Uyusana traduction Anglais
75 traduction parallèle
Uyusana sen.
Go to sleep, will you?
Gidip uyusana.
Why don't you go to bed.
Joey, uyusana!
Joey, go back to sleep!
Uyusana!
Go to sleep!
Biraz uyusana baba?
Why don't you get some sleep, Father?
Artık uyusana?
Will you go to sleep?
Artık uyusana, lütfen.
Will you sleep now, please?
- Uyusana.
- Go to sleep.
Uyusana.
Go to sleep.
Gidip uyusana?
Why don't you go to sleep?
Bu gece burada uyusana.
Why don't you sleep here, tonight?
Sen uyusana. Neden ayaktasın?
Why don't you get some sleep.
Çeneni kapatıp uyusana sen.
Why don't you shut your ass and go to sleep.
Uyusana sen!
Go to sleep!
Gidip biraz uyusana.
Why don't you get some sleep?
Biraz uyusana.
Why don't you get some sleep.
Sen gidip biraz daha uyusana.
Why don't you get some more sleep?
- Biraz uyusana.
- Why don't you get some sleep?
- Uyusana.
Baby, go to sleep.
Sen gidip uyusana.
go to bed dude!
Bizim odada uyusana?
You wanna sleep in our room?
Gidip uyusana sen.
Why don't you go back sleepy? Sleepy.
- Uyusana Tanrı aşkına.
- Just sleep, for God's sakes.
Hey, uyusana!
Hey, go to sleep!
Gidip biraz uyusana.
Go and get some sleep.
Stewie, uyusana.
- Stewie, go to sleep!
Evine gidip biraz uyusana sen.
Why don't you go home and get some sleep?
- Sen de herkes gibi okulda uyusana.
- Sleep in school, like everybody else.
- Thomas, dostum... evine gidip biraz uyusana.
- Thomas, my friend... why don't you go home and get some sleep?
- Uyusana.
Go back to sleep.
- Eve gidip biraz uyusana.
- Why dOn, t you go home, get some sleep?
Shh... sen uyusana... hiçbir sebep yokken
Shh.. go to sleep -.. a tune for no reason
uyusana, balım.
Go to sleep, honey.
Gidip uyusana sen ya!
Go to sleep or something.
Uyusana sen, Adrien.
Go back to sleep, Adrien.
Neden mutfağını hatların o kadar gerisinde tuttun, üşüyüp, her yerimiz uyuşana dek yiyecek bir şey bulamazdık.
Why, you keep your kitchen so far back of the lines, we never get anything to eat until it's cold and we're asleep!
Diğerleri gibi beynin uyuşana kadar?
Till your mind starts corroding like the rest of them?
Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek.
I've been sitting here for weeks, till I felt quite claustrophobic, staring at the phone... till I could hardly see anymore, till my brain went numb.
O deli adam onun aklını lapa gibi yaptı ve uyuşana kadar dövdü, dikkatini çekerim.
THAT CRAZY MAN MASHED HER MIND AND BEAT HER TILL SHE WAS NUMB AND AFRAID TO PAY ATTENTION.
Şimdi kendimi en yakın bara atıp tüm vücudum, götüm gibi uyuşana kadar içeceğim.
Now, I am going to limp to the nearest pub and drink until the rest of me is as numb as my ass!
Bacağım uyuşana kadar 7 gün boyunca şeyimi pantolonumun cebine sokup dolaşırdım.
I wore a trout in my jean pocket for seven days till my leg went half numb.
Öğretmenler kötü çocukları karantinaya alıp beyinleri uyuşana kadar boşluğa mı baktırıyorlar?
Teachers just quarantine bad kids And make them sit and stare into space Until their brains get numb?
Parmağı uyuşana kadar zile bassın.
Let him get a sore finger.
Babam beni ayaklarım uyuşana kadar kapı kapı dolaşmaya zorladı.
My father made me go trick-or-treating till my feet were numb.
En sevdiğim ikinci makinemi yerinden çıkarmak zorundayım. Her mikro sistemini çıkarmak, dijital devreleri ters çevirmek parmaklarım uyuşana kadar devam etmek zorundayım. Üstelik neden yaptığımı bilmiyorum.
i have to scrap my second most favourite machine, scratch up her microsystem, reverse the digital reverse, working until my fingers go numb here, and still i have no idea why i'm doing this.
Beyinlerimiz uyuşana kadar televizyon izleyip, gerçeklerden kaçacağız.
Hours of mind-numbing escapism.
Ayakların uyuşana kadar bizimle yürüyebilirsin.
You can march with us till your feet are nubs.
Kendi kendini tatmin ettiğin fikrine kapılıyorsan, uyuşana kadar kolunun üstüne otur.
Here are some tips. If you can't get over that you're doing it to yourself, sit on your arm until it falls asleep then pull it out and use that.
Elin uyuşana kadar üzerinde oturuyorsun.
You sit on your arm till your hand goes dead.
Hikâyeniz uyuşana kadar hiçbir yere gidemezsiniz.
You're not going anywhere until your story checks out.
Kasayı açacak olan adamıma çok kızdım, sol kolum uyuşana kadar ona bağırdım.
I got so mad at my safecracker That i yelled until my left arm went numb.