Undercover traduction Anglais
4,003 traduction parallèle
Çünkü gizli bir adam var.. Baban Tommy'i öldürdükten sonra Anabella aile şirketini devraldı.
Because we have a man undercover and I just learned... that Anabella took over the family business after your dad killed Tommy.
Biz gizli görevdeyiz.
We're undercover.
Gizli görevde olduğumu nasıI anladın?
How did you figure out I was an undercover officer?
Gizli görevdeyken beni kandırabilecek kadar değil ama o aramayı saklayabilecek kadar.
Not good enough to fool me when you were undercover, but good enough to hide that call.
Size karşı kanıt toplayan gizli polistim.
I was an undercover officer gathering evidence against you.
Benim arama geçmişimin açıklanması gizli polisleri ve gelecekteki görevleri tehlike altına sokabilir. Bu doğru değil!
Disclosure of my communications history could jeopardise undercover contacts and future ops.
Denton işinde gizli görevdeydim ve elime yüzüme bulaştırdım.
I was undercover on Denton and I blew it.
Lindsay'yi hafife aldığımız için gizli görevin başarısız oldu. Benimki başarılı bir şekilde devam ediyor.
Your undercover failed because we underestimated Lindsay.
- Burada gizli görevdeydin.
You were here undercover.
Gizli ajanlığı bırak, Amelia'nın olayın içinde olduğuna dair bir kanıtımız bile yok.
We have no proof that Amelia is even involved, much less working undercover.
- Bir dövme salonunda gizli görevde.
- Yeah, it better be. She's undercover at a tattoo parlor.
Yeniden gizli görevde olduğun için gergin misin? Hayır.
So any nerves about going undercover again?
Gerçek bir gizli ajandım.
I was a real undercover agent, you know?
Eğer polis atlarıyla gizli göreve gidecek olursa... ne bildiklerini öğrenmede yardımı dokunabilir.
It would be helpful if he could go undercover with police horses and find out what they know.
O gizli olduğunu söyledi.
He said he was undercover.
Ben isimsiz mesajlar atan gizli ajanı buldun mu?
Did you find out if your undercover agent is the one texting me?
- O gizli ama.
- He's undercover.
Gizli ajanla... yarın görüşmek için buluşma yerini ve zamanını arayıp söylersin.
Call me when you find out about the meeting place tomorrow with the undercover.
Biz sadece terk edilmiş bir minibüste bizim gizli ajanın cesedini bulduk.
We just found our undercover agent's body in an abandoned van.
Ben gizli görevde ki bir Narkotik ajanıyım Molly.
I'm an undercover D.E.A. Agent, Molly.
Hannibal Lecter, gizli görevdeki bir FBI muhbiri tarafından cinayet işlemeye teşvik ediliyor.
Hannibal Lecter is being induced to commit murder by an undercover FBI informant.
Prensin para borsası gizli görevinde, Hawalaları araştırıyormuş.
Deep undercover at Prince's Money Market investigating hawalas.
Ajan Farhad'la hawala kayıtlarına erişmek için gizli göreve gittiniz.
So you and Agent Farhad went undercover to access hawala records.
Bay Deeks, gizli göreve gideceğinizi hatırlatayım.
Oh, Mr. Deeks, I'd like to remind you that you're going undercover.
- Gizli görevi yani?
Go undercover?
Genelde ortağımla giderim.
I usually go undercover with my partner.
Gizli görevde öldü mü yoksa?
Did he die undercover perhaps?
Eğer biri gizli göreve gider ve sır, tehlike dolu olursa bunu sadece patronu bilir ama patronu öldürülürse ya da patron kötü adamlardan biri çıkarsa iki kat tehlikedesin demektir çünkü kimse gerçeği bilemez.
Okay, if someone goes undercover and it's so secret and dangerous that only their boss knows, but then their boss gets killed or their boss is actually one of the bad guys, and now you're in double danger because no one knows the truth.
Bir uyurgezer gibi bütün bir yıl boyunca Sam gizli gittiğini sadece zaman.
Just the time that Sam went undercover for an entire year as a somnambulist.
Undercover DEA. Konuşmamız gerek.
I am a federal agent.
Memur, biz buradan onu aldım.
Undercover DEA. We have to talk.
Bilen kimse izin veremezdim
I was undercover.
Undercover?
Mexico, Colombia, Afghanistan.
Evet.
Undercover?
19 aydan beri gizli görevde çalışıyor.
He's been undercover for 19 months.
Sizler de gizli görevde çalıştınız.
You guys got that undercover flavor going on, too.
Ve gizli görev seni içeri atmanın bir amacı değil.
And undercover's not about kicking your way in.
Çok derine inmiş gizli görevde Hetty Lange rıhtımda adamı bizzat kendisi ölesiye dövdü.
That crazy undercover who got in too deep, and Hetty Lange herself... capped him out by the docks.
Ve aa korkak yılan gibi ben oylandı operasyon gizli yürüten, fırça saklanıyor.
And like a-a cowardly snake hiding in the brush, I've been conducting an undercover operation.
Taş farklı gizli ops onlarca üzerinde çalışıyordu.
Stone was working on dozens of different undercover ops.
Gizli çalışma yaşında boşa.
Years of undercover work wasted.
Hemen ayıklanır Her gizli ajan istiyorum.
I want every undercover agent extracted immediately.
Bak... ama bir LEO iseniz, biz... Ben, bir gizli görevi sürdürmenin önemini anlamak buradan çıkmak için var.
Look... I understand the importance of maintaining an undercover, but if you are a LEO, we... we have got to get out of here.
Bizim gizli işlemleri güvenlidir.
Our undercover operations are secure.
Asıl olay burada yatıyor çünkü gizli görevdeyken hiçbir şeyden korkmazdım.
That's the whole thing'cause when I was undercover, I was fearless.
Onunla tanışmak için gizlice birini gönderebiliriz.
We could send someone undercover to meet him.
Şimdi, normalde böyle birşey
Now, normally, I'd send you in undercover
Diana anneliği gizli görev için bırakıyor.
Diana's coming off maternity leave to go undercover.
Ben sahte Rebecca Lowe'um, ve müşterim benden bir flashdisk çalmamı istiyor.
I'm undercover as Rebecca Lowe, and my assignment's to steal that flash drive.
Mark sana söyledi mi bilmiyorum ama onun bu gizli operasyonu yüzünden Savcılık 5 tane daha savcı görevlendirdi.
- Hmm. - I don't know if mark told you, but because of this one undercover operation of his, my office is adding five new attorneys.
- Beni arıyorsun, değil mi?
I am undercover as jangles.