Usb traduction Anglais
352 traduction parallèle
Amerika tarihinde muhteşem bir yıldı : hem KKK hem USB.
It was a great year for America. he KKK and the NRA.
Georgetown Hoya gazetesi... Flint'e gelmeden önce Heston'la Kayla konusunu görüştü ve... USB'nin web sitesinde bile bu olaydan bahsedildi.
Before he came to Flint, Heston was interviewed by the Georgetown Hoya about Kayla's death, and even his own NRA website talked about it.
USB'nin, Kayla Rowland'ı unutmadığımızı bilmesini istiyorum.
We wanted to let the NRA know that we haven't forgotten about Kayla Rolland.
Bir gazeteci, Heston'a niye bu trajediden sonra geldiğini ve 6 yaşındakilerin silah kullanması konusunda USB'nin görüşünü sordu.
Heston was asked by a local reporter why he came to Flint after the tragedy at Buell, and what did the NRA have to say about six-year-olds using guns.
Beni en çok şaşırtan silah delileri dediğim USB'yle bağlantılı grupların bu ülkenin insanlarını evlerinde silah bulundurma konusunda uyarmamı... korkunç bir şey diye değerlendirmeleri oldu.
It was amazing to me, um... groups that were affiliated with the NRA - groups, you know, people that I call "gun nuts" - writing me and telling me what a horrible thing it was that I had admonished homeowners in our country to be careful about bringing weapons into their home.
Ben USB üyesiyim.
And I'm a member of the NRA.
USB'nin hayat boyu üyesi olduğumu söyledim ve kartımı gösterdim.
I told him that I was a lifetime member of the NRA and showed him my membership card.
Pudra bir kamera, ruj ses kayıt cihazı, çakmak ise bir USB hafıza sürücüsü.
The compact's a camera, the lipstick's a voice recorder, and the lighter's a USB flash RAM drive.
Üstünde "Speed Racer" logosu olan bir USB bellek gördün mü?
Listen, have you seen a USB key with a Speed Racer logo on it?
Cypher'ın verdiği USB belleğe bağlanıyorum.
I'm connecting the flash drive Cypher gave us.
Cypher'ın USB sürücüsünün hafızası tamamen silinmiş.
The memory on Cypher's flash drive was wiped.
USB kablosu. Yolcu tarafındaki konsola bağlı.
Ah, there's a USB cable, still attached to the console in the passenger side.
Tamam, Sekiz Yıldız Tur'dan getirdiğimiz şeylere baktım.
WE CARTED OUT OF EIGHT STARS TOURS, WE GOT A 2 GIG USB FLASH DRIVE,
Elimizde iki USB hafıza aygıtı, indirim kuponları.
DISCOUNT COUPONS... CLEANING SUPPLIES, MECHANICS TOOLS, GAS RECEIPTS.
Şimdi de USB'yi bağlıyorum.
OK, now hook up the FireWire.
Evet, bu yüzden ben de dizüstü bilgisayarıma USB'yle bağladım böylece tüm gece ne olduğunu kayıt...
Yeah, so, look. And I got like a FireWire going into my laptop, you know, we can record all night what... You want to take this?
Bu kadarı size ne ifade edebilir ki?
No, no, no, use the USB cable. What cable? The one in your right hand.
Arayüz bağlantısı, USB, bir terabaytlık kapasite.
Firewire, USB... a terabyte of storage...
- USB mikro sürücüleri.
SD micro-drives. Six of them.
Evet, şunu açıyorsun ve tek ihtiyacınız bir USB kablosu.
Yeah, you just open this and all you need is a USB cable.
USB.
USB.
Melissa çantamda bastırmadığımız resimlerin olduğu USB'yi buldu.
Melissa found a memory stick in my prada bag that wasn't printed.
( USB kartı nerede?
( Where's the USB stick?
Beyrut'taki istasyon şefimize bir USB gönderildi.
