Uggs traduction Anglais
36 traduction parallèle
Bu Ugg botlar harika ama hiçbir yerde bulamıyorum.
These Uggs, they're great, but I can't find them anywhere.
Bir hanım arkadaşı için en kısa zamanda bir çift Ugg gerekiyor.
He needs a pair of Uggs for his lady friend ASAP.
Sen de geri ver şu Ugg'ları.
Give me back those Uggs.
- Büyük annem Ugg tibi bot giyiyor.
My grandma wears Uggs. Think about it.
Ugg çizmelerini yaktığın kötü oldu.
Too bad you burned your Uggs.
Dünyanın, bu seneki ayakkabı modasında süedin yerini, koyun derisinin alacağı hakkında yazı yazan bir dergiye daha ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
I just don't think the world needs more proclamations about how mukluks are the new Uggs
O dişi bir Hitler, ve kötü kokuyor. Beni ondan koruyun yeter. Tek istediğim bu.
She's hitler in uggs, and she's smelly, and I need you to protect me from her, ok?
Bakın kim kozasından çıkıp kelebek olmuş.
Well, look who's grown out of her UGGs and into her Manolos.
Ve şu küçük bölmeyi özellikle UGG-botların için taslağını hazırladım.
Oh, and I even roughed out a little section exclusively for your UGGs.
İki ayaklı birisinin bu kadar ayakkabısı nasıl olur anlamıyorum, ama neyse artık, burası da UGG bölgesi olsun.
I don't know how one person with only two feet could have so many UGGs, but regardless, it's an UGG-specific zone.
Ayakkabılarım ve ben, sana şükran duyuyoruz.
Well, my uggs and I thank you.
Tamam, bunlar Ugg.
Okay, these are Uggs.
Lily'yi mutlu ederken Jenny UGG'larının içinde Bay Duyarlı için jöleye döner.
You keep Lily happy while Jenny creams in her UGGs for Mr. Sensitive.
Ugglar ne için, Tim?
What's with the Uggs, Tim?
Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.
We wanna be there right on time to see the first person trampled to death by Uggs.
Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.
Yeah, we want to be there right on time to see the first person trampled to death by UGGs.
Bunlar Ugg.
They're Uggs.
Ayağında terliklerle, 8 aylık hamile.
- ( Phone buzzing ) - Eight months pregnant in a pair of uggs.
Ben de onda olandan daha fazla Uggs * var.
I own more pairs of Uggs than she does.
Bu tatil tamamen yapmacık. İnsanlar birbirini seviyormuş gibi davranır. Herkes UGG giymenin normal olduğunu düşünür.
This whole holiday is fake- - people pretending to like each other, everyone thinking it's okay to wear uggs.
Çocukları ugglarının ve kapüşonlarının içinde, ortaya çıkıp bu dünyayı anlamaya çalışırken izlemek çok eğlenceliydi.
It was so fun to see these kids who kind of showed up in, like, their Uggs and in their Hoodies figure out this world.
Ugg giyen bir herifle aynı şey diyebiliriz.
It's like the verbal equivalent of a dude wearing uggs.
Ayakkabılarımı çıkardım, UGG'larımı giydim.
You know, I kick off my dress shoes, put on my uggs.
Oradaki kedi kılları sağ olsun, çizmelerim UGG çizmelerine döndü.
My boots are now UGGs, thanks to all the cat hair in there. Ow!
Beni rahatsız eden onun Ugg botları.
It's the uggs ; they're bothering me.
Adına UGG diyorlar.
They're called uggs.
- Ugg botların çakması işte.
- Yeah, they're the knock-off uggs.
Uggs marka botlarımla yürümezseniz
♪ Until you've walked a mile in my Uggs ♪
Ugg botlarımı giyip işe gitmeliyim.
I gotta get my Uggs on and get to work.
Ugg deniyor.
They're Uggs.
Aslında onlar benim Ugg'larım.
Oh, actually, those are my Uggs.
Aman be, Ugg'larım.
Man, my Uggs.
Ugg'larını kuşan ve amigo kıza asılmaya çalış.
Strap on those Uggs and try out for cheerleader.
- UGG terlikleri görmedin mi?
Did you see the uggs? Okay.
Şu Ugg'lardan bende de var.
Hey, I have those Uggs, too.
Düşünüyordum da, Ugg'larımı ve ve kasetçalarımı alsam ve sizinle bir süre kalsam?
So I was thinking, how about I go grab my Uggs and cassette deck and crash with you for a while?