Unico traduction Anglais
46 traduction parallèle
Tek başımayım!
Yo soy unico!
- Yo soy unico!
- Yo soy unico!
Unico?
Where do you come from, Unico?
Unico :
Katsue Miwa West Wind :
Oka Hiroe Batı Rüzgarı :
Kyoko Kishida Unico, come to me.
Matsushima Minori
Junpei Takiguchi Mouse ( Nezumi ) : Kaneta Kimotsuki Unico, come by my side.
İşte! Benim adım Unico!
Yes, I'm Unico!
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Kalmak için bir yerin olmadığı doğru mu Unico?
You have no home, do you, Unico...
Unico?
I'm glad for you, Unico.
lütfen!
I'm sorry, Unico. I don't want you to leave.
neredesin? { \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Unico!
Unico, where are you?
Unico.
Thank you, Unico!
nedendir bilmiyorum ama seninleyken çok mutlu oluyorum.
When you're with me, Unico, for some reason, I feel very happy.
Unico... ne görüyorsun?
Gazing up at the big sky, Unico, What do you see?
kalbindeki gökyüzünde... 54 ) \ i1 \ 3cHCECD2A \ fs36 \ fnCooper Black }... nereye gidiyorsun?
With the sky in your heart, you fly on, Unico. Where are you going?
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Çok uzun zaman önce Dünya'nın en güzel kızı Psyche'nin evcil hayvanıydı ama... bir ölümlünün kendisinden daha güzel olduğunu öğrendiğinde çok öfkelenir.
Thousands of years ago, Unico was the beloved pet of the most beautiful girl in the world. Until one day, Venus, who thought that she should be the most beautiful in the world,
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Psyche'yi mutsuz etmek için hizmetkarına Unico'yu kaçırmasını söyler.
Wishing to bring unhappiness to the beautiful girl, Venus ordered one of her servants to kidnap Unico.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } İşte benim görevim de Unico'yu kimsenin bulamayacağı kazar uzak bir yere götürmektir.
And then I was charged with the task of leaving Unico in a world hundreds and thousands of years far away, out of reach or knowledge of anyone.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Unico hiç bir şey hatırlamıyor.
And Unico was to forget everything.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Fakat Unico yine insanlarla mutlu olmaya başladığından... { \ fnCooper Black \ fs36 }... yine farklı bir yere götürmek zorundayım.
But if Unico should happen to grow close to a human and bring happiness again, my duty is to take him far away again.
batı rüzgarı Zefirus.
Unico, it is I. The Western-Breeze spirit, Zerphiris.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Nereye gitti acaba?
That Unico... I wonder where he ran off to?
yine yalnız kaldı... 54 ) \ i1 \ 3cHCECD2A \ fs36 \ fnCooper Black } Gölgen git gide uzaklaşıyor... 84 ) \ i1 \ 3cHCECD2A \ fs36 \ fnCooper Black } Arkanda mutluluğu bırakarak nerelere gidiyorsun?
Unico, why are you leaving again today? Where are you going now? Leaving behind happiness...
yarın geldiğinde.
Unico, when morning comes,
Las estrellas... es lo unico que un marinero necessita para navegar.
Las estrellas... es lo unico que un marinero necessita para navegar.
Kara Bulut :
Unico, come by my side.
Bay Fare :
Ichiro Arishima Unico, come by my side.
kederini benimle paylaş.
Yukihide Takekawa, Micky Yoshino Unico, please share your sadness with me. Unico, please share your sadness with me. Producer :
Unico!
Wait, Unico!
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Unico!
Unico!
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Dedecim Unico nerede?
Grandpa, where's Unico?
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Unico!
Is that Unico?
Güzellik Tanrıçası Venüs'ün hizmetkarıyım... { \ fnCooper Black \ fs36 } O Unico'nun insanlara sonsuz mutluluğu getireceği söylenir.
That creature is named "Unico". He has the power to grant all living things with happiness.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Unico?
Huh?
Unico.
Now, let us go, Unico.
sensin değil mi Unico! Tüm bu zaman boyunca nerelerdeydin?
Unico, it's you!
Unico? Gitmek zorundayım.
Wh-where are you going, Unico?
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Unico nerede?
Where's Unico?
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Unico!
Unico!
rüzgar rengini değiştirdiğinde... mutluluğu mutlaka bulacaksın... yarın geldiğinde... rüzgar rengini değiştirdiğinde... çiçekler senin için açtığında... mutluluğu mutlaka bulacaksın.
Unico, the colors of the wind will change. Unico, surely you will find happiness. Unico, when morning comes
Sen yüzümü görmesine izin verdiğim tek insansın.
Tú eres el único que puede ver mi cara, Federico.
Olsun..
único that's what I'm good.
Düşünme onu ben halledicem Tamam dostum nasıl istersen
not worry about Waillat that's my job boys único what we have to do is be más rápido of we can for good if it goes as you say they need out of position 4
Bir sonraki tek uçak gece geç saatte kalkıyor.
El, uh... único avión es más tarde esta noche.