Uzmanım traduction Anglais
4,127 traduction parallèle
Beklenmeyen hamilelikler konusunda uzmanımdır mübarek.
I'm an expert at unplanned pregnancies.
Ama endişelenmeyin, bizim bu konuda deneyimli bir uzmanımız var.
But not to worry, we have a seasoned pro on this.
Bu konuda uzmanım.
I am an expert at that.
- Hesap işlem uzmanımız geldi.
Our transactions expert arrived.
En umut verici yatırım uzmanımı kişisel sorunlar denizinde kaybetmeyi reddediyorum.
I refuse to lose my most promising young money manager to a sea of personal problems.
Kilit uzmanımız sensin.
Well, you're the lock specialist.
Bırakın da kazı uzmanımız çıkarsın.
Let the dirt maestro unearth it.
Bu bizim genetik uzmanımız Irene.
This is our resident genetics expert, Irene.
Ben bizim Orta Doğu uzmanımızdır, ve bu onun ilk saha operasyonu.
Ben is our Middle East expert, and this is his first field Op.
Nesin sen, kadın doğum uzmanım mı?
What are you, my obstetrician? It's herbal tea.
Ben zehir konusunda bir uzmanım Watson.
I'm an expert on poisons, Watson.
Hulk adındaki kalıcı uzmanımız.
Our resident expert, he's called the Hulk.
Ve hava uzmanımız Snap namı diğer...
And our aerial specialist is snap, aka...
Ben bir uzmanım.
I'm a specialist.
Tabii, bir kızın var ya başımıza uzman mı kesildin?
- Yeah, you got a girl now. - Now you're a fucking expert?
Chicago Üniversitesinde sosyo kültürel antropoloji uzmanıyım ve 6 aydır saha inceleme göreviyle,
I'm a ph.D. In socio-cultural anthropology from the university of Chicago.
Ben psikiyatri uzmanıyım.
I'm the attending psychiatrist.
Ben yeni uzman asistanlardanım.
I'm one of the new fellows.
Ben bu işin uzmanı değilim.
I'm not an expert.
Benim uzman danışmanım var diye sen de mi bir tane alacaksın?
I have an expert consultant, so now you have to get one, too?
Görünmez Katil'i konuşmak üzere bugün programımıza katılanlar ; Jennifer Britton, FBI Davranış İnceleme Birimi'nde profil uzmanı. Sinirbilimci Dr. Daniel Pierce.
The killer still at large known as the invisible reapert are Jennifer britton, a profiler with the FBI's behavioral analysis unit, neuroscientist Dr. Daniel Pierce, and Dr. Robert mills, psychologist and author of "the mind's eye."
Üzgünüm. İlk günden beri bir uzman olarak eğitildim.
I'm sorry. I was trained from day one as a specialist.
Fakat benim uzman atışım sağ olsun O asanın başka ellere geçmesi hakkında endişe etmemize gerek kalmadı.
But, thanks to my expert shot, we didn't have to worry about the wand falling into anyone's hands.
Reddington'ın, senin profil uzmanı olarak işe başladığın ilk gün teslim olmasını sen de garip bulmadın mı?
Do you find it odd Reddington surrendered himself the day you started working as a profiler?
Ben orduda silah uzmanıydım.
I was a weapons officer in the Navy.
Tabii canım, herkes uzman kesildi.
Oh, believe me, everybody's an expert on it.
- Uzman mısın lan?
- You the damn expert?
Para geleceğini bilseydim işin uzmanını tutardım.
If I knew I had money coming, I'd hire a professional.
Uzman değilim.
I'm not an expert.
Şimdi de porno uzmanı mı oldun?
So now you're a porn expert?
Kızlar konusunda uzman değilim.
I'm no expert in girls'matters
Erkekler konusunda uzman değilim.
I'm no expert in boys'matters.
Daha geleli 6 ay geçmedi başımıza lanet olası uzman mı kesildin?
What, you been underground all of six months, and you think you're a fucking expert?
Yoğun bakım uzmanı nerede, Colin?
Where's the ITU Registrar, Colin?
- Eskileri yay çekmişliğim var ancak hiç de uzman sayılmam ama...
You know, I've shot before in my days, but, uh, I'm no expert by any means, but...
Erkek giyimi konusunda uzman sayılmam ama bu gömlek ona biraz büyük gelmemiş mi?
Now, I'm not exactly an expert in men's wear, but isn't that shirt a little too big for him?
Bu işin uzmanı ile konuşuyorum.
I'm talking to a pro.
Bir anne adayı olduğum kadar bir anatomi uzmanı da olduğumdan ultrason taramasına bakaren içimdeki yeni insana ait yapılardan etkilenmeden duramıyorum.
'But as well as being an expectant mother, I'm also an anatomist,'so looking at the scan I can't help but be fascinated by the structures 'I can already see inside this brand new human of mine.'
- İşin uzmanı değilim.
- I'm not the expert.
Stüdyoda bana ACN'den Sloan Sabbith ve Elliot Hirsch ile birlikte Cumhuriyetçi strateji uzmanı ve Romney kampanyasının eski basın danışmanı Taylor Warren eşlik ediyor.
I'm joined in the studio by ACN's Sloan Sabbith and Elliot Hirsch, as well as Republican strategist and former Romney campaign press advisor Taylor Warren.
- Uzman değilim.
I'm no expert.
Hayvan uzmanı Jeff ile birlikteyiz. Ve yanımızda bir...
We're here with Jeff, the animal expert.
Ben bilgisayar uzmanı değilim ama görünen o ki birisi seninle ciddi anlamda uğraşıyor.
I kind of figured that. I'm no computer expert, but it seems like somebody's messing with you pretty badly.
Aşk uzmanı mı oldun şimdi de?
So you're an expert on romance now?
Romanım bir tarihi kurgu, burada 20. yüzyılın sonlarında geçiyor ve gerçekten bir uzmanın derin bilgilerinden faydalanabilirim.
My novel is historical fiction, set here at the turn of the 20th century, and I could really use some insight from an expert.
Bir uzman olduğumdan emin değilim ama yardım etmekten mutluluk duyarım.
( laughs ) : Well, I'm not sure I'm an expert, but I would be happy to help.
İstersen saat 3.00'te buluşalım. Bunu inceleyip bana uzman görüşünü verirsin.
You want to meet me here around, say, 3 : 00 so you can take a look at this and give me your expert opinion?
İş kadınları ikna etmeye gelince uzmanı sayılırım.
Well, I'm an expert when it comes to the female persuasion.
Gama uzmanıyım, unuttun mu?
Gamma expert, remember?
Uzman casus olan benim, hatırladınız mı?
I'm the professional spy, remember?
Ben uzman değilim fakat kafasına ciddi bir darbe almışa benziyor.
I'm no expert, but it looks like he took a serious shot to the head.