Ukala traduction Anglais
1,551 traduction parallèle
- Sen nereden biliyorsun ukala?
- What would you know, squirt?
Ağızlarına bir yumruk yemeden önce herkes başıma ukala kesilir.
Everybody's a smart guy until I bust them in the mouth.
Hiçbir şey bilmeyen iki yüzlü ukala!
You know-nothing bookish hypocrite!
Ukala.
Smart-ass.
Küçük ukala.
Little arrogant.
Bak, ukala dümbelek acımın yarısını çeksen ruhsal sakatlık geçirirdin.
Listen, you pompous, limey fuck if you had one tenth my pain, you'd be psychologically crippled.
Neredensin sen, ukala?
Where did you come from, smartass?
- Ukala olma!
- Don't be so smug!
Nereye, ukala?
- Home You can't leave, until the police arrive
Ukala, seni döveceğim!
My love.. my darling, listen to me, open the door
Sızlanma, ukala!
Keep yapping, smart-ass.
Senin durumundaki biri için oldukça ukala davranıyorsun.
You're looking pretty cocky for someone in your situation.
Sen de can sıkacak kadar ukala oldun.
You've become so boringly priggish.
Seni ukala piç!
bastard
- Umarım çok ukala değillerdir.
- Oh, I hope they're not too highbrow.
- Ukala seni.
- Smartass.
Ama biraz da ukala.
A little cocky, though.
Bence çok kıçbeyinlisin bunu biliyorsun dimi? ( Smartass : kendini akıllı sanan, ukala ç.n. )
You know, u're a smart ass, you know that?
- NYPD, ukala çocuk.
NYPD, smart guy!
Bu biraz ukala değil mi?
I mean, isn't that a little cocky?
Küçük ukala.
Little wise-ass.
Ve ona filmin kopyasını yollamayan ukala yönetmeni görmeye.
And to see the prick director that won't show him a print of the goddamn movie. - It better kill.
O ukala diye değil. O herkesle anlaşır.
I mean, not that she's a snob, she can get along with anyone.
Büyük, havalı, ukala pislik, her şeyi bildiğini sanarak açıklamalar yapıyor.
Big, fancy, arrogant creep handing down these all-knowing proclamations.
Coldplay'deki kendini beğenmiş küçük ukala kendini Bono'yla kıyaslayabiliyorsa, biz de kendimizi Foo Fighters'la kıyaslayabiliriz.
- Tighter. Listen, if that pretentious little snot in Coldplay can walk around comparing himself to Bono, we can compare ourselves to the Foo Fighters.
Şahsen ben New York'taki ukala şubelerin tepemize binmesini hiç istemiyorum.
I will not have those priggish twigs from the New York chapters lording this over us.
Ukala görünüyorsun Emily ama aslında sen de sadece bir kadınsın.
You may look highbrow, Emily, but underneath, you're just a broad.
Ukala bir adamsınız.
You are an arrogant man.
Buna dua etmek denir, ukala.
It's called davening, smartass.
Sadece öfkeli, aksi, ukala ve sakat değilim.
Except for the angry, bitter, pompous cripple part.
Sen de onun kadar ukala ve kendini beğenmişsin.
You're just as pompous and superior as he is!
- Onlar hayatını kurtaran ukala herifler.
- Oh, they're the arrogant jerks that saved your life.
Beyler, beyler Ukala mı hissediyorsunuz?
You feeling cocky?
babam süper kahraman değildi... 90 lı yıllardaki kıyametten Dünyayı o kurtarmadı... asla baş edebilecek biride olmadı bay ukala, ama iyi bir adamdı... annem ve o boşandıktan sonra bile, daima doğru olanı yapmak istedi.
He didn't save the world from the near apocalypse of'09. He never battled Mr. Freeze, but he was a good man. Even after the divorce, he always tried to do the right thing.
İşte orada, ukala despot iktidar sarhoşluğu içinde.
There he is, the smug despot, drunk with power.
Ukala.
He's smug.
Sanki Malcolm'ın o ukala cümleleri yetmiyordu.
Like I don't get enough of the know-it-all stuff from Malcolm.
Birileri çok ukala.
Someone is very cocky.
Beni dinle ukala, bir iş aldığını ve bunu yapmak için uğraştığını biliyorum.
Listen, hard ass, I know he's got a job that's he's doing, I know all about that...
Seni ukala.
- Smart ass.
Hangi ukala yaparsa yapsın, arkadaşlarına anlatırlarsa bizim ne kadar salak olduğumuzla dalga geçecekler.
Makes whoever really did it cocky, gets them laughing with their friends about what idiots we are and if they tell their friends -
- Ukala bir Fransız ibnesinin tekiydi.
- He was an arrogant French tosser.
Ukala çeneni mi açtın?
Were you being a porky mouth?
Evet! O ukala, çok seksi ve okula gelmek o olduğu için güzel.
Yeah, she's badass, smoking hot, and nice to come home to.
Kimse seni görmedi ukala, çünkü doğruca Skye'ın yurduna gittin.
Nobody saw you, smart-ass, because you went straight to Skye's dorm.
Sıra sana da gelecek ukala çocuk.
Your time will come, wise guy.
- Seni çok bilmiş ukala!
- You little smart arse.
Ukala.
Show-off.
Bu ukala piç kurularına bakıcıIık işi nereden çıktı?
How did we end up babysitting these stuck-up sons of bitches?
Ukala.
- Why are we here?
Ukala herif.
He said I'm dying... of perfect health.