Unity traduction Anglais
1,048 traduction parallèle
Birlik olduğumuzu gösterelim.
Let us show our unity.
Bu gösterilerdeki şaşırtıcı ittifak Fransız kamuoyu üzerinde belirgin bir etki yarattı..
The surprising unity of these demonstrations has made a deep impression on French public opinion.
# Birliğimiz bozulmadıkça
If our unity is unwavering
Ulusal Birlik sisteminde,... anlaşamadıklarını ölüme terk ederlerdi,... nihayetinde bu yanlış bir hareket olurdu.
In the National Unity system, he who fell out could be left to die, and there would be nothing wrong about it after all.
Felaket garip d-dostluklar yaratır, fakat, birliğinizin gücüyle niye, emekliliğindeki eski moda bir centilmeni rahatsız ediyorsunuz?
Calamity makes strange b-bedfellows, but why, in the strength of your unity, do you disturb a gentleman in his retirement?
Bize gelince... Biz siyasetle sanatın birliğini destekliyoruz.
As for us... we demand the unity of politics and art.
Eğer kabile iseler birleşiklerdir.
- We know enough. If they're tribal, they'll have a sense of unity, and we can use that.
Bireyselliğiniz, iyiliğin birliğine katılacak.
Your individuality will merge into the unity of good.
BİRLİK!
Unity!
Anti-emperyalist birliğin eylemidir.
an action of anti-imperialist unity.
Onun dayanağı bizim için, Marksizm-Leninizm'dir. Bu rehber, işçi sınıfımızın tarihle, yaşamla bağını kurmakta ve ulusal özgürlük, sosyalizmin kuruluşu, halkla birlik doğrultusunda yolu açmaktadır.
its heritage is for us, Marxist-Leninist, a guide, which establishes the link with the history, with the life, of our working class, and which opens the way towards the national liberty and the construction of socialism, unity with our people
Tüm canlı varlıkların birliğine konsantre ol.
Concentrate on the unity of all living beings.
Bu yüzden devrimciler alt kesimden çıkar.
The revolution aims at unity.
Gezegendeki otorite birliğine ihtiyacı dile getirdiniz.
You yourself have stated the need for unity of authority on this planet.
Yaralıları kurtarmak için yapılan savaşlardı bunlar. Devrimin kaderi tehlikeye düşse de uluslarımızın kardeşliği ve beraberliği bu topraklarda galip geldi. - Tito
The fate of the revolution was at stake here, and here the brotherhood and unity of our nations won. ( Tito )
Şirketimizin birliğini ve saygınlığını sürdürmek.
To hold on to the unity and prestige of our firm.
O'ndan, O'na ve O'nunla birlikte Kutsal Ruh'un birlikteliğiyle sonsuza dek bütün şan ve şeref senin olacak, ey yüce Tanrım.
Through Him, in Him and with Him, in the unity of the Holy Spirit, all glory and honor is yours, Almighty Father, forever and ever.
Hz. İsa, oğlun, tanrımız Kutsal Ruh'un birlikteliğiyle hüküm süren Tanrımız ebedi ve ezeli olacaktır.
Through Jesus Christ, thy Son, our Lord, who lives and reigns with thee in the unity of the Holy Spirit,
Bu, birliğin sesidir.
This is the voice of unity.
Üyeler arası, dostluk, birlik ve dayanışmayı hedefliyoruz.
We are joined to promote friendship, unity and charity among our members.
Birlik, işte anlamı bu.
Unity, that's the answer.
Bir de sana ilerleyişimizin, kardeşçe bir birlik ve uyum içinde sorunsuzca devam ettiğini haber vermek isterim.
I would also like to inform you that our deployment goes on smoothly, in the atmosphere of fraternal unity and harmony.
Birliğe ihtiyacımız var.
We need a new unity.
Ama başkaldırıyı engelleyen bir birliğe değil.
And not a unity which discourages dissent.
Ya da patronlarla savaşma yollarındaki birlik.
Or unity around ways of fighting the bosses.
Hemen istiyoruz!
- Unity between unions!
İşçilerin şiddetine, bizler de sendikaların birliğiyle yanıt vereceğiz.
- To violence of owners, we respond with the unity of unions...
Sendika, birlik!
Union unity!
Birleşik sendika!
Union unity!
Bizim mücadeleler sonunda elde ettiğimiz sendikanın birliğini bozmak olmaz. Patronlarla yeni bir politik oyuna girişmek olmaz.
The breaking of union unity, which with great effort we conquered, is part the political game that the owners play... we have to be all united
Her şeye karşı mücadele et.
Conflict creates unity.
- Bu sendikanın birliğinin bir sonucu.
- This is the result of union unity
Ve sayıları köleliğin panzehirine yetecek kadar arttı.
And, as their numbers grew, to slavery's antidote which, of course, is unity.
İki insan dünya ile yüz yüze kaldıklarında birlik ve dayanışmayı aksettirir.
When two people face the world with unity and solidarity...
Sadece ve sadece proletarya birliğini sağlayacaklarsa kabul edilebilirlerdir.
"They are only acceptable if they lead the unity of the worker."
Birlik içinde yaşarız.
Made to live in unity
Unity'den bir ambulans gelene kadar onları Dr. Brookmyre'ın muayenehanesine götürecekler.
They're going to bring them into Dr. Brookmyre's office... until we can get an ambulance in from Unity.
Unity'deki hastaneyi aramalıyız!
We've got to call the hospital in Unity!
Merkez hastaneyi neden aramıyoruz?
Why can't we call Unity?
" ve hüküm sürecek olan Oğlun sayesinde günahlar affedilsin.
"... in the Unity of the Holy Spirit, God, forever and ever.
Adalar Arası Birlik Konferansı Genel Sekreterine.
To Secretary-General, Pan-lsland Unity Conference.
Atalarımızın mahsüllerini arttırıyor ve birliktelikle güçleniyoruz.
WE ARE MULTIPLYING THE CROP OF OUR FATHERS'WORK, and THERE IS POWER IN UNITY...
Ve οrada birlik νardιr.
And there's unity there.
Birliğimiz öldü.
Our unity died.
Karadağ'ın birliğinin bir sembolü!
A symbol of Montenegrin unity.
Birlik için mi?
Unity?
Yeteneksiz, iki yaşlı aktör, seni almaya gelmediler sana sıkı sıkı sarılıp diğer hepsine diz çöktürmeden birisini yıkamayacakları bir üçlü oluşturmadılar seninle.
The two tenth-rate old actors have not come to fetch you, hugging you so tightly that you formed a unity which would have brought all three of you down together had one of you knocked out.
İçerikle biçimin birliği.
The unity of content and form, the unity of a revolutionary content.
- Ama birlik bende sağlanmalı.
- Yeah, but I gotta be the unity.
Biz de birleşelim, arkadaşlar!
Unity is strength.
Sevgi olmadan birlik olmaz.
without love there is hope, without love there is no beauty, without love there is unity.