Uyar traduction Anglais
20,373 traduction parallèle
Pizza bana uyar. Harika.
- Pizza's fine with me.
Bunu makul bir uyarı olarak düşünün.
Consider that a fair warning.
Eğer hâlâ takılmak istiyorsan, bana uyar.
So if you still want to hang out, I'm cool with that.
Zafer gününüzü kutlamak için size şampanya getirdim. Bob da bir sürü uyuşturucu ve uyarıcı hap getirdi.
I brought some bubbly to celebrate your victory today, and Bob brought a wide variety of opiates and stimulants.
Sona erme uyarısını yapın.
- Make an end run notice.
- Bana uyar.
- Works for me.
Buna gizli kalp krizi deniyor, çok küçük uyarılarla geliyor işte.
It's called a silent heart attack, and it comes with very little warning.
- O zaman bana uyar.
Well, then it's fine by me.
Rayna Cruz'dan uyarı.
It's a warning from Rayna Cruz.
Onları Amerikalılara karşı uyarıyor. - Demek ki baskın olan Natalie.
Yeah, but we did say he'd need a place that was secluded to hold his victims while he tortured them, which that place definitely wasn't.
O halde evlat edinmeye gelmiş Wagner'ları uyarıyor olabilirler.
Then maybe they're trying to send the Wagners a message because they were here to adopt.
Birlikte dün sabahı yeniden yaşayacağız, ama önce tüm uyarıcıları bloke etmelisin. O yüzden gözlerini kapat.
I'm gonna walk you through yesterday morning, but first you need to block out any stimuli, so... just close your eyes.
Bu bana da uyar.
I'll go with that.
Bana uyar.
It's fine by me.
- Uyar mı?
Cooperate?
Bu son uyarım.
This is your last warning.
Uyar mı?
Do you mind?
Bu adam 27 tur diyorsa ona uyarız.
If this man says it was 27 laps, we stick to that number.
Herkes aşılandı acil durum seviyesi uyarıdan dikkat seviyesine indirilecek.
Once everyone is vaccinated, the threat level will be lowered, from Warning to Concern.
Bu bir tavsiye. Uyarı değil.
This is an advice, not a warning.
Ne zaman istersen bana uyar.
Call me any time.
Uyarı mı alacağım, ceza mı ödeyeceğim?
We talking a warning, a fine?
Sizi uyarıyorum Bay Penge.
I warn you, Mr Penge.
Borns Tech gibi saygın bir firmanın Rachel Kennedy'nin ölümüne karıştığını ima ederek iftira atıyor, kendisinin derhal uyarılmasını talep ediyorum.
Objection. It is slander to suggest that a corporation such as Borns Technology could have been involved in Rachel Kennedy's death, and I ask that Mr. McBride be sanctioned.
- Bu sana uyar mı?
- Would that be okay?
Eğer okul birilerini üzecek oyun ya da kitap üzerine uyarılar koymaya başlıyorsa kendimiz için düşünmeyi nasıl öğrenmemiz gerekiyor?
If schools start putting trigger warnings on every book or play that could be upsetting to someone, how are we supposed to learn to think for ourselves?
Önce bir uyar be yahu.
Give a girl a little warning.
Uyarı.
A warning.
Bana uyar mı?
In my league?
Merkezi sinir sisteminin aşamalı uyarımı mı?
CNS stimulation cascades?
ATP üretimi uyarımının hücre bütünlüğü üzerindeki etkisi mi?
Effects on cell integrity of stimulated ATP production?
Bottaki adamları uyarın.
Hail our guys on that boat.
Şuradan uyarı işareti attılar.
Distress warning, 1 : 00.
... uyarılarda bulunacağım, pardon?
- Warnings... Sorry?
Şimdi de kalkmış yalan söyleme diye uyarıyorsunuz.
Now you're warning him not to lie.
Çok saldırgan bir tutum, devam ederseniz uyarılmanızı talep edeceğim.
That's argumentative. If you keep it up, I'll ask for sanctions.
Bir dakika, hatırlatma ve uyarılarımı şimdi yapmak istiyorum.
Hold on. I'd like to administer my admonitions and warnings now.
Hatırlatma ve uyarılarımı yapacağım zaman itiraz ettiniz.
You objected when I tried to administer my admonitions and warnings.
Akıllıcaydı. Ama seni uyarıyorum.
It was very smart, but I warned you.
- Yaklaşan tehlikeye karşı uyarırlar.
Spirits warn against impending danger.
Komiser Provenza, FBI'ı uyar.
Lieutenant Provenza, alert the FBI.
Bu bilgi sizin tespit ettiğiniz kanıtlara ne kadar uyar bilemem.
I-I don't know how this information fits in with your established pattern of facts.
Cinsel uyarılma kapatılmayla ve genellikle dar alanda tamamen sarılmayla bağlantılıdır.
Sexual arousal is connected to the anxiety of feeling confined, usually by total encasement in tight spaces.
Cevap evet, kalabilirsiniz bir kaç uyarı ile.
The answer is yes, you can stay, with a few caveats.
Uyarı almış bulunuyorsunuz. Mektubunda, yaptığımız şeye bir son vermemizi söylüyordu.
His letter told us to stop what we were doing, or else.
Çünkü ben sadece bana gönderdiğiniz yasal uyarılar hakkında endişeleniyorum.
Because I was just... I'm just worried about... The legal letters you've sent me, and I just wanted to know if we could just talk about it face-to-face.
Salta'dan gelen neredeyse tüm yasal uyarılar sahteymiş.
Almost every legal letter we'd received from from salta was fake.
Avukatlara uyarımdır açılış konuşmaları yapılacak, sorgulama yapılmayacak.
Lawyers are reminded- - opening statements are not arguments.
Bir defa uyarırsam yerine oturursun.
Uh, really, one more time, and you're done.
- Uyar.
- Cooperate.
- Uyar mı?
- Would you cooperate? - Yes, I will cooperate.