'lardan bende de var.

Hey, I have those Uggs, too.

Düşünüyordum da, Ugg'larımı ve ve kasetçalarımı alsam ve sizinle bir süre kalsam?

So I was thinking, how about I go grab my Uggs and cassette deck and crash with you for a while?

- Uğğ!

- Ew!