Uzaklasmak traduction Anglais
1,443 traduction parallèle
Bir süre etraftan uzaklaşmak için kalacak bir yere ihtiyacı vardı.
She needed a place to get away from things for a while!
- Ben de uzaklaşmak istedim.
- No, I just wanted to get away.
David, uzaklaşmak istiyorum.
David, I want to get away.
-... uzaklaşmak için çok zamanın var. - Otur, haydi, otur!
Come on, sit down.
Tom uzaklaşmak için can atıyor zaten.
I know Tom's dying to get away.
Bu, senin gibi yaşamı boyunca stresten uzaklaşmak için uyuşturucu kullanan biri için sıra dışı bir şey değil.
It's not unusual for someone like you... pampered her whole life... to indulge in drugs as a coping mechanism.
Bugün,... senden tamamen uzaklaşmak ve dikkatleri senin üzerine çekmekten oluşuyor.
Today, that consists of distancing ourselves from you entirely - letting you take all the heat on this article.
Şu da var ki uzaklaşmak iyi bir fikir olabilir, Ria.
Mind you, it might be a clever move going away, Ria.
Şimdi neden uzaklaşmak istediğini anlıyorum ve burada ben senin yuvandayım.
I understand now you wanted to get away and all the time I'm here in your home.
Uzaklaşmak!
Take a break.
Belki ikisinden de uzaklaşmak sağlığına iyi gelir.
Perhaps a change from both would be good for your health.
Biraz da uzaklaşmak...
- And I needed some!
Buradan uzaklaşmak istiyorum.
I want to get away from this place
Benden uzaklaşmak istiyordun, işte özgürsün.
You wanna get away from me so bad? You're free.
Tüm çiftliği satıp şehre taşınmak ve beni ayartan her şeyden uzaklaşmak istiyorum.
I think I'd like to sell the whole farm, move to the city... outside offal temptation.
O Adam'ın arka cebinde taşıdığı bir şey gibiydi. ve senden her uzaklaşmak istediğinde ona gidiyordu.
He was that thing that Adam kept in his back pocket and pull out whenever he needed to distance himself from you.
İşten uzaklaşmak iyi geliyor değil mi?
Time away's a good thing, isn't it?
Şehirden uzaklaşmak iyi değil mi?
Nice to get out of the city for a change.
Hiç hayatınızda bir dönem boyunca gitti mi nerede aklınıza gelebilecek tüm hakkında, tüm istiyorsun, sadece uzaklaşmak edilir mi?
Have you ever gone through a period in your life where all you can think about, all you wanna do, is just get away from it?
Hani bunlardan biraz uzaklaşmak için.
You've been around here for about a week or so now.
O... Ben ona sarılmak istedim ama uzaklaşmak istedi ve merdivenlerden yuvarlandı.
She, uh... i went to hold her, but she pulled away and... she slipped on the steps.
Ben senden uzaklaşmak için ilerlerken... sen ne diye beni takip ediyorsun?
Why, if I was moving forward to get away from you... would you have fucking pursued me?
Uzaklaşmak istemiştir.
He's walking it off.
Onu senden uzaklaşmak için kullanabilirim!
I can use it to get away from you.
Onu senden uzaklaşmak için kullanabilirim!
I can use it to get away from you!
Vakit yok, Lois. Mümkün olduğu kadar uzaklaşmak zorundasın.
Get as far away as you can.
Yani, çalıştığı yerde insanlar çok bunaltıyor onu, muhtemelen uzaklaşmak istedi.
I mean, really, when he's working, there are all these people clamoring after him, and he probably just needs to get away.
Lütfen bana sadece ne söylemen gerektiğini söyle - uzaklaşmak yok.
Please just tell me what you have to tell me - no digressions.
Kumarhaneden uzaklaşmak istedim.
I just wanted to get away from the casino.
Niye bu kadar uzaklaşmak zorunda olduğunu söylemek istermisin?
You wanna tell us why you need to run so bad?
Yatağı benden uzaklaşmak için almadığını söylediğinde sana inanmıştım!
To think, when you said you didn't buy this bed to get away from me, I believed you!
Lamberg'ten uzaklaşmak için kızıyla birlikte kaçıyordu.
She was on the run with her daughter, presumably to get away from Lamberg.
- aramalardan uzaklaşmak?
- get away from the search?
- Birsinin peşinden koşmanın aslında aynı zamanda kendinden uzaklaşmak olduğunu fark etmelisin.
- You do realize that chasing after someone you could be running away from yourself at the same time.
Ama... komadaki abini, yoğun bakımda ziyaret etmek, bu da... rahatlamak ve stresten uzaklaşmak için başka bir müthiş yol, - Ben kullanırım.
But... visiting your comatose brother in the ICU, that's... also an excellent way to relax and blow off steam, so I'll drive.
Botuna atlayıp uzaklaşmak? Annenin sana ihtiyacı var.
Get in your boat and sail away?
- Sadece buradan uzaklaşmak istiyorum.
I just want to get the hell out of here.
- Annenden uzaklaşmak süper bir şey olmalı, huh?
- Well, hey, it must be awesome to get away from your mom, huh?
- Nate, bunu benden ve bebekten uzaklaşmak için kullanıyorsun. Çünkü korkuyorsun ve ne yapacağını bilmiyorsun.
You're using this as a way to distance yourself from me and your baby, because you're scared and you don't know what to do.
Ve Bay Chenowith'ten uzaklaşmak. Yine burada.
Yeah, and get away from Mr. Chenowith who's here again.
Londra'dan uzaklaşmak güzel.
Nice to get out of London.
Uzaklaşmak zorundasınız.
You have to stay back.
Bizden olabildiğince uzaklaşmak.
Spread the signal.
Bazen bildiğin şeylerden uzaklaşmak iyidir.
Sometimes it's good to get away from what you know.
Eşini kaybettikten bir ay sonra buralardan uzaklaşmak için Paris'e gitmiş.
Well, about a month after he lost his wife, he went to Paris to get away.
Tatil, uzaklaşmak zorundasın
Vacation, had to get away
Ama ondan sonra karımdan uzaklaşmak için nereye gideceğim?
But then where would I go to get away from my wife?
Mesele evden uzaklaşmak.
- It's about getting away. - Mm.
- Ondan uzaklaşmak için herşeyi yaparım.
I'd do anything to get away from him.
- Ondan uzaklaşmak için herşeyi yaparım.
I'd do anything to get rid of him.
Ve şehirden uzaklaşmak, tatlım.
to get away from the city, honey!
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24