Uyarıldın traduction Anglais
237 traduction parallèle
Sadece uyarıldınız.
You've been warned.
Ama şu an uyarıldınız ve asıl şimdi ona karşı suç işlemiş olacaksın.
But now you've been warned, and you'd offend Him now.
Bana asla dokunmaman konusunda uyarıldın.
You are warned, captain, never to touch me again.
O sabah, senatöre karşı ölüm tehditleri hakkında uyarıldınız.
That morning, you were warned of death threats against the senator.
Uyarıldınız!
You were warned.
Konuşma şeklinden dolayı bir kere uyarıldın.
You've had one warning about your insults.
Uyarıldın, taş koydular.
Warned, they'd have stonewalled.
Uyarıldın.
You noticed.
Joey Tai hakkında uyarıldın.
You were warned about Joey Tai.
Uyarıldın.
You were warned.
Uyarıldın.
You've been warned.
Uyarıldın mı?
- You were aroused?
- Sonra uyarıldın...
- So then you were aroused.
Uyarıldın.
You're Warned.
- Şu anda ikinci kez uyarıldın.
You've been warned twice now.
- Pekala genç bayan, bu seferlik uyarıldın.
- All right, young lady... you have been warned.
Uyarıldınız.
You have been warned.
Uyarıldınız!
You have been warned!
İki kez uyarıldınız.
You've been warned twice.
Zamanında ve gene siz insanlar uyarıldınız.
Time and again, you people have been warned.
Uyarıldın!
You have been warned!
Uyarıldın!
You've been warned.
- Uyarıldın?
- Aroused?
Uyarı, şüpheli, şüpheli. Çok iyi, uyarıldın.
Dad told me that I would know when the right man came along.
Kaç kez uyarıldın sokaklarda yalınayak yürümemen için?
How many times have you been told about walking the streets in your bare feet?
Bu konuda uyarıldığınız zaman ne yaptınız?
What did you do when it was brought to your attention?
Atılgan meslektaşım... Olası halefim diyelim... Görev başındaki tüm 2 Numara'ların senin tarafından komplolara karşı uyarıldığına yönelik kanıtları toplamayı başarmış.
My efficient colleague - should I say, my heir presumptive - has been collecting evidence that every interim Number Two who's served during my leave has been cautioned by you.
Sizin hakkınızda yaptığımız analiz bir parça yanılmış olabilir ama uzak durmanız için uyarıldığınız halde arkadaşlarınız için geldiniz.
- Yes. Our analysis of you may have been, in some small way, in error but you were warned to stay away, and yet you came to save your comrades.
Vardığınızda VIP muamelesi görmeniz için Dış İşleri Bakanlığı uyarıldı.
Yes. Now, the State Department has been alerted to give you the VIP treatment when you arrive.
Bazı alanların sınırlandırıldığı konusunda uyarılmıştınız.
You were warned that there are certain restricted areas.
Karım uyarıldığını söylemişti.
My wife said that she had been warned.
Birden bedenimin aşırı uyarıldığını hissettim.
I suddenly became hyperaware of my body.
Çocukların hatası olduğunu düşünüyorum, hele ki uyarıldıktan sonra.
I think that it was wrong of the children... especially after having been warned.
Şehirdeki bütün hastaneler olası bir salgın konusunda uyarıldı.
All hospitals in the city have been warned of the possible outbreak.
Uyarıldığında, beyin sıvısı kaynama sıcaklığına ulaşıyor ve sınırlarını aşıyor.
When excited, the brain fluid reaches the boiling point and exceeds its limitation.
Parlamento üyelerinin hepsi dün haberdar edildi. Fakat gizlilik yeminiyle başlayan kabine toplantılarında, Başbakanın güçlü uyarısından sonra güvenlik daha da arttırıldı.
Each member of the Cabinet was informed of it yesterday but the pledge of secrecy, which attends every Cabinet meeting, was increased by the solemn warning given by the Prime Minister.
Yıldızüssü'nü uyarın.
- Bridge here. Alert Star base.
Önümüzde hastalığın ve deliliğin olduğuna dair uyarıldık.
We have been warned of the fevers and the madness that awaits us.
Sınır boyundaki tüm karakollara ve yakındaki... birkaç bağımsız gemiye gereken uyarılar yapıldı.
Warnings have gone out to all outposts along the border as well as several independent vessels in nearby sectors.
Eğer kendisinin en iyi hangi şekilde uyarıldığını göstermek için elinizi ona verirseniz, size seve seve rehberlik edecektir.
( Man ) It helps if you let your lover show you by guiding your hand how best she likes to be stimulated.
Uyarıldıktan sonra bayanın malum bölgesinde aman Allah'ım!
Once stimulated, the female will respond in such a way that the skin around her... Oh, my God.
Çünkü çok geç olmadan, uyarıldın yanlış. o çoktan "uyarıldı" zaten kaybol hadi yoksa dayağı yedin ne cüretle?
Because you have not been cheated Wrong. She has been cheated already
- Kai Opaka... Peygamberlerin uyarıldıklarını bilmeden, insanlarımı birliğe çağıramam.
- Kai Opaka... I can't unite my people till I know the Prophets have been warned.
Şimdi, ziyaretçiler Beyaz Saray'a gelmiş olanlar uyarıldı... başkanla konuşmalarının kaydedilmiş olabileceğinde?
Now, were the visitors that went into the White House warned that their conversations with the president would be taped?
Herkesin uyarıldığını söylüyor.
She says you have all been warned.
Dominyon - geliyorlar. Yıldız Filosu Komutanlığını uyarın.
I was just trying to explain to your colleagues here that this is all an unfortunate misunderstanding.
Taramalarım her nasılsa onların yüksek oranda uyarıldığını gösteriyor.
My scans indicate that they've been hyper - stimulated somehow.
N.S.E.G. uyarıldı, fakat onlar aldırmamayı tercih ettiler.
N.S.E.G. got warned but they chose to ignore it.
Zeyna, uyarıldı... Zeyna, sakınıldı...
Xena, be warned, Xena, beware.
Çok iyi. Uyarıldın.
Not that it's your business, but what makes you think I was putting moves on Dr. Bradford?
Yıldırımın gökyüzünü nasıl ikiye ayırıp, bizi gelecek şiddetli gök gürültüsü hakkında uyarışını görebiliyor musun?
Can you see how lightning tears the sky apart... and warns us of the powerful thunder to come?