Unuturum traduction Anglais
542 traduction parallèle
Abim, bu elleri nasıl unuturum.
My brother, I'd know those hands.
En önemli detayları hep unuturum.
I always forget the most important details.
- Nasıl unuturum?
- Don't I?
Bir şekilde onu unuturum.
I'll forget him somehow.
Elimden gelse, derhal unuturum seni.
If I could, I'd forget you at once.
Kendi yaşamını unutacağım kadar unuturum seni.
I could as soon forget you as my own life.
Benim yüzümden oldu, unuturum bunu.
I asked for it, and I'll get over it.
- Madem öyle istiyorsun, ben de unuturum.
- If you want me to, I'll drop it.
Ben hem unuturum.
I always do.
Nasıl unuturum?
How could I forget?
En azından akşamdan kalma olursam, belki her şeyi unuturum.
At least if I have a hangover, it will be all mine.
Unuturum.
I forget.
Buraya vardığında, zaten istemiş olduğumu bile çoktan unuturum.
By the time it got here, I'd forget I ever wanted it.
Daha bir çocuktum ama nasıl unuturum şeyle yaptığınız o müthiş güreşi...
I was just a kid, but how can one ever forget your glorious struggle...
Hawaiililerin hasarını karşılarsanız, meseleyi unuturum.
I'll forget my end if you can fix damages with the Hawaiians.
Nasıl unuturum?
How could I?
- Okur, yırtar, unuturum.
- I read them and tear them up.
Eğer onları yazmazsam unuturum.
If I didn't write them down... I should probably forget all about them.
Rüyalarımda harika fikirlerim olur ama uyanınca unuturum.
I get lots of ideas in my dreams, then I wake up and forget them.
Evet, belki ben unuturum. Ama sen unutacak mısın?
Sure, maybe I will, but will you forget?
Nasıl unuturum.
That's right.
Bir daha bunu denersen, kadın olduğunu unuturum.
Next time you try that, I'll forget that you're a woman.
Ama aynı yüzleri hemen unuturum.
But then, all the faces look the same.
Nasıl unuturum?
How can I?
Böyle küçük bir ayrıntıyı nasıl unuturum!
Forgetting a little detail like that could hang a man. Yes.
- Anahtarımı hep unuturum.
- I always forget my key.
Nasıl unuturum, bizi yere sermişti?
We were knocked to the ground, how could I forget?
Çok yardımseversiniz ama, ben meşgul bir adamım ve almayı unuturum.
You are very kind, I appreciate the offer...
Her şeyi çabucak unuturum.
I forget everything very quickly.
Buradan çekip gidersen, ben de bu olanları unuturum.
If you ride outta here, I'd forget about this whole thing.
Yakında seni unuturum zaten.
I'll soon forget you.
Ben Nobel ödülü aldığımı hep unuturum.
I never think of myself as a Nobel Prize winner.
- Bildiğimi sadece bir süre için unuturum.
- I just forgot what I knew for a little while.
Belki anti sosyalliğimi unuturum.
I might just get over being antisocial, then.
Nasıl unuturum ki!
I shall never forget it!
- Nasıl unuturum?
- How can I forget?
Şarabı nasıl unuturum?
How could I forget the wine?
Orada beklersen, tamamiyle unuturum. seninle olmanın hazzını düşünmekten.
I shall forget, to have thee still stand there, remembering how I love thy company.
Aşık olduğumda, aşk beni tamamen zapt eder ve yaşıyor olduğum için mutlu olduğumu unuturum.
When I'm in love, it occupies me totally, and I forget that I'm happy to be alive.
- Saatimi unuturum, paramı da.
- I can forget my watch, my money.
Ben unuttum. - Umarım unuturum.
I hope so.
Fritz'i nasıl unuturum?
How am I ever forgetting Fritz?
Kenara çekilirsen bunları unuturum.
Step aside, we ´ ll forget it ever happened.
Gördüklerimi çabuk unuturum da ondan.
I forget what I see very easily.
Çok çabuk aşık olur, çok çabuk unuturum.
I get involved with people quickly, and forget quickly.
Korunmanız için her biriniz 200 verirseniz, hakareti unuturum.
Give me $ 200 each, for your own protection. And I'll forget the insult.
Sesini kesmesini sağlarsan, Bill, her şeyi unuturum.
I'll forget the whole thing, Bill, if you shut him up.
Sen rahat değilsen ben de rahat edemem... ve söylemem gerekenleri unuturum. Hayır.
No.
Nasıl unuturum?
- Remember it?
Nasıl unuturum?
For a very good reason :
Seni nasıI unuturum?
How can I forget?