A USB key sent to our station chief in Beirut.
USB'nin içinde başka ne var?
And the USB key in the safe?
USB benim sigortam... 18 Haziran için uçak bileti tüm servisini aldattı.
The USB key in my safe... The air tickets for June 18... All to deceive your services.
USB belleğini komodinin üstünde bıraktın.
You left your flash drive on the nightstand.
eğer şarj aleti yoksa, kullanılmayan bir USB yuvası da işinizi görecektir..
If there's no charger handy, an unused U.S.B. port will do the trick.
Hangi tür harici diski almalıyım firewire mı yoksa USB mi?
Which hard drive do I want... firewire or USB?
İnan bana mutlaka buralarda bir yerde... -... saklanmış bir USB sürücü vardır
Trust me, there's gotta be a U.S.B. drive stashed here somewhere.
Burada birkaç USB stick olması gerekiyordu ama...
There's meant to be a bunch of USB sticks here, but...
Tahmini varış zamanı yarın sabah 1100. USB BELLEK TANINDI
The ETA is tomorrow morning at 1100 hours.
- O USB belleğiniz, efendim.
- It's your USB key, sir.
Elinizin altında bir USB bellek var mı?
Do you have a flash drive handy?
Peki, şimdi taşınabilir belleği USB girişine sokacaksın.
Okay, now you're going to insert the flash drive into the USB port...
Şimdi, lütfen belleği USB girişine sok.
Now, please put the flash drive in the USB port.
USB uyumlu.
USB-compatible.
- Masum olduğumu ispatlayan evrakların olduğu bir taşınabilir hafıza.
It's a USB drive with a paper trail that proves I was innocent.
Ve bir A.V. adaptörü kullanarak telefonunu panele bağla Adaptörü de nerden bulacağım?
Now I need you to find the USB port on the control panel and connect the phone to it using an AV adapter.
USB belleğe kopyaladım.
Copied on a USB key.
Sanırım, bir USB bellek.
My guess, it's a USB drive.
Hiçbirini görmedim ama onları temelli silmeden önce Kunduz, dört tanesini USB belleğe koymamı istemişti.
Yeah. I-I didn't see any of them, but before I permanently deleted them, Beaver had asked to put four specific ones onto a USB drive.
- Siteyi kıranı bulduk. Sweets'e, Kunduz için birkaç imajı USB'sine koyduğunu söyledi.
We found the hacker, who told Sweets he put some very sensitive images on a USB for Beaver.
Bay Vaziri, kalıntıların arasından hasarlı bir USB bellek çıkarmıştı.
A damaged USB drive was amongst the shrapnel that Mr. Vaziri removed from the remains.
Bir USB kablosu... çalınan bilgileri, bilgisayara gönderir..
A U.S.B. Cable transmits the stolen information to a computer.
Ve en son teknoloji 3G bağlantılı 2 tane 4 megapiksel kamerası var, güncel mikrofon 32 gb bellek Wi-Fi, bluetooth, mini-usb ve tabii ki GPS ve şifrelenmiş.
And latest smart technology. Three-G network with two four megapixel cameras, updated microphone, 32 gig flash drive, Wi-Fi, Bluetooth, mini-USB slot and of course, GPS.
USB bellek.
A USB computer drive.
Neden anüsü içine her türlü yazılımı almak için bekleyen bir USB girişi olarak görmekte ısrar ediyorsun?
Why do you insist on seeing the anus as some kind of human USB port just waiting to have all kinds of hardware plugged into it?
Beysbol şapkasının içine gizlenmiş bir usb bulmuşlar.
They found a USB micro drive hidden in her baseball cap.
Eric'e dosyaları ve usb'nin içindekileri e-posta ile gönderdim.
I e-mailed Eric their file along with the contents of the flash drive.
Şimdi kontrol panelinin üstündeki USB bağlantısını bulmanı istiyorum.
Okay, good, good.